Sağlık Bakanlığının bir süredir yürütmekte olduğu "Aile Hekimliği uygulaması" Aile Hekimliği Tıp disiplininden farklı bir uygulama ve eğitim içeriği olmasına rağmen, aynı ismin kullanılarak bir "sistem" oluşturulmaya çalışılması, halkımız arasında bir kavram kargaşasına neden olmaktadır.
Uzman olabilmek için girilmesi zorunlu bir sınavda başarılı olan, en az 3 yıl asistanlık eğitiminden sonra tezlerini vererek uzman tabip olan Aile Hekimliği Uzmanlarına da çok büyük haksızlık yapılmaktadır.
Birinci Basamakta uygulanmaya calisilan sağlık sisteminin adını "Aile Hekimliği" koyup, gerçek Aile Hekimliği Uzmanlarından yeterince faydalanılmaması gerçekten düşündürücüdür.
Farkli egitimler almiş bu hekimler arasındaki farkı tam olarak kavrayamayan SGK yöneticileri tarafından oluşturulan yeni yönetmeliklerde bu uzman hekimler göz ardı edilerek yetki ve sorumlulukları aile hekimliği "sistemi" içerisine giren pratisyen hekimler ile aynı düzeye indirilmektedir. Bu konuda Sağlık Bakanlığı suskun kalmaktadır.
Oysa suskun kalmamalıdır. Çünkü bu uzman hekimlere, Aile Hekimliği tıp disiplinine özel, kaliteli bir eğitim verilmektedir. Bu eğitim süresince her bir asistan icin hepimizin cebinden milyonlarca lira para harcanmaktadır. Bu yorucu ve masraflı eğitimden sonra ise bu uzmanların yetenek ve becerilerinden tam anlamıyla yararlanılmayarak, onlara eğitim almamış hekimler statüsünde davranılmaktadır.
Burada hem halkımız hem de Aile Hekimliği Uzmanlık dalını seçmiş binlerce uzman hekim mağdur olmaktadır.
Bahsedilen bu konunun başka bir somut örneği; geçtiğimiz günlerde Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkanı Fatih Acar'ın, ''Sağlık Uygulama Tebliği gereğince, 1 Nisandan itibaren, 10 gün içinde aynı branşta birden fazla muayene olunamayacak'' şeklindeki açıklamasıdır.
SGK, burada sağlık harcamalarını düşürmek için bu yolu seçtiğini öne sürerken, kullandığı en önemli argüman, belki de aynı branştan hekimler arasında "kalite farkı" olamayacağı yönündedir. Ancak kimsenin gözardı etmemesi gereken en önemli konu, Sağlık Bakanlığı’nın yine kendi eliyle iki farklı hekim grubunu aynı ad altında halkın hizmetine sunmasıdır.
3 yıllık uzmanlık eğitimini tamamlamış Aile Hekimliği Uzmanları ile bir haftalık uyum eğitimi verilen Pratisyen Hekimlerin aynı adı (Aile Hekimi) kullanmalarına izin verilmesi ile Sağlık Bakanlığı, aslında, varolan "kalite" ve eğitim farkını yok göstermeye çalışmaktadır. Aile Hekimlerinden hizmet alan kişiler bu ayrımı bilmeyebilir, bilseler bile herkesin uzman hekimi seçme şansı olmadığından, Sağlık Bakanlığı farklı eğitim almış hekimleri aynı adda toplamakla, kişilerin sağlıklı hizmet almasının önüne geçmektedir. Sırf bu bile, bu Sağlık Uygulama Tebliği’nde bahsedilen, 10 gün içinde aynı branşta birden fazla muayene olunamayacak ibaresinin haklı olmadığını göstermektedir. Gelecekte, farklı eğitimler almış "Uzman" hekimlerin de, aynı ad altında toplanmayacağının ve bu gerçeklerin halktan bir şekilde gizlenmeyeceğinin, yukarıda belirtilen nedenlerle garantisi bulunmamaktadır. Bu yanlışın düzeltilmesi, halkın, arzu ettiği takdirde uzman hekimden hizmet alma hakkının engellenmemesi Aile Hekimliği Uzmanları adına en büyük dileğimizdir.
Saygıyla
Dr.Ahmet Volkan Arpacı
TAHUD (Türkiye Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği)