Medimagazin logo

Avrupalı hekimler reçete yazmada daha cimri

Ordu Üniversitesi (ODÜ) Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hulusi Gürel, ''Türkiye'de gereksiz ilaç kullanımının çok yüksek seviyelerde olduğunu görüyorum'' dedi.
Avrupalı hekimler reçete yazmada daha cimri
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Gürel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de çok ciddi oranlarda ilaç israfının söz konusu olduğunu, bu konuda gerekli tedbirlerin mutlaka alınması gerektiğini söyledi.

Bu konuda görevin başta hekimlere düştüğünü ifade eden Gürel, şunları kaydetti:

''Bir hekim olarak ilaç israfı konusunda çok rahatsız olduğum bir gerçektir. Türkiye'de gereksiz ilaç kullanımının çok yüksek seviyelerde olduğunu görüyorum. Kullanılan yüz ilaçtan 70'inin gereksiz olduğunu düşünüyorum. Özellikle Avrupa ülkelerinde bizim çok altımızda ilaç yazıldığını, özellikle antibiyotik ve ağrı kesiciler konusunda hekimlerin çok daha cimri olduklarını görüyoruz. Ama bizim toplumumuzda maalesef öyle değil. Burada tamamen hekimleri suçlayıp işin içinden çıkmakta doğru değil. Hastalarımızda da böyle bir alışkanlık var. Bu konuda maalesef gereksiz bir tüketim ekonomisi yapılıyor. Bugün piyasada satılan ticari ilaçların ciddi bir kısmının güvenliği ve etkinliği tartışmaları söz konusu. Bu konuda ilaç firmalarının bir takım yollara başvurduklarını biliyoruz. Vazgeçilmez, çok faydalı, hayat kurtaran ilaçlarda vardır tabi ki, hepsi kötü dememizde doğru değildir. Ancak, çok sayıda ilacın ciddi hayati tehlike taşıdığını biliyoruz. Bunların bir kısmı da sonradan toplatılıyor.''

-''Ağrı kesicilerden dolayı Türkiye'de kaç kişinin öldüğünü bilmiyoruz''

Türkiye'de ilaçların güvenliğini denetleyen yerli bir kuruma ihtiyaç olduğunu da vurgulayan Gürel, şöyle devam etti:

''Bazı ağrı kesici ilaçlar konusunda geçmişte çok ciddi tartışmalar çıktı. Önce bunların ne kadar güvenli olduğu ile ilgili yayınlar yapıldı ve sonrasında toplatıldı ve piyasadan kaldırıldı. Ama dünyada binlerce kişi bu ilaçlardan dolayı öldü. Ağrı kesicilerden dolayı Türkiye'de kaç kişinin öldüğünü bilemiyoruz. Bizim ilaç kullanımı konusunda kötü bir alışkanlığımız var. Amerikan İlaç ve Gıda Kurumundan onay alamamış bir ilaç, bizim ülkemize elini kolunu sallayarak geliyor. Bunun ben doğru olmadığını düşünüyorum. Türkiye'de ilaçların güvenliğini denetleyen yerli bir kuruma ihtiyaç var. Hakkında şaibe olan ilaçlar konusunda Türkiye'nin daha titiz davranması gerekiyor.''

-''İlaç firmalarının temsilcileriyle hekimlerin bireysel ilişkilerinin kesilmesi lazım''

İlaç israfı konusunda yeni düzenlemelerin mutlaka olması gerektiğine de işaret eden Gürel, şöyle konuştu:

''Bu konuda toplumun her kesimi sorumludur. Toplumu eğitmek ve yönlendirmekle görevli olanlarında bu sorumluluğu hissetmesi gerekiyor. Bugün ilaç firmaları inanılmaz derecede hekimler üzerinde çalışıyorlar. Bir takım bilimsel çalışmalarla ilaçlarını anlatıyorlar. Promosyon mekanizmalarını harekete geçiren şirketler, hekimleri bilimsel toplantılara gönderiyorlar. Bugün bir bilimsel toplantının bedeli 4 ile 5 bin lira arasında. Günümüz şartlarında bir hekiminin bunu cebinden karşılama olanağı pek gözükmüyor. Ama bunun yanında biz biliyoruz ki bilimselliğin dışında gezme amaçlı da hekimler bir yerlere götürülüyor. Bu çok büyük bir maliyettir. Bu olanakları sunan firmanın sizden bir beklentisi olacaktır. Dolayısıyla hekimleri suçlayıcı kolaycılığından ziyade suiistimal yapacak hekimlere açık kapı bırakmayacak düzenlemeler yapılmalıdır.''

Hekimleri ilaç firmasına bağımlılıktan kurtaracak düzenlemeler yapılması gerektiğine de değinen Gürel, konuşmasını şöyle tamamladı:

''İlaç firması ile ilişkisi olan bir Sağlık Bakanlığı da tarafsız olamaz. İlaç firması ile ilişkisi olan bir komisyonda tarafsız olamaz. İlaç firması ile direk ilişkisi olan bir hekimde tarafsız olamaz. Dolayısıyla buralardan bağlantıların kesilmesinin gerektiğini düşünüyorum. Şu anda ülkemizdeki bilimsel toplantıların sponsorları da ilaç firmalarıdır. Dolayısıyla ilaç firmalarının bir desteği olmaz ise hemen hemen bilimsel toplantı yapılma imkanı da kalmayacaktır. Burada bir düzenleme yapılacaksa bu bilimsel toplantıları başka kaynaklardan finanse edilecek bir düzenleme yapılmazı lazım. İlaç firmasıyla hekimlerin bireysel ilişkilerinin kesilmesi lazım. Daha ziyade kurumsal bir ilişki olmalıdır. Bireysel ilişki devam ettiği sürece suiistimallerde, israflarda devam edecektir.'

avrupalı
hekimler
reçete
yazmada
daha
cimri
Yorum (12)
Tip doktoru
Bunun nedeni popülist hükumet ve ısrarcı hasta popülasyonu, doktor yazmasa hakaret vE soruşturma oluyor, 5 dk da hasta muayene et deniyor, gercekleri söyleyin
0
Cevapla
Ahmet
Niye böyle eksik ve tek taraflı yazarlar anlamıyorum. Bir kere ilaç temsilcileri Avrupa ve Amerikadada var ve bu meslek de orada doğdu. Avrupalı hekime bir günde gelen hasta sayısı 15 bilemedin 20 dir. Türkiye'de ki hekimlerin günlük poliklinik sayıları ortalama 70-100 arası değişiyor. Ee doğal olarak bir Türk hekimi 4-5 kat fazla reçete çıkarıyor. Bir Türk hekimine günde 20 hastadan fazla hasta bakma deyin bakın reçete sayısı avrupanında altına iner. Sanki ağrı kesiciler Avrupada yazılmıyormu? Başım-belim ağrıyor diyen hastaya avrupada ilaç yazılmıyormu?? Sayın Prof.lar masa başından öyle üniversite odalarından sahayı iyi göremezsiniz. Gelin Sayın prof. lar bir ASM de veya bir devlet hastanesinin bir dahiliye polkliniğinde bir çocuk polikliniğinde günde kaç muayene yapılıyor?, hasta başına kaç dakika ayrılabiliyor? görün de ondan sonra konuşun. Batı Avrupa kriterlerine yetiştik mi de aynı kriterleri ASM ve Devlet hastanelerinden bekliyorsunuz???
0
Cevapla
ilaçcı
Hocam iyi sallamış. Avrupadaki belli başlı yüksek nüfusa sahip ülkelerde (Almanya, İngiltere, İspanya, İtalya, Fransa vb) ilaç pazar büyüklükleri Türkiye'nin üstündedir.Reçete adetleri, ilaç kutu satışlarıda daha yukarıdadır.Hocamın da çok iyi bildiği IMS datalarından bu verileri hemen alabilir. İlaç güvenliği açısından Türkiye sadece Avrupa'da değil Dünyada belki ilk 3'e girebilecek derecede başarılıdır. Türkiye'de ruhsatlanmış ilaçların tamamına yakını ya ABD yada Avrupa'da ruhsatlanmış ürünlerdir. Bir ürününün ABD FDA onayının olmaması o ürünün güvenilir, iyi veya kötü olduğunu göstermez bu çok basit bir ticaret kuralıdır, siz ABD'de ürününüzü pazarlamak istemiyorsanız, veya ruhsat prosedürleri , pazarlama giderleri pahalı ise, rakipler çok veya o ürünü ABD piyasasında pazarlamanın size ek bir katkısı yok ise önce ürününüzü Avrupa'da , Türkiye'de ve Uzak doğuda ruhsatlar ve piyasaya verirsiniz.Avrupada ruhsatlı olupta patentten de kaynaklı ABD'de olmayan binlerce ilaç vardır.Örneğin Türkiye'de orjinali dahil 16 Atorvastatin ilacı varken daha ABD'de bu ay itibarı ile 2 Atorvastatin ilacı vardır.İlaç firmaları ile hekimin ilişkisini sıfırlarsanız Türkiye'de tüm sağlık sistemi ve hizmetleri sıfırlanır.Hekim olarak hangi ilacın piyasada olduğunu hangi yeni ilacın piyasaya verildiğini dahi firmalardanöğrendiğiniz bu dönemde ilişkiyi sıfırlamak demek yurt içi ve yurt dışı kongre aktivitelerini sıfırlamak demektir. Bu da 50 sene öncenin ilaçlarını hastanıza reçete etmeye devam anlamı demektir ki bir tane bile hastanız kalmaz.
0
Cevapla
volkan
dekan bey'de birileri gibi esas suçlu olarak sağlık çalışanlarını ilan etmiş.Gelin o örnek verdiği abd gibi reçetelere etken madde ismi yazalım bakın o zaman nasıl kıyamet koparacak birileri...
0
Cevapla
CD
İlaç istendiğinde yazmayın bakalım neler oluyor. Geçin bu avrupai haberleri. Avrupada doktora gözünün üstünde kaşın var dediğin an tutuklanırsın ve yargılanırsın. Yani sandalyeyi doktorun kafasına indirmek cesaret ister. Türkiyede ilaç yazmadığın zaman seni aramayan üst düzey yetkili kalmaz. Ayrıca o yetkiliyle konuşurken kulağına patlayan yumruğun acısını anlatmaya kalktığında sana "yahu doktorum.." diye başlayan nasihatleri dinlemek zorunda kalırsın. İlaç firmalarının promosyonları avrupada legaldir, yasaldır, faturalıdır. Türkiyedeki gibi saman altından işler çevirilmez. Avrupa ilaçların yan etkilerini milimetrik olarak izler. Türkiye ise bu konuda resmen muz cumhuriyedir. İlaçların faz 3 denemelerinde vatandaşı ölünce sağlık bakanlığı tarafından "kişilerin özgür iradesidir" açıklaması gelişmiş bir ülkede yapılmaz, yapılamaz. Yapılırsa halk, o yönetimin haysiyetiyle istifa etmesini ister. Siz ilaç israfı haberi yapacağınıza Meksikadan daha beter olmamıza rağmen bebek ölümlerini engelleyemeyenleri haber yapın.
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir