Medimagazin logo

Yoganın MS hastalığı üzerinde olumlu etkileri bilimsel çalışmayla kanıtlandı

Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesinden bilim insanlarının yaptığı araştırma, MS hastaları üzerinde uygulanan yoga eğitiminin, semptomları iyileştirdiğini ve solunum fonksiyon kapasitelerini geliştirdiğini ortaya koydu.
Yoganın MS hastalığı üzerinde olumlu etkileri bilimsel çalışmayla kanıtlandı
Doç. Dr. Ahmet Özşimşek
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) bilim insanları tarafından, Türkiye'den 24 üniversite ve 45 bilim insanının katılımıyla gerçekleştirilen bir araştırmada, yoganın MS tedavisinde rolü araştırıldı.

Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesinde görevli olan, aynı zamanda Hindistan’da yoga eğitimi alan Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Özşimşek, yürüttükleri çalışmaya ilişkin şunları söyledi:

“Multipl Skleroz (MS) beyin ve omuriliği oluşturan sinirlerin otoimmün olaylarla etkilendiği merkezi sinir sistemine ait bir hastalıktır. Ülkemizde 24 üniversite ve 45 hocamızla beraber 427 MS hastamızın üzerinde yeni bir tedavi yaklaşımına baktık. MS’in tedavisinde, medikal tedavilerinin yanında yoga eğitimlerini; MS çalışan ve MS hastalarını takip eden bir hekim olarak MS hastalarımıza haftada 2 gün olmak üzere 2 aylık bir yoga eğitimi verdim. Hastalarımızın bu süre zarfında bilinç, duygu durum ve solunum fonksiyon kapasitelerine bakarak değerlendirdik. Sonuçlar çok yüz güldürücü oldu. Yoga eğitimi almanın; hastaların bilinç durumunda, karar verme becerilerinde, unutkanlığın azalması gibi semptomlarda etkili olduğunu hesapladık. Başka yaptığımız çalışmada yoga eğitiminin, MS hastalarının üzerinde solunum fonksiyon kapasitelerini geliştirdiğini (akciğer kapasitelerini) ve hastaların daha rahat, daha verimli nefes alabildiklerini ispatladık. Yaptığımız bu bilimsel çalışma ile yoganın MS hastalarının üzerindeki faydasını dünya üzerinde ispatlamış olduk.”

 

Dünyada yapılmış ilk ülke çalışması

Dünyada yapılmış ilk ülke çalışması olan ve tüm ülkeyi kapsayan bu çalışmanın, MS semptomunu iyileştirebileceğini ve stres azaltma, kaygı yönetimi ve genel refah için yeni beceriler edinmenin bir yolunu sunabileceğini söyleyen Doç. Dr. Ahmet Özşimşek, “13. Klinik Nöroimmünoloji Sempozyumu'nda tüm nöroloji hekimlerine bir sunum gerçekleştirerek bu verileri kendileriyle paylaştık. 

Alanya’dan 50, Türkiye’den 377 hastamızı aldığımız bu çalışma kapsamında projemiz devam edecektir. MS hastalarımızın kliniğimize başvurması halinde yeni yoga çalışmalarımız hastanemizde devam edecektir.” ifadelerini kullandı.

Genelde 20-40 yaşları arasında başlıyor

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüsnü Efendi ise  Multipl Skleroz'un (MS) sıklıkla genç erişkinlerde görülen, merkezi sinir sistemini (beyin ve omurilik) etkileyen bulgularla seyreden, myelin denilen sinir hücresi kılıfı ve sinir hücrelerinde hasar oluşturan bir hastalık olduğunu söyledi.

MS hastalığının beyin ve omuriliği etkilediği için çok farklı nörolojik belirtilere yol açabileceğine belirten Prof. Dr. Hüsnü Efendi, "MS hastalarının çoğunda ataklar ve düzelmelerle, küçük bir grupta ise sürekli olarak ilerleyici belirtilerle seyretmektedir. Ataklar sonrası belirtiler özellikle başlangıç döneminde büyük ölçüde düzelme gösterse de ilerleyen yıllarda bazı belirtiler kalıcı hale gelebilir. Ataklar genellikle saatler içinde ortaya çıkan, 24 saatten uzun süren, ateşin ve enfeksiyonun eşlik etmediği yeni nörolojik belirtilerdir. MS’e bağlı yakınmalar “MS atağı” sırasında ortaya çıkıp daha sonra iyileşebileceği gibi bir kısmı uzun dönemde kalıcı olabilmektedir. MS, görme bulanıklığı, çift görme, görüntünün kayması gibi görme bozuklukları, bir kolda bacakta ya da her iki bacakta güçsüzlük, yürümede dengesizlik, bir veya iki elde titreme, uyuşma, idrar kaçırma ya da yapamama gibi belirtilerle kendini gösterebilir." dedi.

Multipl sklerozun genelde 20-40 yaşları arasında başladığını ve kadınlarda daha sık görülen bir hastalık olduğunu ifade eden Prof. Dr. Hüsnü Efendi, hastalığın alevlenme ve düzelmelerle seyrine devam ettiğini  belirterek şunları ekledi:

"Bazı hastalarda başlangıçtan itibaren, bazılarında ise hastalık başlangıcından yıllar sonra ilerleyici nörolojik bulgular ortaya çıkabilir. MS birçok hastalığı taklit edebilir ve bu nedenle ayırıcı tanı birçok farklı incelemeyi gerektirebilir. Tanıda ve ayırıcı tanıda MRG (manyetik rezonans görüntüleme) ve beyin omurilik sıvısının (BOS) incelenmesi yararlı yöntemlerdir. Hastalığın nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte multipl skleroz ve immunoloji alanındaki bilimsel araştırmalar “multipl sklerozun” ortaya çıkış nedeni, oluş mekanizmaları, tanısı ve tedavisi konusunda her geçen gün daha yeni bilimsel verilere ulaşmamızı sağlamaktadır. MS hastalığında temel neden vücudun immun sisteminin kendi yapı ve hücrelerine saldırı yapmasıdır.  Genetik yatkınlık dışında MS hastalığının ortaya çıkışında enfeksiyonlar, D vitamini düşüklüğü, sigara gibi çevresel faktörler tetikleyici olabilir. Özelikle sigaranın hastalığın ortaya çıkışında, hastalık seyrinde ve tedavi yanıtında olumsuz etkisini gösteren kanıtlar giderek artmaktadır. D vitamini eksikliği de benzer özellikler nedeniyle önemlidir"

 

MS ile ilgili yanlış bilinenler

MS hastalığı ile ilgili yaygın bilinen yanlışların hasta ve hasta yakınlarının hayat konforlarını etkilediğini bildiren Prof. Dr. Efendi, MS'e dair yanlış bilinenleri ise şöyle sıraladı:

"Multipl Skleroz bulaşıcı bir hastalık değildir. Ailesel yatkınlık bazı hastalarda tanımlansa da yalnızca genetik geçişli bir hastalık olduğunu söyleyemeyiz. MS çocuk sahibi olmayı engellemez. Multipl Skleroz öldürücü bir hastalık değildir. Hastalığın ortaya çıkış teorileri arasında çevresel faktörler başlığında psikolojik stres var. Multipl Skleroz tedavisi olmayan bir hastalık değildir. Gelişen yeni yöntemlerle MS hastalığının ilerlemesini yavaşlatan tedaviler mevcuttur. MS hastaları toplumun diğer bireyleri gibi çalışıp, üreterek, aile kurarak olağan hayatlarına devam edebilmektedir"

Multipl skleroz hastalığında tedavi seçeneklerinin arttığına dikkat çeken Prof. Dr. Hüsnü Efendi, "Tedaviler ne kadar gelişse de etkin sonuç alabilmek için hasta ve nöroloji uzmanı arasında sıkı bir iş birliği vazgeçilmezdir. Bununla birlikte sosyal, ailesel ve toplumsal destekler de tedavi başarısına önemli katkı vermektedir." dedi.

doc dr ahmet ozsimsek
alanya alaaddin keykubat universitesi
ms
Bu habere ilk yorumu siz yapabilirsiniz...
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir