ANKARA-Uzmanlar, alerjik sorunlar arasında sık görülen hastalıklar arasında yer alan astımın, Türkiye'de çocukluk çağında yüzde 10-15, erişkin yaş döneminde ise yüzde 5-7 oranında görüldüğünü belirtiyor.
Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Alerji ve İmmünoloji uzmanı Doç. Dr. Adile Berna Dursun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, vücudun bağışıklık sisteminin çevrede bulunan ve zararlı olmayan bazı maddelere karşı aşırı şekilde ve anormal bir reaksiyon vermesinin ''alerji'' olarak tanımlandığını söyledi.
Alerjinin, basit olarak kaşıntı, burun akıntısı ve hapşırma ile kendini gösterdiğini belirten Dursun, bunun dışında alerjik reaksiyonların alerjik bronş astımı, alerjik burun ve göz nezlesi (saman nezlesi, bahar nezlesi ve tıbbi adıyla alerjik rinokonjoktivit), besin alerjisi, ilaç alerjisi, deri alerjisi (bebeklik egzaması, egzama ve tıbbi adıyla atopik dermatit), hayvan alerjisi, böcek alerjisi, lateks (kauçuk) alerjisi ve çalışılan ortamdaki maddelere karşı olan mesleki alerjiler de olabildiğini ifade etti.
Dursun, alerjide aileden gelen kalıtsal yatkınlığın çok önemli olduğu vurgulayarak, alerjik hastalıkların genetik bir zeminde çevresel faktörlerin etkisiyle ortaya çıkabildiğini, tüm dünyada yaygın görüldüğünü, her yaştan bireyi etkileyebildiğini, yaşam kalitesini bozduğunu, okul ve iş gücü kaybına neden olabildiğini ve maliyeti yüksek kronik bir hastalık olduğunu dile getirdi.
En çok astım, alerjik rinit, besin alerjileri, ilaç alerjileri, egzama, ürtiker (kurdeşen), anafilaksi (alerjik şok) ile immün yetmezliklerin (bağışıklık sistemi yetmezlikleri) görüldüğünü anlatan Dursun, duyarlılığın alerjenin türüne göre değişiklik gösterdiğini ifade etti. Dursun, alerji türlerinin zaman içinde değişiklik gösterebildiğini dile getirerek, ''Gelişen yaşam koşulları nedeni ile her geçen gün farklı alerjenlerle karşılaşma ve doğal olarak bunlara karşı alerji gelişme olasılığı artıyor. Çeşitli besin maddelerine, kozmetik ve yeni gelişen iş kollarında kullanılan malzemelere karşı alerjiler gelişebiliyor'' diye konuştu.
Alerjik hastalıklarda tanı aşamasında ilk ve en önemli noktanın hasta ve/veya hasta yakınından alınan ayrıntılı öykü olduğuna dikkati çeken Dursun, deri, kan, solunum fonksiyon, besin veya ilaç testlerinin bu öyküye göre yapıldığını ve test sonuçları ile öykü arasında ilişki kurularak kesin tanı konulduğunu anlattı.
-''TOPLUMLARIN YAKLAŞIK YÜZDE 20'DEN FAZLASINI ETKİLİYOR''-
İlgili testlerin, alerji uzmanın gözetiminde ve acil müdahale yapılabilecek ortamlarda yapılmasının önemli olduğunu değinen Dursun, alerjik hastalıkların toplumların yaklaşık yüzde 20'den fazlasını etkilediğini ve kronik hastalıklar içerisinde ilk sıralarda yer aldığını söyledi.
Dursun, şöyle devam etti:
''ABD'deki istatistiklerine göre alerjik rinit (alerjik nezle) nedeni ile her yıl yaklaşık olarak 16,7 milyon kez doktor başvurusu, astım nedeni ile yılda 2 milyon acil servis başvurusu ve 465 bin hastane yatışı gerçekleşiyor.
Bunun yanı sıra alerji nedeni ile önlenebilir ölümlerle her yıl karşılaşılıyor. ABD'de de her yıl 100 kişi besin alerjisi, 40 kişi böcek sokmasına bağlı alerji (arı zehiri alerjisi gibi) yaşamını yitiriyor. Astımdan ise yılda 4 bin 300 kişi ölüyor. Türkiye'de astım çocukluk çağında yüzde 10-15, erişkin yaş döneminde ise yüzde 5-7 oranında görülüyor. Alerjik rinit (alerjik nezle) görülme oranları ise astım görülme oranlarının yaklaşık 2,5-3 katı. Bunun yanı sıra ülkemizde de yaş gruplarına göre farklılıklar göstermekle birlikte giderek artan oranda besin alerjileri, ilaç alerjileri, arı zehiri alerjileri, mesleki alerjiler ile de sıklıkla karşılaşılıyor.''
-''ASTIM, YAŞ İLERLEDİKÇE KIZ ÇOCUKLARINDA DAHA SIK GÖRÜLÜYOR''-
''Astımın, küçük yaşlarda erkek çocuklarda daha sık görüldüğünü ve yaş ilerledikçe kız çocuklarında görülme oranının arttığına'' dikkati çeken Dursun'un verdiği bilgiye göre, Ergenlikte astım görülme oranı iki cins arasında eşitleniyor, erişkin yaş döneminde ise astım kadınlarda daha fazla görülüyor.
Yaş gruplarına göre alerjik hastalıkların yaygınlıkları değişiyor. Çocukluk çağlarında sıklıkla atopik dermatit (egzema) görülürken, yaş ilerledikçe alerjik nezle ve astım görülme oranı yükseliyor. İlaç alerjileri her yaşta görülmekle birlikte erişkinlerde daha fazla karşılaşılıyor. Arı zehri alerjisi de aynı şekilde erişkinlerde daha fazla ve daha ciddi sorunlara yol açabiliyor.
Lateks alerjisi, sağlık çalışanlarında topluma göre daha yüksek oranda görülüyor.
-''ALERJİ ÖLÜMLE SONUÇLANABİLEN CİDDİ BİR HASTALIKTIR''-
Alerjik reaksiyonlarda ''anafilaksi'' yani alerjik şok, alerjenin alınmasından çok kısa süre ortaya çıkan ve ölümle sonuçlanabilen bir durum olarak tanımlanıyor. İç sıkıntısı, el-ayak tabanında kaşınma, yaygın kaşıntı, tansiyon düşüklüğü ve şok, soluk borusunda şişme ve nefes darlığı gibi bulgular çok ani olarak gelişiyor.
Alerjiyi başlatan mekanizmalar genellikle aynı olmakla birlikte, etkilenen organa göre değişen klinik bulgular ortaya çıkarıyor. Örneğin, hapşırma, burun akıntısı, kaşıntısı, burun tıkanıklığı, geniz akıntısı alerjik nezleyi akla getiriyor. Bu hastaların bir kısmında gözlerde kaşınma, sulanma, kızarma olur. Tekrarlayan kuru öksürük, nefes darlığı, hırıltılı solunum, göğüste baskı hissi astımı düşündürür, belirtilerin tekrarlayıcı karakterde olması, bazen kendiliğinden bazen ilaçla düzelmesi ve özellikle sabaha karşı şikayetlerin oluşması astım için çok önemli bulgular olarak gösteriliyor.
Belli besin veya ilaç alımı ile ciltte döküntüler oluşabiliyor, nezle benzeri şikayetler oluşabiliyor, nefes darlığı gelişebiliyor, bayılma ve bilinç kaybı görülebiliyor.
Ciltte kaşıntı, döküntü, pullanma, renk değişiklikleri, deride kalınlaşma ürtiker, egzama gibi hastalıkların belirtisi olarak gösteriliyor. Özellikle çocukluk çağında sık görülen atopik dermatitin en tipik belirtisi gece artan şiddetli kaşıntı olarak dikkat çekiyor. Herediter anjiödem nadir görülen, kalıtsal, tekrarlayan anjioödem (mukoza şişliği) ile kendini belli eden bir hastalık olup ölümle sonuçlanabiliyor.
Alerjik hastalıkların tedavisinde, kişi alerji olduğu bilinen maddeden uzaklaştırılıyor. Bunun dışında ilaç ve aşı tedavisi uygulanıyor.
-AVRUPA ALERJİ VE İMMÜNOLOJİ AKADEMİSİ KONGRESİ İSTANBUL'DA-
Bu yıl tüm dünyadan yaklaşık 10 bin kişinin katılımıyla gerçekleştirilecek olan Avrupa Alerji ve İmmünoloji Akademisi'nin (EAACI) 30. yıllık kongresi, İstanbul'da yapılacak.
Kongre, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün himayelerinde, 11?15 Haziran 2011 tarihleri arasında Lütfü Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'da gerçekleştirilecek.
Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği'nin çabaları ile İstanbul'da gerçekleştirilecek olan kongre, aynı zamanda Türkiye'nin en yüksek katılımlı tıp kongresi olma özelliğini taşıyor.