Medimagazin logo

Akdağ; Tam Güne direnç gösteren de destekleyen de var

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, "Biz asla dönüşemez zannedilen hantal, kötü, berbat bir sistemi dönüştürdük" dedi.
Akdağ; Tam Güne direnç gösteren de destekleyen de var
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Akdağ, Sağlık Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığının Kızılcahamam'da bir otelde düzenlenen toplantısında, hafta sonu olmasına rağmen birlikte çalıştıklarını, sırtlarına yüklenen emanetin hakkını vermek istediklerini belirtti.

İnsana hizmetin çok özel bir iş olduğunu, "makam" kavramını sevmediğini ifade eden Akdağ, sistemin değişmesi ve yeni hastaneler yapılmasına rağmen makam zihniyetinin değişmemesi halinde başarılı olunamayacağını anlattı.

Dokuz yıldır makama bağlı kalmaksızın çalıştığını, son dokuz yılda Sağlık Bakanlığı, yöneticileri ve çalışanları olarak iftihar edilecek işler yaptıklarını belirten Akdağ, "Biz asla dönüşemez zannedilen hantal, kötü, berbat bir sistemi dönüştürdük" dedi.

Türkiye'nin sağlık alanında büyük atılımlar yaptığını anlatan Akdağ, Avrupa'da katıldığı bir toplantıda ekonomik sıkıntılar çeken Yunanistan'ın Sağlık Bakanının bu sıkıntılardan bahsettiğini, oysa Türkiye'nin yüzde sekiz oranının üzerinde büyüyerek bu alanda hızla geliştiğini söyledi.

Türkiye'nin Afganistan, Yemen, Sudan ve Somali gibi ülkelere de sağlık hizmeti götürdüğünü, "Ustalık" dönemine başladıklarını ifade eden Akdağ, bakanlığındaki "A Takımı"nı topladığını, onlardan kendisini ve Türkiye'deki sağlık sistemini eleştiren birer rapor istediğini, çok güzel raporların geldiğini, gelişimin böyle olması gerektiğini kaydetti.

Geçen dokuz yılı unutarak, sanki birinci yıllarındaymış gibi çalışacaklarını dile getiren Akdağ, çıtayı çok yükselttiklerini ve geleceğe baktıklarını belirtti.

"Yeni dönemdeyiz, ustalık dönemindeyiz, işimize sıfır kilometre başlıyoruz. Zaten Allah nasip eder kanun hükmünde kararname yaparsak hepiniz işe sıfırdan başlayacaksınız. Biz bu kararnameyi yapınca yöneticilerin yüzde 90, 95'i görevinde çalışacak, ama bir sistem kuruyoruz" diyen Akdağ, işini yapan insanın hayatta hiçbir şeyden korkmayacağını ister Sağlık Bakanlığında başhekim olsun, ister üniversite ya da özel hastanede olsun işini iyi yapanın her zaman çalışabileceğini söyledi.

Sağlıkta dönüşüm için bakanlığa bağlı hastaneler ve özellikle üniversitelerin bir arada çalışması gerektiğini vurgulayan Akdağ, şöyle dedi:

"13 ayrı şehirde yaptığım üniversite hastanesi-Sağlık Bakanlığı hastanesi ortak çalışmasını, birlikteliğini kendi şehrimde başaramadım. Üzülüyorum neden başaramadım diye. Kimseyi de suçlamıyorum. Yarından tezi yok oradaki yönetici arkadaşlarla oturacağım, içinizi dökün ne sıkıntınız varsa kendimiz düzeltelim diyeceğim. Çünkü sinerji bizim hizmetimizi geliştiriyor."

-Tam Gün Yasası-

Tam Gün Yasası'na da değinen Bakan Akdağ, bu yöndeki eleştirilerin haklı olmadığını söyledi.

Bakanlığın, hiçbir kurumu "asimile etmediğini" belirten Akdağ, "Bir zamanlar SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığına devrinde gösterilen direnç bugün kısmen üniversitelerle ortak çalışma konusunda gösteriliyor" dedi.

Sağlık Bakanlığının imkanlarını üniversitelerin eline veriyorum. Amaç bu diyen" Akdağ, bu sebeple Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yeni açılan hastanelere "devlet" değil "şehir hastanesi" denmesini istediğini bildirdi.

Türkiye'de iyi bir sağlık sistemi kurulduğunu ve daha iyi hale getirileceğini anlatan Akdağ, özellikle küçük şehirlerde üniversite hastaneleriyle devlet hastanelerinin birlikte yönetilmesinin ekonomik kazançlar sağladığını kaydetti.

Bakan Akdağ, hiçbir özel hastanenin, kendi doktorunun hastayı alıp başka hastaneye götürüp ameliyat etmesine izin vermeyeceğini belirterek, "Bir hocanın, bir uzmanın, özellikle üniversite hocasının hastası ile muayenehanesinde anlaşarak onu tedavi etmesini, hastasını bir özel hastaneye götürerek ticari ilişki kurmasını hem işletme mantığı açısından hem ahlaki açıdan asla doğru bulmuyorum" dedi.

