MEDİMAGAZİN - Indiana Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden bilim insanları, bir yapay zeka dil modeli olan ChatGPT'nin bilimsel araştırma makalelerinin oluşturulmasındaki etkinliğini inceledi. Current Osteoporosis Reports'un özel bir sayısında yayınlanan çalışma, ChatGPT'nin bilimsel söyleme ne ölçüde katkıda bulunabileceğini ortaya çıkarmayı amaçladı.
Indiana Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde Araştırma Başkan Yardımcısı ve ortopedik cerrahi profesörü olan Dr. Melissa Kacena, araştırmacıların karşı karşıya olduğu ikilemi dile getirdi.
"Pek çok dergi, insanların makalelerini yazmak için ChatGPT kullanmalarını istemiyor, ancak pek çok insan hala bunu kullanmaya çalışıyor" dedi. Çalışma, ChatGPT'nin bilimsel bir makaleyi etkili bir şekilde hazırlayıp hazırlayamayacağını araştırmayı ve bu teknolojiyi kullanmanın çeşitli yollarını keşfetmeyi amaçladı.
Yüzde 70 oranında yanlış içerik
Araştırmacılar üç farklı konu seçti - kırıklar ve sinir sistemi, Alzheimer hastalığı ve kemik sağlığı ve COVID-19 ve kemik sağlığı - ChatGPT'nin abonelik sürümünden her bir konu hakkında bilimsel makaleler oluşturmasını istedi. İlk taslaklar için üç yaklaşım kullanıldı: tamamı insan, tamamı ChatGPT veya her ikisinin bir kombinasyonu.
Sonuçlar, yalnızca ChatGPT tarafından yazılan makalelerin referansların %70'ine kadar yanlışlık içerdiğini ortaya koydu. Daha fazla insan müdahalesi içeren yapay zeka destekli bir yaklaşım, yanlışlık oranını azalttı, ancak özellikle araca önceden daha fazla referans sağlandığında intihal konusunda endişelere yol açtı. YZ kullanımı yazım için harcanan zamanı azaltmış olsa da, daha kapsamlı bir doğruluk kontrolü gerektirdi.
Tekrarlayan ifadeler içeriyor
Çalışmanın ortaya koyduğu kayda değer bir endişe ChatGPT tarafından kullanılan yazım tarzıydı. Daha yüksek düzeyde bilimsel yazım istemlerine rağmen, araç, içeriğin genel kalitesini potansiyel olarak tehlikeye atan tekrarlayan kalıplar sergiledi.
IU Tıp Fakültesi'nde anatomi, hücre biyolojisi ve fizyoloji profesörü olan Dr. Lilian Plotkin, yazım tarzıyla ilgili çekincelerini dile getirdi. "Tekrarlayan bir yazım tarzı vardı ve okulda yazmayı öğrendiğiniz şekilde yapılandırılmış olsa bile, belki de yanlış referanslar veya yanlış bilgiler olduğunu bilmek korkutucuydu."
Bir diğer ortak yazar Dr. Jill Fehrenbacher, ChatGPT'nin ana dili İngilizce olmayanlar tarafından potansiyel kullanımını vurguladı. Fehrenbacher, bilimsel dergilerin çekincelerine rağmen, bireylerin dilbilgisi yardımı ve yazım iyileştirme için ChatGPT'ye başvurabileceğine inanıyor.
ChatGPT'nin bilimsel yazımdaki varlığının kaçınılmazlığını kabul eden Fehrenbacher, "Bilim camiası için bir rehber sunmayı umuyoruz, böylece insanlar bunu kullanacaksa, işte bazı ipuçları ve tavsiyeler" dedi.
Çalışma, ChatGPT'nin muhtemelen burada kalacağı sonucuna varırken, Dr. Kacena, araştırmacıların itibarına yönelik potansiyel tehlikelerden kaçınarak ve yanlış bilgilerin yayılmasını önleyerek, bunun nasıl uygun şekilde kullanılacağını anlama ihtiyacını vurguladı. Bulgular, yapay zekanın bilimsel araştırma ve yazıma sorumlu bir şekilde entegre edilmesinin önünü açmayı amaçlıyor.
