Kahramanmaraş Tabip Odası, “Hekimler İçin Hukuk Şemsiyesi Projesi” başlattı. Proje kapsamında Oda, 2010 Temmuz ayından beri 15’e yakın davanın takibini yaptı.
Kahramanmaraş Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Lütfi Tiyekli tarafından yapılan açıklamada, son yıllarda hekimlere ve tüm sağlık çalışanlarına sözel ve fiziki şiddetin artarak devam ettiğine dikkat çekildi. Mevcut kanuni düzenlemelerin hekimlerin uğradıkları şiddeti neredeyse “olağan bir olay” haline getirdiği belirtilen açıklamada, “Sağlık alanında orman kanunları geçerli olmaya başlamıştır. Siyasi idare tarafından yapılan düzenlemeler bir sonuç vermemektedir. Övünülerek anlatılan ‘Sağlık çalışanlarının şiddet konulu davalarının bakanlık avukatları tarafından takip edileceği’ iddiası da altı boş bir düzenleme olarak kalmıştır.” denildi.
Açıklamada, Gaziantep’te bir hasta yakını tarafından öldürülen Dr. Ersin Arslan ve Kahramanmaraş’ta takip edilen bir davada mahkemelerin, sağlık müdürlüklerinin müdahillik isteklerini reddettikleri dile getirildi. Hekimler sağlık alanında hizmet vermeye kendilerini adadıkları için hukuki alanda kendi haklarını korumakta yeteri kadar başarı gösteremedikleri belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Bunda hekimlerin yoğun çalışma temposu önemli bir rol oynamaktadır. Hekimler adli işlemleri vakit kaybı olarak değerlendirmektedir. Ayrıca adi süreçteki maddi külfetler de hekimleri haklarını arama konusunda pasif kalmalarına sebep olmaktadır.
Hekimlerin açılan davalarda şiddet uygulayanın cezasız kaldığını düşünmektedir. Yapılan eylemlerin cezasının kanunda yetersiz olması ve çeşitli gerekçelerle alınan cezaların indirilmesi veya ertelenmesi hekimleri adli süreçlere inancını azaltmaktadır.”
Türkiye'de bir ilk
Açıklamada, şiddet konusunda çalışma yapmanın hekim haklarını koruma konusunda önceliğe sahip olduğuna inanan Kahramanmaraş Tabip Odasının bu konuda bir proje geliştirdiği ifade edildi. Proje kapsamında, şiddete uğrayan tüm hekimlerin davalarının oda avukatı tarafından takip edilmesi, şiddete karşı kurumsal mücadele edilmesi, hekimin dava süreçlerinde en az vakti harcamaması gibi prensipler belirlendi.
Açıklamada, Kahramanmaraş'taki şiddete uğrayan tüm hekimlerin davalarının takip edildiği, bu çerçevede 2010 Temmuz ayından beri 15’e yakın davanın takip edilmeye başlandığı ifade edildi. Bu davalardan şu ana kadar 8’inin kazanıldığına dikkat çekilen açıklamada şunlar dile getirildi:
“Davaların beş tanesi savcılık aşamasında 2 tanesi mahkeme sürecindedir. Kazanılan davalarda 10 kişi yaptıkları hakaret, tehdit, fiili şiddet gibi nedenlerle cezalandırılmıştır. On kişiden 5 tanesi için hükmün açıklaması geriye bırakılmamış ve fiili olarak cezaevinde yatmak zorunda kalmışlardır. Mahkeme süreci Yargıtayda devam etmektedir. Üç kişi idari para cezasına çarptırılmış, 5 kişi ceza almıştır fakat mevcut kanunlara göre hükmün açıklaması geriye bırakılmıştır.
Kazanılan davaları takiben tazminat davaları açılmıştır. Tazminat davaları 15 bin TL’lik açılmıştır. 2 tazminat davası sonuçlanmıştır. Mahkemeler birinde 5 bin TL ye diğerinde 3 bin TL tazminata hükmetmişler ve bunların yasal faizi ile ödenmesine karar vermiştir. Şu an tazminat davalarında kazanılan paraların tahsili sürecine geçilmiştir.
Hiçbir maddi karşılık bir hekimin uğradığı şiddetin karşılığı olamaz. Bu konuda herkes hemfikirdir. Ama şiddetin en azından bu şekilde maddi olarak cezalandırılması ve bunun kamuoyuyla paylaşılması çözümün bir parçası olacaktır. Şiddeti uygulayanın cezasız kalacağına hiç değilse maddi olarak bir yaptırıma uğraması ehven-i şer cinsindendir.
Bu proje Türkiye de ilk ve tektir. Şu an proje meyvelerini vermeye başlamıştır.
Gönül ister ki hekime ve sağlık çalışanlarına şiddet olmasın ama maalesef uygulanan politikalar sonucu şiddet sağlık alanında olağan hale gelmiştir. Şiddetin azalacağına dair herhangi emare de yoktur. Bu yazı yazılıncaya kadar da siyasi irade tarafından atılan, göstermelik bir iki uygulama dışında, somut adım da yoktur.”
