"Kudüs Şairi" olarak da bilinen Memur-Sen'in kurucu genel başkanı, eğitimci, şair ve yazar Mehmet Akif İnan'ın kardeşi Ahmet İnan, farklı bir hekimlik portresi çiziyor.
Memleketi Şanlıurfa'da yaklaşık yarım asırdır hekimlik yapan İnan, binlerce kişinin sağlığına kavuşmasına vesile oldu.
Günün büyük bir bölümünü, çalıştığı özel hastanede ameliyat yapıp genç meslektaşlarına deneyimlerini aktararak geçiren İnan, mesai sonrasında ise beyaz önlüğünü çıkarıp Türk Kızılay yeleğini giyiyor.
Şehrin hemen hemen tüm arka sokaklarını avcunun içi gibi bilen İnan, belirlenen ailelere Türk Kızılay aracılığıyla temin edilen yardımları ulaştırıyor.
İnan, karşılaştığı ihtiyaç sahipleriyle hem sohbet ediyor hem de onlara sağlıklarıyla ilgili tavsiyelerde bulunuyor.
"22 bin ameliyat yaptık"
Operatör doktor Ahmet İnan, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden 1975 yılında mezun olduktan kısa bir süre sonra gönüllü olarak memleketi Şanlıurfa'da hekimlik mesleğine başladığını söyledi.
Meslekte 48 yılı geride bıraktığını ifade eden İnan, göreve başladığı yıllarda fazla doktorun bulunmadığını ve bir çok ameliyatı tek başına yapmak zorunda kaldığını dile getirdi.
Yaralanmalardan bel fıtığına varıncaya kadar her türlü ameliyatı yaptığını anlatan İnan, "Ameliyat defterlerindeki kayıtlara baktığımızda şimdiye kadar 22 bine ulaşan ameliyatı başarıyla yaptık. Ben çok şanslı ve mutluyum. 22 bin insanı hayata döndürme konusunda Şanlıurfa adına çok mutluyum. Unutamadığım çok ameliyat var tabi. Yani umutsuz olarak girdiğimiz, Allah'ın da izniyle kurtulan bir çok insan olmuştur. Bu tabi ki Allah'ın verdiği şifayla oluyor." diye konuştu.
Yardımlar daha çok mutlu ediyor
Yıllardır gönüllüsü olduğu Türk Kızılayın son 5 yıldır Şanlıurfa şube başkanlığını da yapan İnan, kentte ihtiyaç sahibi çok sayıda kişinin bulunduğunu, onların yardımına koştuklarını ifade etti.
İnan, "Onlara dokunmaya koşuyoruz. Onların gönülden, içten 'Allah razı olsun' sözü bizleri ayakta tutuyor ve bizlere şevk veriyor. Tabii ki Şanlıurfa'da 48 yıldır görev yapıyorum, 22 bin toplam ameliyat yaptım. Bu ameliyatların içerisinde tabii ki öldü, ölebilir diye nitelendirdiğimiz birçok hastanın şifa bulması bize çok büyük mutluluk veriyordu. Fakat en önemlisi, işte o sokakta oynayan, ayağında ayakkabısı olmayan o öksüz, o yetim çocuğa bir mont verdiğimiz zaman, ayağına bir bot verdiğimiz zaman onun yüzündeki gülücük bizler çok daha mutlu ediyor." ifadelerini kullandı.
"Bir tarafta ameliyat edip kurtardığın hastanın sana vermiş olduğu mesleki bir mutluluk var öbür tarafta Kızılay sayesinde bu yavrularımıza, yetim çocuklara yaptığımız yardımlar neticesinde duyduğumuz mutluluk var." diyen İnan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Benim bir çocuğun ayağına girdirdiğim ayakkabıdan duyduğum mutluluk, hastanedeki aldığım hazlardan çok çok daha üstün konumdadır."