Medimagazin logo

Zayıflama yarışması obezite hastalarının gururunu incitir mi?

HABERTÜRK'ten Memet Güler yazdı...
Zayıflama yarışması obezite hastalarının gururunu incitir mi?
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

STAR ekranında 12 Mart Pazartesi akşamı Yeni Bir Hayat adıyla, orijinali The Biggest Loser olan bir yarışma başlayacak. Ebru Akel’in sunacağı yarışmanın tanıtımları neredeyse üç aydan beri dönüyor Star TV ekranlarında. Yarışmanın ilk reklamları yayınlanmaya başladığında, dikkat çekici bir mektup almıştım obezite hastası bir okurumdan. Bunu da 12 Aralık günkü Bizim Ekran’da sizlerle paylaşmıştım. Mektubu hatırlayalım...

‘OBEZİTE HASTALARININ BBG EVİ’
“Sayın Güler, ben obezite hastası bir kadınım. 10 yaşındaki oğlumu geçen gün okulundan aldıktan sonra, yaşları 14-15 yaşındaki iki çocuk arkamdan ‘Biggest Loser’ diye laf atarak gülüştüler. İngilizce bilmese de ‘loser’ kelimesinin anlamını bilen oğlumun neler hissetmiş olabileceğini tahmin edebilirsiniz. The Biggest Loser, Star TV’nin yeni başlayacak yarışmasının adı. Şişmanlara ‘loser’ diyen bu programı ben orijinalinden biliyorum. Formata göre iki grup şişman, üç buçuk aylığına bir eve kapatılıyor ve en çok kilo veren grup yarışmayı kazanıyor. Bununla birlikte her hafta bir gruptan en az kilo veren yarışmacı, diğerleri tarafından eleniyor. Yani en az kilo veren obezite hastası yarışmadan gönderilip, toplum nazarında bir de iradesiz insan haline getiriliyor.

Obezite hastalarının BBG’sini yapmak, bir de onlara “Loser” demek, insanları aşağılamak, onları incitip gururunu kırmak değil mi? Artık oğlum ve ben bu konuyu birbirimizle hiç konuşmasak da zaplarken Star’ı hızlıca geçiyoruz. Gizli bir gerçeği biliyor olmanın verdiği kırgınlık ve kızgınlıkla. Saygılarımla...” Bu okurumun mektubunu yayınladıktan sonra, yarışmanın yapımcısından da bir mektup aldım cevaben. Seyircinin eleştirilerini ve endişelerini yansıttığımıza göre, yarışmanın yapımcısı Gökhan Mutlay’ın yanıtını da sunmak zorundayız elbette bu durumda. İşte şimdi söz Gökhan Mutlay’da: “Türkiye, yapılan son araştırmalara göre Avrupa’nın en şişman ülkesi. Ama bugün sokağa çıktığınızda yolda salına salına yürüyen şişman insanlar pek göremiyorsunuz. Sizce bu kadar insan nerede saklanıyor peki? Ne yazık ki evlerinde... The Biggest Loser, tüm dünyayı saran bu sorunu ekranlara taşıyan, yaşamdan beklentilerini kaybetmiş tüm obezlere umut olan bir format olduğu için 28 ülke tarafından büyük bir beğeniyle izleniyor. Bu yarışmanın Türkiye’de gerçekleştirileceğini öğrenen 2 bin 560 kişi, kendisiyle aynı sorunları yaşayan adaylarla birlikte elemelere katıldı. Bu programda insanlar sadece diyet ve sporla kilo verecek. Yarışmacılara kişisel diyetlerini uzman diyetisyen Selahhatin Dönmez hazırlayacak. Yarışmacıların ruhsal sağlıklarının kontrolü ise 3 kişilik uzman psikiyatrların elinde olacak. Doç. Dr. Özkan Pektaş’ın gözetimindeki yarışmacılar, psikolojilerindeki sorunları çözerek, adım adım yeni hayatlarına doğru ilerleyecekler.

‘YARIŞMADA KİMSE KAYBETMEYECEK’
Biggest Loser’da her hafta bir yarışmacı elenecek ama elenen yarışmacılar da sonuna kadar uzmanlar gözetiminde beslenme ve spor programına devam edecek. Çünkü bu yarışmada kimse kaybetmeyecek, herkes yeni bir hayat kazanacak.” Meseleye bu açıdan bakıldığında, şimdiden heyecan yaratan bu yarışmanın, okurumun mektubunda iddia ettiğinin aksine, çağın en ciddi sağlık sorunlarından biri olan obezite hastalığı ve hastalarının hayatı daha keyifle, daha kendilerine güvenerek, daha mutlu yaşayabilmelerine imkân sunacağı ortada. Ama yine de Yeni Bir Hayat, bıçak sırtı bir yarışma olacak. Ve belli ki önümüzdeki günlerde daha çok su kaldıracak bu tartışma. Hepinize iyi haftalar

zayıflama
yarışması
obezite
hastalarının
gururunu
incitir
mi?
Bu habere ilk yorumu siz yapabilirsiniz...
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir