EDİTÖRÜN NOTU: HABERİMİZ ÜZERİNE SAYIN AYTUĞ ATICI ARAYARAK, AŞAĞIDAKİ TABLODAKİ "ŞİMDİKİ" ALINAN ÜCRETLERİN TEKLİFTE YER ALMADIĞINI VE BU RAKAMLARIN HESAP UZMANLARININ HESAPLADIĞI TAVAN RAKAMLAR OLDUĞUNU BELİRTMİŞTİR.
ANKARA-Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Mersin Milletvekili Prof. Dr. Aytuğ Atıcı, 650 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile düzenlenen Tam Gün Yasası’na alternatif olarak yeni bir kanun teklifi hazırladı. Kanun teklifinde, üniversite öğretim üyelerinin katkı payları düşürülüp, maaşlar yükseltiliyor fakat, öğretim üyelerinin toplamda aldığı ücretler neredeyse yarı yarıya düşürülüyor. Buna göre, bugün üniversitelerde 19 bin 998 TL ücret alan bir profesörün alacağı ücret 10 bin 57 TL’ye, Sağlık Bakanlığı hastanelerinde 12 bin 556 TL ücret alan uzman hekimlerin alacağı ücretler de 6 bin 455 TL’ye indiriliyor.
Prof. Dr. Atıcı, “Üniversite Öğretim Elemanları İle Sağlık Hizmetleri Ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfında Çalışan Personelin Tam Süre Çalışmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”ni, TBMM’de düzenlediği basın toplantısıyla kamuoyuna duyurdu.
Atıcı, “Sağlık personelinin tam süre çalışması ile ilgili düzenlemeler daha önce iki kez yüksek yargı organları tarafından iptal edildiği halde KHK ile mahkeme kararlarını dolanmak asla kabul edilemez. Bu yaklaşım hukukun üstünlüğü ilkesine aykırıdır. Halkın sağlığını öncelemeyen ve hukuku hiçe sayan 650 sayılı KHK’nın iptali için CHP Anayasa Mahkemesine başvurmuştur. Sağlık çalışanlarının tam süre ile çalışmasını öteden beri destekleyen CHP, bu konuda halkımızın ve sağlık çalışanlarımızın beklentilerine cevap veren bir kanun teklifi hazırlamıştır” dedi.
AKP Hükümeti’nin yedi yıldır Sağlıkta Dönüşüm Programı adıyla yaptığı uygulamalarla, toplumda daha önceleri olumlu algı yaratan kavramların içini boşaltarak sanki iyi şeyler yapıyormuş gibi bir hava yarattığını dile getiren Atıcı, bunlara örnek olarak Genel Sağlık Sigortası, aile hekimliği ve Tam Gün Yasası’nı gösterdi. Atıcı, “Bu uygulamalarla hükümet sağlığı serbest piyasa koşullarında alınır-satılır bir mal, hastaneleri ticarethane ve hastaları da müşteri konumuna getirmiştir. Halkımız ise sağlık alanında kendilerini bekleyen tehlikelerden habersiz bir şekilde yaşamaya çalışmaktadır” diye konuştu.
Hayata geçirmek zor değil
İktidar partisinin, ana muhalefet partisinin, sağlık meslek örgütleri ve sağlık çalışanlarının çoğunun tam süre çalışma isteğinin bulunduğu bir ortamda, böyle bir kanunu hayata geçirmenin aslında zor olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Atıcı, şunları kaydetti:
“Ancak Hükümetin yaptığı düzenlemeler tam süre çalışma adı altında performansa dayalı, çoğunlukla iş güvencesi olmayan ve koruyucu değil, tedavi hizmetlerine yönelik çalışma sistemini getirmektedir. Böylece sağlık, kâr edilmesi hedeflenen ve özelleştirilen bir alan konumuna getirilmiş, serbest piyasa koşullarına göre yönetilmeye başlanmıştır.
Oysa Anayasa’nın devlete verdiği görev gereği ve sosyal devlet anlayışıyla sağlık hizmeti herkese eşit, nitelikli ve ücretsiz olarak verilmeli ve kolayca ulaşılabilir olmalıdır.
Mevcut düzenlemelerle sağlık çalışanları geçinebilmeleri için tam süre çalışma adı altında 7 gün 24 saat çalışmaya zorlanmakta, performansa dayalı ödeme sistemiyle birbirleri ile yarıştırılmakta, böylece sağlıkları bozulmakta ve verimlilikleri azalmaktadır. Azalan bu verimden en çok da halkımız zarar görmektedir. Bununla birlikte sağlık çalışanlarının da haklarının korunması sosyal devletin en temel görevidir.
Hazırladığımız taslakta Avrupa Birliği normları ve taraf olduğumuz ILO sözleşmeleri ile kanunlarımızca benimsenen haftalık çalışma saatleri dikkate alınarak bir düzenleme önerilmektedir. Böylece sağlık hizmeti sunanlar rakip değil ekip haline getirilmektedir.
Bu düzenlemelerden en çok halkımızın yarar göreceği açıktır, zira hastalara müşteri değil insan gözüyle bakılması hedeflenmektedir.”
Fiilen tam gün çalışıyorlar
Prof. Dr. Aytuğ Atıcı, mevcut yasal düzenlemeler ve Hükümet yetkililerinin söylemleriyle sağlık çalışanlarının görevlerini yapmadıkları izlenimi yaratılarak genel sağlık politikalarındaki başarısızlığın faturasının onlara çıkarılmak istendiğini savundu. Oysa fiilen sağlık personelinin büyük çoğunluğu zaten tam gün çalıştığını belirten Atıcı, “Hükümetin verdiği sayılara bakılacak olursa hekimlerden yarı zamanlı çalışanların oranı yüzde 5’i bile bulmamaktadır. O halde sağlık alanındaki başarısızlığın temel nedenini sistemin kendisinde aramak gerekmektedir. Sistemin iyi işlememesi ve bunun sorumlusunun sağlık çalışanı olduğunun belirtilmesi nedeniyle sağlık çalışanlarına yönelik şiddet uygulamaları çığ gibi artmıştır” dedi.
Atıcı, performansa dayalı maaş ödemeleri nedeniyle üniversitelerdeki öğretim üyelerinin eğitim ve araştırma hizmetlerine büyük bir darbe vurulduğunu ve tıp eğitiminin kalitesinin giderek azaldığını söyledi. Öğretim üyeleri asli görevleri olan eğitim ve araştırmadan çok tedavi hizmetlerine yönlendirildiğini ifade eden Atıcı, “Teklif ettiğimiz tasarı, kaliteli sağlık hizmeti ile birlikte iyi bir tıp eğitimi verilebilmesine olanak tanımaktadır. Bu tasarı ile sağlık çalışanlarının kamuda tam süre ile çalışmaları ve hak ettikleri ücretin emekliliklerine yansıyacak şekilde güvence altına alınması öngörülmektedir. Bu kanun tasarısı ile sağlık kuruluşlarında taşeron işçi çalıştırılmasına son verilmesi ve halen çalışmakta olanların iş güvencesine kavuşturulması önerilmektedir. Ayrıca 4/B kapsamında çalıştırılanların ise memur kadrolarına alınmaları önerilmektedir” diye konuştu.
Prof. Dr. Atıcı, bu tasarının kanunlaşması durumunda aile hekimliği uygulamaları çerçevesinde sözleşmeli hale getirilmiş olan sağlık personelinin, istemeleri durumunda eski kadrolarına dönebileceklerini, 21 Ocak 2010 tarihinde çıkarılan “Tam Gün Yasası” nedeniyle istifa etmiş olan hekimlerin de istemeleri durumunda görevlerine geri dönebileceklerini kaydetti.
19 binden 10 bine düşecek
CHP’nin hazırladığı teklifte, üniversite öğretim elemanları ile 657 Sayılı Kanun’a göre çalışan hekimlerin maaşlarında yapılacak iyileştirmeler ayrıntılarıyla verildi. Teklifte, tüm öğretim üyeleri ve hekimlerin maaşları yükseltiliyor fakat alacakları katkı payları azaltılıyor. Böylece, öğretim üyeleri ve hekimlerin ellerine geçen ücret profesörlerde 19 bin 998 TL’den 10 bin 57 TL’ye, doçentlerde 14 bin 553 TL’den 7 bin 553 TL’ye düşürülüyor. Devlet memuru olarak görev yapan uzman hekimlerin ücretleri de 12 bin 556 TL’den 6 bin 455 TL’ye indiriliyor.
Teklife göre, üniversitede görev yapan ¼’ündeki bir profesöre bugün 3 bin 918 TL maaş, 16 bin 80 TL katkı payı verildiği belirtilirken, yapılan teklifle bu derecedeki bir profesöre 7 bin 857 TL maaş, 2 bin 200 TL katkı payı verilmesi öngörülüyor. Yani, bugün toplam 19 bin 998 TL aldığı ileri sürülen profesöre 10 bin 57 TL ücret verileceği ifade ediliyor.
Teklifte, Sağlık Bakanlığı hastanelerinde görev yapan devlet memuru hekimler için yapılan düzenlemeye göre, ¼’teki bir uzman hekime bugün 2 bin 132 TL maaş, 10 bin 424 TL katkı payı verildiği belirtilirken, teklifte maaş olarak 5 bin 100 TL, katkı payı olarak bin 355 TL ödeneceği kaydediliyor.