DENİZLİ (İHA) - Sağlık Bakanı Recep Akdağ, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na çağrıda bulunarak, halkçılık konusunda samimiysen, Tam Gün Kanunu'nu git Anayasa Mahkemesi'nden geri çek ve Türk halkından partin adına özür dile" dedi.
Bir dizi ziyaret ve toplantılara katılmak üzere Denizli'de bulunan Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Denizli Valiliği'nin ardından Denizli Belediyesi'ni ziyaret ederek Belediye Başkanı Nihat Zeybekci ile görüştü. Belediye Başkanı Nihat Zeybekci tarafından kendisine çeşm-i bülbül hediye edilen Bakan Akdağ daha sonra yürüyerek AK Parti Denizli İl Başkanlığı'na geçti. Yolda Bakan Akdağ'a vatandaşlar büyük ilgi gösterdi. AK Parti Denizli Milletvekilleri Mehmet Yüksel ve Mithat Ekici'nin de katıldığı parti ziyaretinde il başkanı Bilal Uçar'dan çalışmalar hakkında bilgi alan Bakan Akdağ, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na da çağrıda bulundu.
Kasket takmakla halkçı olunamayacağını belirten Sağlık Bakanı Recep Akdağ, şöyle konuştu: "Ben şimdi Sayın Kılıçdaroğlu'na sesleniyorum. Eğer halkçılık konusunda samimiysen, Tam Gün Kanunu'nu git Anayasa Mahkemesi'nden geri çek ve Türk halkından da partin adına özür dile. Diyeceksin ki, 'Ben, CHP olarak zamanında hastanelerin tek çatı altında birleştirilmesi meselesinde karşı çıktığımız için ve bunu Anayasa Mahkemesi'ne götürdüğümüz için halkımdan özür diliyorum' Ben, Devlet Hizmetleri Yükümlülüğü Kanunu'na karşı çıktığımız için halkımdan özür diliyorum. Ben, Tam Gün Kanunu'nu Anayasa Mahkemesi'ne götürdüğümüz için halkımdan özür diliyorum ve pişman oldum. Pişman olduğumun bir göstergesi olarak da bu talebimi geri çekiyorum' O zaman senin halkçılığını tartışmaya başlarız. İstediğin kadar kasket tak. Kasket takmakla halkçı olunmuyor."
Samimiyetin çok önemli olduğunu ifade eden Akdağ, şunları söyledi:
"Yoksuldan yana olduğunu söyleyenler, Tam Gün Kanunu'nu Anayasa Mahkemesi'ne götürmüş olamazlar. Yoksulun yanında duracağız, yoksulu koruyacağız. Fakir fukaranın destekçisi olacağız diyenler, bu iddianın yanı sıra halkın yararına olan bu kanunların Anayasa Mahkemesi'ne götüremezler. Onun için şu an CHP ve Sayın Kılıçdaroğlu bir samimiyet testinden geçmektedir. Göreceğiz bakalım bu cesareti gösterebilecek mi? Belki gösterir. Bu cesareti göstermesine partisindeki polit büro izin verecek mi göreceğiz."
........................
Sayın Sağlık Bakanı Denizli'de Sayın Kılıçdaroğlu'na tam gün üzerinden yüklenerek yasayı Anayasa Mahkemesi'nden çeksin ve halktan özür dilesin demiş. Bence tam gün yasasını çıkarmakla da halkçı olunmuyor. Sayın Bakan Tam gün yasasını kendisi geri çeksin ve doktorlardan özür dilesin. Ayrıca hastalardan almakta oldukları ve dürüst olmayan bir yaklaşımla eczaneler alıyor gibi gösterdikleri katkı paylarını da kaldırıp halktan da özür dilesin. 450 ila 900 lira maaş alan emeklilerin her ay 50-60 lirası hastaneye gittikleri için kesiliyor. Sayın Bakana soruyorum, bu mu halkçılık?
Prof. Dr. H.Ç
.........................
Birinci basamak sağlık kuruluşundan katkı payı alan ilk bakan olarak tarihe geçmiş biri lütfen halkçılıktan bahsetmesin, hatta birinci basamakta halkın cebine el attığı için halktan özür dilesin.
dr. ha
.........................
sayın bakanı önce domuz gribi nedeniyle yarattığı gereksiz panik ve milyonlarca dolar verilerek aldıkları gereksiz aşı nedeniyle türk halkından,gelecekte de hekimleri sıradan bir devlet memuru yapacak tam gün yasası nedeniylede tüm hekimlerden özür dilemeye bekliyoruz .Dr.F.C.
........................
Sayın bakan'ın Kılıçdaroğlu'na niçin bu kadar yüklendiğini doğrusu hala anlayamıyorum (bu vesile ile yazdığım 2. yazım olacak). Kılıçdaroğlu Tam Gün hakkında sağlık bakanın'dan farklı düşünmüyor. Farkı bakanımızın ve kabinesinin yaklaşmak istemedikleri ve Kılıçdaroğlu'nun tavsiye ettiği doktorların kendilerini geliştirmeleri için imkan sağlanması ve emekliliğe yansıtılmayan ve kaypak bir zeminde tutulan döner/performans ödemeleri hakkındaki görüşleri. Sayın BaykalIn da belirttiği gibi Kılıçdaroğlu bu durumun "Sosyal Devlet İlkesi" ile uyuşmadığını düşünüyor. Zannediyorum bütün fırtınanın nedeni bu "Doktorları kapana kıstıramama ihtimalinin ihtimali". Aslında işlem basit. Üç kanun çıkarırsın (!) olur biter. Anayasa mahkemesinin sadre şifa olacak bir karar vermeyeceğinden neredeyse emin olmakla beraber ümitlenmeli miyiz? Yoksa anlayamadığımız ve yakalanan bir ip ucu mu var? Bekleyip göreceğiz.
Dr.İ.G.