Medimagazin logo

Bakan Akdağ TBMM'de gündemdeki soruları yanıtladı

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, vatandaşların eczaneler dışında hiçbir yerden ilaç almaması gerektiğini söyledi.
Bakan Akdağ TBMM'de gündemdeki soruları yanıtladı
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

TBMM Genel Kurulu'nda, milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Akdağ, Samsun'da bir bebeğin açlık sebebiyle hayatını kaybettiğinin gerçek olmadığının anlaşıldığını belirterek, ''Hayatını kaybeden yavrumuzun klinik ön teşhisinin 'Kistik Fibrizoz' hastalığı olduğu anlaşılmıştır. Adli Tıp Kurumu raporunda da ölüm sebebinin beslenme yetersizliği olmadığı açıkça belirtilmiştir'' dedi.
 

Akdağ, ''zayıflama ilaçları'' olarak pazarlanan ve ilaç olmayan ürünlerle ilgili soruyu yanıtlarken, şunları kaydetti:
 

''Ülkemizde zayıflama amaçlı kullanılan ve bakanlıkça onaylı yalnızca 2 ilaç vardır. Bunlar zaten bu şekilde satılamaz. İlaçların eczanelerde satılması gerekir; ilaçların eczaneler dışında satılması ya da ilaç ruhsatı olmayan ürünlerin ilaç gibi satışı halinde toplatma dahil tüm önlemleri alıyoruz, fiilleri suç olması haline suç duyurusunda bulunuyoruz.
 

Mahkemelerin uzun sürmesi, ilaçları bu şekilde kanunsuz şekilde ilaç gibi satanlar açısından boşluk oluşturmaktadır. Bu boşluğu gören kişiler ve satıcılar mahkeme sonuçlanıncaya kadar satışları sürdürüyor. İnternet ve Türkiye dışında yayın yapan televizyonlar yoluyla doğrudan kapıya satış yapılmaktadır. Halkımızın sağlığını tehlikeye atan, başta internet olmak üzere başka mecralarda pazarlanan ürünlere karşı vatandaşlarımız da son derece dikkatli olmalı. Vatandaşlar eczana dışında hiçbir yerden ilaç almamalı. Mahkemelere başvuruyoruz, ama orada süreçlerin uzun sürmesi işimizi zorlaştırıyor. Adalet Bakanlığı ile konu üzerinde çalışmalar yürütüyoruz. Bu alanda cezaları daha etkili hale getirecek düzenlemeyi önümüzdeki yıl Meclis gündemine getirmeyi umuyoruz.''
 

Akdağ, üniversite hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na bağlanması yolundaki iddiaların doğru olmadığını belirterek, ''Böyle bir çalışmamız olmamıştır. Ancak değişik şehirlerdeki 12 üniversitemiz ile ortak kullanım uygulamasıyla vatandaşlara başarıyla hizmet vermekteyiz. Bu uygulamalar, ülke kaynaklarının verimli kullanılmasını sağlamış ve hizmet kalitesini artırmıştır'' dedi.
 

Türkiye'de iş bulamayan hekim ve hemşire bulunmadığını ifade eden Akdağ, sağlık diploması olan kişilerin öteden beri kamu ve özel sektörde rahatça iş bulduğunu, Türkiye'de hekim ve hemşire sayısının ihtiyacın altında olduğunu kaydetti.
 

-''Hassasiyetim çok yüksek...''
    
     Akdağ, Eylül ayı itibariyle sözleşmeli personel sayısı 22 bin olduğunu ifade ederek, bunun Sağlık Bakanlığı'ndaki toplam personelin yüzde 6'sına tekabül ettiğini kaydetti.
 

Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet vakalarının kayıtlarının tutulmaya başlamasının üzerinde 4,5 ay geçtiğini ifade eden Akdağ, bu süre içinde 3 bin 84 vaka bildirildiğini, bunların üçte birinin fiziksel şiddet şeklinde gerçekleştiğin söyledi.
 

Sorunun önlenmesi için sağlık çalışanı ile vatandaş arasındaki sevgi ilişkisini geliştirmek gerektiğini belirten Akdağ, bu kapsamda medya kampanyalarıyla, özellikle televizyonlarda gösterilen kısa filmlerde çalışanlar ile vatandaşlar sevgi atmosferi oluşturmaya çalıştıklarını söyledi. ''Bu konuda hassasiyetim çok yüksektir'' diyen Akdağ, şiddetin her türünü ortadan kaldırmak için gayretlerimizi sürdüreceklerini, bir tek sağlık çalışanına yapılanı kendisine yapılmış gördüğünü vurguladı.
 

