Ne zaman vesayetten, antidemokratik uygulamalardan ve 12 Eylül’den bahsedilse sözün YÖK’e geldiğini belirten Çetinsaya, her 6 Kasım’da olduğu gibi protestolar olacağı ve medyanın da 12 Eylül askeri rejiminin simge kurumu olarak YÖK’ü ele alacağını dile getirdi. “YÖK’ün ülkemizin böylesi karanlık, antidemokratik bir ortamında kurulmuş olmasının etkisiyle, yükseköğretim alanını koordine etmek gibi meşru ve haklı bir gerekçe maalesef ön plana çıkmadı. Bir vesayet kurumu olarak varlık buldu ve 12 Eylül ortamında da, 28 Şubat sürecinde de antidemokratik uygulamalara imza attı.” diyen Çetinsaya, artık bu durumun değiştiğini vurguladı. Gökhan Çetinsaya, şöyle devam etti: “Türkiye, hep birlikte YÖK’ün geçmişteki antidemokratik müdahale ve endoktrinasyon performansı ile hesaplaşmış, hesaplaşmaya da devam etmektedir. 2007’den bu yana bizatihi YÖK başkanları ve üyeleri, YÖK’ün geçmişteki vesayetçi uygulamalarını açıkça eleştirmiş ve akademik özgürlüklerin alanını genişletmiştir. Gelinen noktada YÖK, yükseköğretim ve bilim alanının kalitesinin artırılmasına odaklanmıştır.”