Çanakkale'de temaslarda bulunan Sağlık Bakanı Recep Akdağ', CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun SSK Genel Müdürü olduğu dönemde emekli işçilerin durumlarını hatırlatarak " O zaman neredeydin" diye sordu.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, ''Bir taraftan, Hükümet olarak bugüne kadar yaptığımız gibi teröre, teröriste, millete silah çeken eşkıyaya karşı kararlı mücadelemizi devam ettireceğiz, öbür taraftan da insan hak ve hürriyetlerini geliştirmeye devam edeceğiz'' dedi.
Çanakkale Belediyesi Türkan Saylan Sosyal Tesislerinde düzenlenen AK Parti Türkiye Buluşmaları Çanakkale Toplantısında konuşan Akdağ, uçurtmasını rüzgarla, basının şişirme rüzgarlarıyla yükseltmeye çalışan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, yakın zamanda Çanakkale'ye geldiğini anımsattı.
''Şimdi bugün burada olsa da buradaki birliği, beraberliği, coşkuyu görse'' diyen Akdağ, kendilerinin bu ülkede insanın ana dilinin ne olduğuna, hangi kökenden geldiğine bakmadıklarını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Uzakta değil, sizin her gün havasını teneffüs ettiğiniz bu Çanakkale ilinin sınırları içerisinde, dedelerimiz omuz omuza canlarını verdiler, kanlarını akıttılar. Onlar o gün Türk demediler, Kürt demediler, Roman demediler. O gün onlar biz bir milletiz, kardeşiz, beraberiz dediler. Biz bundan sonra da böyle diyeceğiz. O günlerde bir vatan toprağını muhafaza etmeye çalışıyorlardı. Çanakkale'den sonra, bu vatan toprağını bir devlet haline getirmek için, Türkiye Cumhuriyeti'ni oluşturmak için mücadele ediyorlardı. Bu mücadelemiz, bizim al bayrağımızın altında, bu mücadele bizim İstiklal Marşını teyemmüm ettiğimiz topraklarda, şükürler olsun başarıya ulaştık. Bundan sonrası için de milletin bu birliğini, devletimizin bu bütüncül yapısını, İstiklal Marşımızı, bayrağımızı canımızdan aziz bilmeye devam edeceğiz.''
Bakan Akdağ, Çanakkale'nin bu ülkede kardeşliğin teminatı olduğunu ve bundan sonra da olmaya devam edeceğini belirterek, ''Bir taraftan, Hükümet olarak bugüne kadar yaptığımız gibi teröre, teröriste, millete silah çeken eşkıyaya karşı kararlı mücadelemizi devam ettireceğiz, öbür taraftan da insan hak ve hürriyetlerini geliştirmeye devam edeceğiz'' diye konuştu.
-''HAKİMİYET KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR''-
İradenin halkta olduğu ve halkın, ferdin, kişinin haklarının üstün olduğu bir ülke istediklerini söyleyen Akdağ, şunları kaydetti:
''Halk olarak üstünüzde hiçbir vekaleti kabul etmiyoruz, bundan sonra da etmeyeceğiz. Mademki bu cumhuriyet kurulurken 'Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir'' denilmiştir, biz bu hakimiyetinize sahip çıkmaya devam edeceğiz. 8 yıl boyunca bu anlayışla, sizin verdiğiniz yetkiyle, sizin oy verdiğiniz AK Parti bu ülkeye hizmet etti. Gerçekten şükürler olsun çok hizmet ettik. Bütün bu hizmetleri yaparken muhalefet bizi sürekli engellemeye çalıştı. Sakın şöyle düşünülmesin, muhalefetin görevi de iktidarın yapacağı hizmetleri engellemektir, böyle muhalefet olur mu?''
"Bu ülkede, ana muhalefet partisi CHP başta olmak üzere, muhalefet etme anlayışının maalesef çok yanlış ve sakat olduğunu" savunan Akdağ, ''Onlar muhalefeti engelleme üzerine, çelme takma üzerine, onlar muhalefeti zaman zaman da milletin iradesini ortadan kaldırmaya çalışanlara avukatlık yapmaya çalışmak üzerine kurmuşlar. Varsın kursunlar, bizler sizinle beraber olmaya, sizinle beraber güçlü olmaya devam edeceğiz'' dedi.
''Bizim için halktan daha önemli hiçbir şey yoktur. İnsandan daha önemli hiçbir şey yoktur. Ne yapıyorsa siyasetçi, insan için yapmalıdır ve insana saygı çerçevesinde yapmalıdır'' diyen Akdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Türkiye'de sağlık nereden nereye geldi? Türkiye'de şu an durum nedir? Türkiye'de bugün, reprezant denen, yani ilaç tanıtımı yapan mümessiller, temsilciler muayene saatleri içerisinde halkın hakkını alamaz, halkın önüne geçemez. Bu ülkede bugün hiçbir vatandaş hastasını ambulansa koyarken, bu vatandaştan para istenmez. Biz para istenilen zamanları yaşadık. İstediler hem de nasıl istediler. Maalesef böyleydi. Şimdi bırakın kara ambulansını, ülkenin her tarafında vızır vızır ambulans helikopterler, uçak ambulanslar dolaşıyor.
Bu helikopter ambulansların bir saat uçuşunun bedeli 5 bin avrodur. Bugüne kadar birçok vatandaşımızı bu ambulanslarla sağlıklarına kavuşturduk, bir tanesinden 5 kuruş para istenildi mi? İstenilmedi, istenilmeyecektir.''
-İSRAİL'DEN YARALI NAKLİ-
Konuşmasında Mavi Marmara gemisine yönelik İsrail saldırısına da değinen Akdağ, şunları söyledi:
''Bugün İsrail yönetimi zalimce bir tavır alarak, hukuku hiçe sayarak, insan haklarını çiğneyerek, Türk vatandaşlarını, kardeşlerimizi öldürdü, şehit etti ve 30'un üzerinde kardeşimizi yaraladı. Biz bu yaralılarımızı, eğer bu sistemlerimizi kurmuş olmasaydık, İsrail'den nasıl getirecektik Türkiye'ye? Boynumuz bükük kalmayacak mıydı? Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle gergin ve sıkıntılı bir ortamda uçak kiralayarak, ambulans uçak kiralayarak yaralılarınızı ülkenize getiremezsiniz. Kimse bu riske girmez. Ama şükürler olsun bu sistemleri kurduğumuz için bu ülkenin başında böyle başarılı bir Başbakan olduğu için bunları başarıyoruz.''
Akdağ, hazırladıkları Tam Gün Yasası'yla, doktorların, devlet hastanesinde çalışırken muayenehanelerde çalışmasına, muayenehane açmasına izin verilmeyeceğini anımsattı.
Bu kanuna göre, 30 Temmuzdan itibaren, yani ortalama 50 gün sonra devlet hastanesinde çalışan hiçbir meslektaşlarının, doktorun muayenehanede çalışamayacağını vurgulayan Akdağ, şöyle devam etti:
''Peki eski SSK Genel Müdürü Sayın Kılıçdaroğlu'nun partisi ne yaptı? Bu kanun şu anda kimin önünde dersiniz? Maalesef CHP size bu kadar yararlı olan bir kanunu, bozulsun diye Anayasa Mahkemesine gönderiyor. Şimdi Kılıçdaroğlu kasket taktı diye ona inanacak mıyız? Böyle samimiyetsizlik olur mu? İşçilerimiz, işçilerimizin çocukları, eşleri, anaları, babaları, emekli işçilerimiz, emekli işçilerimizin aileleri SSK hastanelerinin kapılarında, izbe bodrumlarında iki kalem ilaç almak için saatlerce beklerken, bu Sayın Kılıçdaroğlu SSK'nın genel müdürüydü. O zamanlar neredeydiniz Sayın Kılıçdaroğlu? Bunun hesabını Çanakkale'ye geldiği zaman sordunuz mu? Bir daha gelirse soracaksınız.''
-KILIÇDAROĞLU-
Bakan Akdağ, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik şu ifadeleri kullandı:
''Peki biz bu hastaneleri birleştirdiğimiz zaman, Sayın Kılıçdaroğlu, sen SSK'lı işçiler, onların yakınları, emekliler Türkiye'deki tüm hastanelerden yararlansın diye birleştirdiğimiz zaman sen neredeydin? Plan bütçe komisyonunda bir CHP milletvekiliydin. Ne yaptın? Karşı çıktın Sayın Kılıçdaroğlu, bu kanunun yapılmasına karşı çıktın. Sen ve partin karşı çıktınız. Allah'tan gücünüz yetmedi. Bugün ne oldu sayın Çanakkaleliler? Bu kanunu da Anayasa Mahkemesine götürdüler, şükürler olsun ki Anayasa Mahkemesi hukukun yanında durdu, şükürler olsun ki Anayasa Mahkemesi sağduyulu biçimde halkın yararına bir karar verdi.
Ya bu hastanelerin birleştirilmesi kanunu Anayasa Mahkemesine CHP tarafından götürüldüğünde, Sayın Kılıçdaroğlu da bu CHP'nin çatısı altında bulunan bir milletvekili olarak, buraya götürüldüğünde Anayasa Mahkemesi bunu bozsaydı, biz bu hizmetleri nasıl verecektik sizlere, nasıl ulaştıracaktık? Onun için bunların halkçılığına sakın inanmayın, bunların halkçılığı yalan. Bunların her ne kadar partilerinin isminde halk ismi varsa da, bütün tarihleri boyunca halkla mücadele ettiler. Ellerine bir güç geçse, Allah korusun, yine halkla mücadele edecekler.''
Akdağ, Kemal Kılıçdaroğlu'nun, hastanelerin birleştirilmesine ilişkin konuyu Anayasa Mahkemesine götürdükleri için halktan özür dilemesi ve Anayasa Mahkemesindeki Tam Gün Yasası'na ilişkin başvuruyu geri çekmesi gerektiğini belirterek, ''Aksi taktirde bunlara yine ''hadi canım sen de'' diyeceğiz'' dedi.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, daha sonra Çanakkale'nin merkeze bağlı Kepez beldesinde yapılması düşünülen devlet hastanesinin arazisinde incelemelerde bulundu.
İncelemeler sırasında Bakan Akdağ'a, Çanakkale Valisi Abdülkadir Atalık, AK Parti Çanakkale Milletvekilleri Mehmet Daniş ve Müjdat Kuşku, Çanakkale Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Kenan Eliuz ve İl Sağlık Müdürü İlhan Güney eşlik etti.