Bakan Akdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu tam gün meselesine bazı üniversitelerimiz, rektörleri dahil bütün üniversiteler demiyorum, çok iyi sahip çıkan var. Onlar başarılı, sorunları yok ya da minimum... Bazı üniversitelerde de rektörler de dahil, yöneticiler ve orada çalışanlar inanılmaz bir direnç gösteriyor.

Rant sisteminin devam etmesi lazım, çünkü mantıkları bu. Üniversite içine girmiş ticaret sisteminin sürmesi lazım, mantıkları bu...Bu bizim üniversitelerimizde eğitimi katleden bir şeydir. Rantın ve ticaretin devam etmesini isteyenlerle istemeyenlerin küçük bir mücadelesi bu. Küçük diyorum çünkü bu bize göre bitmiş bir iştir.

Meslek örgütleri şunu desin: Hekimlere performansla başka şekilde imkanlar sağladınız, ama bunu yeterli bulmuyoruz. Daha fazla mücadelesini beraber verelim. Eski sisteme dönelim, köhne sisteme dönelim, zulüm sistemine dönelim, ticaret, rantiye sistemine dönelim...Kusura bakmayın biz orada değiliz. Ve bu mücadeleyi biz kazandık, açıkça söyleyeyim. 'Efendim, hastanelerde ameliyat durdu, duracak'. Hadi canım sen de...Çok açık söylüyorum, bu istismara fırsat vermeyeceğim. bizzat ben takip ediyorum."

Bakan Akdağ, YÖK yönetimine yazı yazdıklarını, Tam Gün Yasası dolayısıyla oluşabilecek eksiklikleri kendilerine bildirmelerini istediklerini belirtti.

akdağ
tam
güne
direnç
gösteren
de
destekleyen
de
var
Yorum (6)
Ahmet Demir
Sayın Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın, Prof.Dr.Ahmet Rasim Küçükusta'nın yazısını okumasını rica ediyorum. Gerçekten de 3-5 kişi için koca bir hekim grubunun hakkı yeniyor. http://www.ahmetrasimkucukusta.com/2011/09/24/misafir-yazar/hekimlik-doktorluk-ve-hekim-ogretmenligi-1-bolum/
0
Cevapla
ethem onaran
sayın bakanın dünyadan haberi yok.artık muayehane hastası ile hasteneye gelen hasta tamamen birbirinden ayrı özelliklere sahip.Yani her iki grup da artık kendi kişisel tercihini kullanarak istediği yere gidiyor.Son çıkardığı kararname ise esasen sayın bakanın iddia ettiği sisteme çanak tutar özelliktedir.Şahsen 20 senedir çalıştırdığım muayehaneme daha bir Allahın kulu hasteneden bana transfer edilmemiştir.Aksini iddia eden varsa derhal bu mesleği bırakmaya hazırım.Sayın bakanın kendisi herhalde muayehane çalıştırırken bu sistemi kullanmış olmalı ki iki de bir bu konuyu gündeme getiriyor.Dürüst çalışan insanların teşvik edilmesi gerekirken sürekli horlanması hiç de hoş olmuyor.
0
Cevapla
cn
bence a takımından ziyade tüm hastanelerdeki doktorlardan isimsiz rapor istenmeli.daha objektif daha gerçekçi olur
0
Cevapla
Ruhi Bunalım
Sayın Bakan, doktorların çoğu tam güne karşı değil. Doktorların çoğu performansta ki adaletsizliklere karşı. Aynı puana bir hastanede 5 lira diğer hastanede 2 lira. Emeğin karşılığı yok. Riske göre gelir elde etme yok. 20 liraya ameliyat, 1 liraya muayene var. Doktorlar biribirine düşman olmuş. İş huzuru yok. Gelecek kaygısı var, Düzgün bir emeklilik maaşı yok. Hem tarafınızdan hem de vatandaştan devamlı horlanma, aşağılanma var. Doktorlar bunlara karşı. Üstelikte sizin düşündüğünüz gibi doktorlar hırsız, üçkağıtçı değil.
0
Cevapla
yyb
Sayın bakana bir çok yönden hak veriyorum. Hakikaten hastaların, tıp eğitiminin ve üniversite hastanelerinin suistimaline yol açan bir rant sistemi var. Vicdan sahibi olan, insanı, işini ve kurumunu seven hiç bir öğretim üyesi böyle bir düzenin devam etmesini isteyemez. Tüm mesaimi hastalarıma ve öğrencilerime harcamak istiyorum. Ancak, sayın bakan en az bir milletvekilininki kadar maaş vermeyi garanti edebilmelidir. Emekliliğe yansıyacak şeklide ve performans sistemi denen ayıba gerek kalmadan...
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir