Medimagazin logo

Adli Tıp'taki dosyaların sayısı her geçen yıl artıyor

Adli Tıp Kurumu 1. Adli Tıp Kurulu Başkanı Doç Dr. İbrahim Üzün, son 2 ay içinde baktıkları 1010 dosyanın 962'sinin karara bağlanarak rapor hazırlandığını belirterek, "Dosyalar eksiksiz şekilde gönderilirse rapor hazırlama süresini aşağıya çekebiliriz. Geldiğimiz noktada makul sürede ortalama 1 ay içinde rapor hazırlıyoruz" dedi.
Adli Tıp'taki dosyaların sayısı her geçen yıl artıyor
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

İSTANBUL-İstanbul Barosu tarafından "Sağlık hukukunda malpraktis (tıpta yanlış uygulama) dosyalarına Adli Tıp Kurumu yaklaşımı" konulu panelde konuşan Üzün, kurulun rapor hazırlarken dosyadaki bilirkişi ve olay yeri inceleme raporları ile kamera görüntüleri, fotoğraflar, otopsi raporları gibi tüm tıbbi belgeleri inceledikten sonra karara vardığını söyledi.

Son 6 yıla ait çalışmalarına ilişkin bilgi veren Üzün, 2008'de 4 bin 892, 2009'da 4 bin 4, 2010'da 4 bin 238, 2011'de 4 bin 235, 2012'de 5 bin 104 ve 2013'te 5 bin 224 dosyanın karara bağlandığını söyledi.

Üzün, 2008'deki 4 bin 892 kararın 3 bin 176'sının rapor, 1116'sının ise müzekkere olduğunu belirterek, "Müzekkere, karar verme sürecimizi etkileyen en önemli faktörlerden biridir. Gerçekten hiç bir tıbbi belge olmadan da bize malpraktis dosyaları gönderilebiliyor. Yeniden yeniden müzekkereler yapmak zorunda kalıyorsunuz" dedi.

Ölümle sonuçlanan sağlık kusurlarıyla ilgili dosyalara 2010'un yarısından itibaren baktıklarını ifade eden Üzün, 2011'de ölüm sebebi olarak 2 bin 515 dosyaya rapor düzenlediklerini anlattı.

Dosya kapsamında eksiklikler olmasının, raporun hazırlanma sürecini doğal olarak uzattığını belirten Üzün, "Ocak ve şubat ayı içinde bize 1010 dosya geldi. Bunların yüzde 40'ı malpraktis dosya. 1010 dosyanın 962'sini karara bağlamışız. Geriye kalan 48 dosyanın da raporları 2 hafta içinde tamamlanarak, UYAP üzerinden ilgili savcılıkları gönderilmektedir. Dosyalar eksiksiz şekilde gönderilirse rapor hazırlama süresini aşağıya çekebiliriz. Geldiğimiz noktada makul sürede ortalama 1 ay içinde rapor hazırlıyoruz" diye konuştu.

- "Adli tıp, hukuku ana ölçüde ilgilendirir"

İstanbul Medeniyet Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakan Hakeri, Yargıtay kararlarına bakıldığında, adli tıbbın hukuku ana ölçüde ilgilendiren bir kurum olduğunu belirterek, hakimlerin sağlıkla ilgili dosyalarda adli tıbba göre karar verdiklerini söyledi.

Adli Tıp Kurumu'ndaki ihtisas kurulları ile genel kurulun çalışmalarına ilişkin bilgi veren Hakeri, adli tıbbın rapor hazırlarken "müdahale yapan hekimin uzmanlık alanı nedir, tıbben zorunlu bir müdahale mi" gibi konuları ele alması gerektiğini aktardı.

İstanbul Barosu Sağlık Hukuku Merkezi Başkanı Ümit Erdem, avukatların genel sorununun, dosyaların adli tıptan geç geldiği, raporlarda ölüm ile tıbbi illiyet bağının kurulmadığı, gerekçe gösterilmeden tıp kurullarına "uygun" veya "aykırıdır" şeklinde rapor hazırlanması olduğunu kaydetti.

Raporlarda "hizmet mi, kişisel kusur mu" olup olmadığının tartışılmadığını ifade eden Erdem, mahkemelerin tomar halinde dosyayı adli tıbba gönderdiğini, adli tıbbın da kendine göre hazırladığı soruları yanıtladığını söyledi.

- "Uzman olmayan üyelerin raporda imzası var"

Üyelerin uzman olmadıkları konularda hazırlanan raporlara imza attığını, görüş alınan kişinin imzasının ise raporda yer almadığını belirten Erdem, raporların yasal olan 3 aylık sürede hazırlanamadığını kaydetti.

Erdem, Adli Tıp Kurumu'nun özerk, bilimsel ve akademik bir kurum olarak yeniden yapılandırılması, mali durumunun güçlendirilmesi, taşrada yaygınlaştırılması, çalışma ve ekonomik koşullarının iyileştirilmesi gerektiğini vurguladı.

- 2013'te 5 bin 224 dosya hakkında rapor yazıldı

Adli Tıp Kurumu 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ümit Naci Gündoğmuş, göz, kalp ve damar cerrahisi gibi çeşitli alanlarda üye sıkıntılarının olduğunu söyledi.

Gündoğmuş, Şubat 2014'te 1126 dosya hakkında görüş bildirdiğini belirterek, "1126 dosyaya kafa yorup imza attım. 361 tane de muayene var. Gerçekten insan enerjisini, dinamizmini yok eden bir durum. Bunun hangi mesai saatlerinde nasıl yapılacağını sizlerin takdirinize bırakıyorum" dedi.

adli
tıp'taki
dosyaların
sayısı
her
geçen
yıl
artıyor
Yorum (5)
RKTR
Yapılan korkunç hataların bir sebebi de bu olsa gerek ..
2
Cevapla
RKTR
"... Üyelerin uzman olmadıkları konularda hazırlanan raporlara imza attığını, görüş alınan kişinin imzasının ise raporda yer almadığını belirten Erdem ..." Buna söyleyecek söz var mı ?
1
Cevapla
postenflamatuar
Adamlar "Üyelerin uzman olmadıkları konularda hazırlanan raporlara imza attığını, görüş alınan kişinin imzasının ise raporda yer almadığın" söylüyor. Türkiye usülü çalışan mahkeme heyetleri bu raporları kabul ediyor, kendileri gelişmemiş ülke kalitesinde iken hakkaniyetten hukuktan uzak biçimde 1. dünyada uygulanan cezaları kesiyorlar. Bu imza skandalına tepki vermeyen, bu skandaldan haberi olmayan, bu skandalı önemsiz gören nurtopu gibi bir meslek örgütümüz var. Bu TTB taksimlerde fink atar, Hatayda fink atar, Uludere olayında kendi binasında açıklama yapar ama kendi işi olan malpraktis yasalarına ve uygulamalarına dönüp te bakmaz. Yani ucubelikte sınır tanımaz. TTB muhiplerine, TTB sevdalılarına selam ederim. Umarım bu adli tıptaki yüzlerce malpraktis davasından biri de onlarındır ve TTB nin bu süreçlere müdahele etmemesinin ne anlama geldiğini soğuk mahkeme salonlarında, hakimlerin-savcıların-hasta yakınlarının eziyetleri eşliğinde bir kez daha düşünürler. Ayrıca mahkemede sigorta şirketini de göremeyecekler.
2
Cevapla
dr NO
yani artık adli tıp’a güvenemeyecek miyiz?
0
Cevapla
drA
akılları fikirleri: doktorların nasıl canına okuruz. hukukun hekimlere hayatı zehir etmek için kullanıldığı başka bir ülke varmı dünyada?
4
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir