Meclis'te bir grup gazeteciye açıklamalarda bulunan Akdağ şunları kaydetti:
ŞÜKÜRLER OLSUN: Kompozit doku nakli, yüz kol bacak bunlar çok önemli başarılar. Hem teknik açıdan başarı hem de sistemin başarısını da gösteriyor. Bir de organın alınması için ailenin razı edilmesi, organın uygun şartlarda hızlı bir biçimde taşınması, bunlar da çok önemli. Ayrıca organın adaletli bir biçimde dağıtılması, bu sistemlerin hepsini Türkiye'de kurduk şükürler olsun. Önceden kompozit doku nakillerinin mevzuatı yoktu. Biz aşağı yukarı 3 bin 500'ün üzerinde organ nakli yapabildik 2011'de
ÇOK ADİL ÇALIŞIYOR: Türkiye'de artık organ nakli mükemmel biçimde yapılıyor. Şu anda sistem tam oturmuş durumda. Bir de sistem çok adil çalışıyor. Kime gidecek bu? Parası olana mı, arkası olana mı gidecek? Böyle bir şey kesinlikle yok.
TAM GÜN DELİNMEDİ: Orada tam gün ile ilgili bir şey yok. Ekipten biri Ömer Bey tam gün çalışmıyor. Ama zaten normalde tam gün çalışmayan doktorların üniversite hastanelerinde ameliyat yapmaları yasak değil. Doğrudan bu doktorlar üzerinden fatura yapılması yasak. Tam gün delindi iddialarının bir anlamı yok. Tam günün bir felsefesi var. Tam gün, muayenehane ile devletin hastanesi, üniversite hastanesi arasındaki para ilişkisini önlemeye yönelik bir düzenleme.
İsrail'in insanlık ayıbı
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, dün Ankara'da UNICEF tarafından hazırlanan Çocuklara Yönelik İnsani Yardım Girişimi Raporu'nun tanıtım toplantısına da katıldı. Akdağ Türkiye'nin yurt dışına götürdüğü sağlık hizmetleriyle ilgili olarak 'Dünyanın neresinde sıkıntılı bir çocuk, bir anne, sıkıntılı bir sağlık ortamı oluşmuşsa oraya koştuk. Bunu yaparken TİKA ile önemli çalışmalar gerçekleştirdik' dedi.
Akdağ, Türkiye'nin Gazze'ye gönderdiği ilaç ve tıbbi yardım malzemelerinin 3 aydır Gazze'ye ulaşmadığını belirterek şöyle konuştu: 'Çok açık ifade etmek istiyorum bu insanlık ayıbıdır. İsrailli yetkililere seslenmek istiyorum, politik kısmına girmeyeceğim ama ilaca tıbbi malzemeye ihtiyacı olan insanlara, ilaca tıbbi malzeme yardımının ulaştırılmasını engellemek bir insanlık suçudur. Bu yanlıştan vazgeçilmeli.'