Türkiye'de Sağlık Bakanlığı'na bağlı kurumlarda çalışan çocuk ruh sağlığı uzmanı sayısının 95 olduğunu ifade eden Akdağ, TUS'ta kontenjanları artırarak bu alandaki eksiklikleri gidermeye çalıştıklarını söyledi.
 

Akdağ, ''Türkiye'de vatandaşların kobay olarak kullanıldığı''na yönelik haberlerle ilgili olarak, ''Türkiye'de bu alandaki mevzuat çok sağlam ve güçlüdür. Bu konudaki denetimler sadece bakanlık tarafından değil, bağımsız etik kurulları tarafından da yapılmaktadır. ABD'de yapılamayan uygulamaların Türkiye'ye kaydırıldığı iddiası gerçeği yansıtmıyor. İddianın yer aldığı dergi, konudan uzak bir moda dergisidir'' dedi.

recep akdağ
sağlık bakanı
tam gün yasası
sağlıkta şiddet
Yorum (9)
ismail taşçı
Bakan Bey, emekli doktor maaşları (1700) artmayacak mı?
0
Cevapla
Onur
Kamuda tamgün çalışmaya devam eden Kurum Hekimleri için döner, performans veya bir Denge Tazminatı vermeniz için daha ne yapılması lazım? Üç maymunu oynamayın lütfen.
0
Cevapla
çetin kaya
kamuda 6000 diş hek var ve bu hekimleri en az 60 000 kişi imiş gibi çalıştırıyorsun özelde çalışanları da asla görmüyorsun sağlık primi alırken diş dahil alıp bu hekimleri daha ne zamana kadar görmezden geleceksin kamu da dişhekimlerinin artık takati kalmadı bunun hesabını ahirette veririz mi diyorsun yoksa.diş tedavileri bir an önce özele açılmalıdır.boşuna adsm açıp milyon dolarlar yatırıyorsun hazır yatırım yapılıp açılmış muayenehaneler atıl kalıyor bunu hiç mi görmüyorsun bu nasıl bir şeydir anlamıyorum...
0
Cevapla
GÜNAY PAMUK
SAĞLIK ÇALIŞANLARININ GÜNDEMİNDE Kİ İLAÇ KULLANIMI VE REÇETE DÜZENLENMESİ İLE İLGİLİ SORUNLARINA YÖNELİK ÇÖZÜM ÖNERİLERİ; 1)Hastanın;İlaç kullanım muafiyet raporlarını düzenleyen hekimin kontrolünde olması, 2)Hastanın;İlaç kullanım muafiyet raporlarını düzenleyen uzmanlık dalının ve/veya ilgili kliniklerin kontrolünde olması, 3)Kimlik bilgileri tesbitinin sadece hekim tarafından yapılmaması,aynı zamanda eczane ve SGK yetkilileri tarafından da kimlik bilgileri tesbitinin yapılması, 4)Kimlik bilgileri tesbitinin yapılbilmesi için kişinin kimlik bilgilerinin güncel olması,hekimin bu noktada müfettiş ve/veya hafiye gibi davranma zorunda bırakılmaması, 5)Bu konuyla ilgili soruşturma,ön inceleme raporu ve/veya hukuki-yasal bir süreç varsa bilirkişiler arasında mutlaka bir meslektaşımızın olması, 6)Bu konuyla ilgili soruşturma,ön inceleme raporu ve/veya hukuki-yasal bir süreç varsa Sendikaların,Odaların,Derneklerin ve/veya Federasyonun katılımının sağlanması, 7)Hastanın sadece ilaç kullanım muafiyet raporlarına dayalı olarak ilaç yazdırmak istemesi durumunda doğrudan ilacını eczaneden alabilmesi,eğer sadece ilaç yazılması dışında hastanın/hastalığının değerlendirilmesi,ilaçlarının dozlarının ayarlanabilmesi,hastalığının/ilaçlarının komplikasyonlarının ve yan etkilerinin değerlendirilebilmesi,rutin kontrollerinin yapılabilmesi gibi durumlar için hekime başvurusunun ve/veya hekim tarafından hastaya ulaşımının sağlanabilmesi, 8)Avuç içi damar izi okuma sistemi gibi biyometrik yöntemlerle kimlik tesbiti yapmak isteyen hekime sağlanması veya izin verilmesi 9)Herkes tarafından bilinen bir konunun artık yokmuş gibi davranarak bir sonuca varılamayacağının farkedilmesi, 10)Bu gibi olaylarda çoğu zaman hekimin mağdur olduğunun farkedilmesi, 11)İlaç kullanımında görevi kötüye kullanma ve/veya kamuyu zarara uğratma söz konusu ise tek tarafın hekim olmadığının ve SGK’nın,İlaç firmalarının,Eczanelerin, Hastaların,İdarecilerin ve Denetleyicilerin bunda sorumluluğunun olduğunun farkedilmesi, 12)Bu konuda hekimin vatandaş ile karşı-karşıya bırakıldığının,acilen bu konuyla ilgili kamuoyu oluşturulmasının ihtiyaç olduğunun artık dile getirilmesi, 13)Tek amacı vatandaşlarımıza hizmet etmek ve insan sağlığına katkıda bulunmak olan ve bunun için eğitim alan hekimlerimize toplumumuzun sahip çıkmasının sağlanması, 14)Bu amaç gerçekleşirken arada usullere,mevzuatın ilgili maddelerine,meslek ilkelerine ve tıbbi deontolojiye uymayan meslektaşlarımız çıkarsa belirli süreliğine ve/veya tamamen meslek icrasının elinden alınması ve/veya devlet adına hizmet etmesinin sonlandırılması, 15)Bu amaç gerçekleşirken arada kamuyu zarara uğratan ve/veya sahte evrak tanzim eden ve/veya resmi evrakta tahrifat yapan eczacılar çıkarsa belirli süreliğine ve/veya tamamen meslek icrasının elinden alınması ve/veya kamuya hizmet etmesinin sonlandırılması, 16)Bu amaç gerçekleşirken arada hak sahiplerinin haklarını gasbeden ve/veya haksız yere kazanç sağlayan vatandaşlarımız çıkarsa belirli süreliğine ve/veya tamamen sağlık hizmeti alımının durdurulması ve/veya belirli sosyal haklarının yeniden düzenlenmesi ve/veya belirli kamu hizmetlerinden mahrum bırakılması 17)Bu amaç gerçekleşirken arada hekimleri kullanmak isteyen ilaç firmaları çıkarsa belirli süreliğine ve/veya tamamen ruhsatlarının sonlandırılması ve/veya kurum anlaşmalarının iptal edilmesi ve/veya ihalelere katılmasının yasaklanması 18)Bu amaç gerçekleşirken arada taraf tutan,kendi çıkarları doğrultusunda raporlar düzenleyen ve/veya görevinin gereği titizlikle çalışmayıp meslaktaşlarımızı mağdur eden SGK görevlisi ve/veya Teftiş Kurulu Müfettişi/Müfettiş yardımcısı çıkarsa belirli süreliğine ve/veya tamamen meslek icrasının elinden alınması ve/veya kamuya hizmet etmesinin sonlandırılması, 19)Hekimlerimizin poliklinik ve sağlık kurumları girişlerine kanunlara uygun olarak konuyla ilgili bilgilendirme yazısı asmasının serbest bırakılması, 20)Hekimlerimizin poliklinik ve sağlık kurumları girişlerine konuyla ilgili idari ve/veya üst makamca onaylanmış uyarıların asılması. 21)Bu konuyla ilgili olarak vatandaşlarımızı bilgilendirecek kitapçıkların ilgili kurumlar(AHEF,TTB,Sendikalar,SGK,T.C. Sağlık Bakanlı’ğı ve/veya TEB v.b.) tarafından ayrı-ayrı ve/veya beraberce hazırlanarak,dağıtımının sağlanması 22)İlaç alımında SGK-Eczane-Hak Sahibi Vatandaş arasında ki hukukun eczacı ve hak sahibi vatandaşın birbirini görünce başladığının bilinmesi,TEB ve SGK arasında ki protokollerin buna uygun yapılması ve (protokole mani bir durum söz konusu değilse) gerekli belgeye hak sahibi vatandaşımızın imza atması. 23)Sağlık çalışanlarına yönelik uygulanan şiddetin nedenlerinden birisinin ''muayene olmadan ilaç yazdırmak'' düşüncesi olduğunun tesbit edilmesi.
0
Cevapla
mine celik
emekli doktor maaşları ile ilgili ttb'nin herheangi bir çalışması var mı, başka konularda sürekli açıklamarı var da.
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir