Medimagazin logo

Astımın görülme sıklığı artıyor

Türk Toraks Derneği GARD Temsilcisi ve Koordinatör Yardımcısı Prof. Dr. Bilun Gemicioğlu, Türkiye'de yaklaşık her 12-13 erişkinden, 7-8 çocuktan birinin astım hastası olduğunu bildirdi.
Astımın görülme sıklığı artıyor
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Gemicioğlu, yaptığı yazılı açıklamada, Sağlık Bakanlığı ve Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği işbirliğiyle Dünya Sağlık Örgütü'nce kurulan GARD (Global Alliance Against Respiratory Diseases) Türkiye Projesi çatısı altında 5 Mayıs Dünya Astım Günü kapsamında hastalar, hasta yakınları ve sağlık çalışanları için birçok ilde eğitim toplantıları düzenlendiğini hatırlattı.

Dünyada yaklaşık 300 milyon kadar astımlı hasta olduğunun tahmin edildiğini belirten Gemicioğlu, Türkiye'de ise yaklaşık her 12-13 erişkinden, 7-8 çocuktan birinin astım hastası olduğunu aktardı.

Astımın görülme sıklığının yıllar içinde giderek arttığına dikkati çeken Gemicioğlu, şu bilgileri verdi:

"Astım, akciğer içi hava yollarında daralmaya neden olan ve alevlenmelerle seyreden kronik bir akciğer hastalığıdır. Hava yollarındaki bu daralmanın nedeni, mikrobik olmayan bir tür iltihap nedeniyle hava yolu duvarının şişmesidir. Hastalık tekrarlayan nefes darlığı, nefes alıp verirken ortaya çıkan hırıltı-hışıltı-ıslık sesi, göğüste baskı hissi ve öksürük gibi belirtilerle kendini gösterir. Astımı tetikleyen 2 grup risk faktörü vardır. Kişisel risk faktörleri içinde genetik yapı, cinsiyet ve şişmanlık sayılabilir. Çevresel risk faktörleri ise kalıtsal olarak yatkın bireylerde astımın ortaya çıkması ve ağırlığı üzerinde rol oynar. Uygun ilaç tedavisi ile astımlılar, iş ve okul dahil günlük yaşamlarına, hastalık nedeni ile herhangi bir kısıtlanma olmadan devam edebilirler. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de bu hastalığın tedavisi ile ilgili gerekli her türlü ilaç ve malzeme bulunmaktadır."

Prof. Dr. Bilun Gemicioğlu, bu yıl da "Astımınızı kontrol altına alabilirsiniz" sloganı ve "Astım ilaçlarımı doktorumun önerdiği şekilde kullanıyorum, astımdan korkmuyorum" alt sloganıyla 5 Mayıs'ta ve hafta boyunca dünyada olduğu gibi Türkiye'de de çeşitli etkinlikler yapılacağını belirterek, şunları kaydetti:

"Çeşitli illerimizde alışveriş merkezlerinde kurulacak stantlarda astımla ilgili broşürler dağıtılacak, astım bilgilendirme toplantıları ile doktorla yakın iş birliği ve düzenli ilaç tedavisiyle astımlıların hayatlarını kısıtlanmadan yaşayabilecekleri vurgulanacaktır. Bu etkinliklere hastalar, hasta yakınları, sağlık çalışanları ve tüm ilgililer davetlidir. İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Erzurum, Diyarbakır, Mersin, Kilis, Osmaniye, Hatay, Bursa, Kocaeli, Zonguldak, Samsun, Rize, Balıkesir, Aydın, Çanakkale, Burdur, Yalova ve Kırklareli'deki etkinlik programı ve tüm detaylar GARD web adresinde yer almaktadır."

5 mayıs dünya astım günü
Yorum (3)
Ahmet Rasim Küçükusta
ASTIM ARTMIYOR ASTIM TEŞHİSİ ARTIYOR İlaç endüstrisi daha fazla ilaç satmak için hastalıkların artmasını, artmıyor olsa bile “sahte bir yüksekliği” ister. Hasta sayısı artarken ilaç tüketiminin artmaması “astım teşhisinin ıskalandığı”, “gerekli ilaçların yazılmadığı” şeklinde yorumlanarak doktorlara daha çok ilaç yazdırmak için baskı aracı olarak kullanılır. İlaç endüstrisinin hükmündeki modern tıp da her hastalık için geçerli olduğu gibi astımın da olduğundan fazla bildirilmesini, her astım teşhisi konanın ömür boyu “ilaçlanmasını” emreder. Gereksiz teşhis (overdiagnosis) ve gereksiz tedavi (overtreatment) gerçek tıbbın en önemli problemleridir. Bu dünyada gerçeklerin farkında olmayan “sazanlar” da, farkında olup işine geldiği için sesini çıkarmayan “sırtlanlar” da vardır. Allah bizi her ikisinden de korusun. Yazımın tamamını okumak için: http://ahmetrasimkucukusta.com/2014/04/27/yazilar/tip-yazilari/astim/astim-artmiyor-astim-teshisi-artiyor/
0
Cevapla
Ahmet Rasim Küçükusta
SOLUNUM FONKSİYON TESTLERİ SUÇ ALETİ OLABİLİR Mİ? Aşırı teşhisten en çok nasibini alan hastalıklardan biri de astım. “Astımları olmadığı hâlde astım teşhisi konan” insanların sayısı her gün katlanarak artıyor. Neredeyse her öksürene, nefes alamıyorum diyene astım teşhisi konup eline bir torba ilaç tutuşturuluyor. Başta gelen “suç aleti” de solunum fonksiyon testleri. “Teknik” olarak doğru yapıldığında ve doğru “değerlendirildiğinde” ayırıcı teşhis ve hasta takibinde elbette işe yarayan bir test ama bu testin hem her solunum şikayeti olan hastada yapılması icap etmiyor hem de aşırı tedaviye yol açıyor. Bu testlerde hemen herkeste herhangi bir parametrede klinik olarak hiçbir ehemmiyeti olmayan, normalden daha düşük değerler elde etmek mümkün ve bu test yapıldığında astım veya KOAH teşhisi konmaması neredeyse imkânsız! Yazımın tamamını okumak isteyenler için: http://ahmetrasimkucukusta.com/2014/04/30/yazilar/tip-yazilari/astim/solunum-fonksiyon-testleri-suc-aleti-olabilir-mi/
0
Cevapla
drovuz
bölgede astım raporu çıkmayan, evinde nebulazörü olmayan bi benim çocuklarım kaldı :) sonra ana-babaya laf anlat dur gerek yok diye...
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir