MEDİMAGAZİN - Ann Arbor'daki Michigan Üniversitesi'nden Anastasia K. Yocum ve meslektaşları, Prechter Longitudinal Study of Bipolar Disorder'dan (PLS-BD) 1.128 katılımcıya (281 kontrol dahil) ait gözlemsel verileri analiz ederek yaygın komorbiditeler ve ölüm nedenlerine kıyasla ölüm oranlarını ölçtü.
Michigan Üniversitesi Sağlık (U-M Health) kliniğinden 10.735 mevcut Bipolar Bozukluk hastası ve 7.826 kontrolden oluşan bir kohort kullanılarak bir replikasyon, gözlemsel ikincil veri analizi yapıldı.
Bipolar bozukluk tanısı ölüm oranını artırıyor
Araştırmacılar, hem PLS-BD hem de U-M Health'te, ölüm oranlarının BH ve kontrol hastaları için önemli ölçüde farklılık gösterdiğini buldular. Ölen BH hastalarında yüksek depresyon ölçümleri daha yüksek oranda görülmüş, ancak mani veya anksiyete ölçümlerinde veya ilaç kullanım modellerinde herhangi bir fark görülmedi Bipolar bozukluk tanısı, her iki kohortta da ölüm oranını sigara içme öyküsü ya da 60 yaş ve üzeri olma durumundan daha fazla artırdı.
Yocum yaptığı açıklamada, "Bipolar bozukluk hiçbir zaman ölüm belgesinde ana ölüm nedeni olarak listelenmeyecektir, ancak intiharlar da dahil olmak üzere bir ölüme doğrudan veya ikincil katkıda bulunabilir" dedi.
