Sivrisenek sonrası 3-14 günlük bir kuluçka dönemini takiben belirtilerini ortaya koyan Batı Nil Virüsü, Yunanistan’da 18 kişinin ölümüne neden olmuştu.
"İLAÇ VE AŞI YOK"
Milliyet gazetesinden Mert İnan'ın haberine göre; geçen yıl virüs nedeniyle Türkiye’de beyin zarı iltihabı olan bir hastayla karşılaşıldı. Bu yıl henüz virüsün bulaştığı vakaya rastlanmasa da uzmanlar, temkinli olma konusunda vatandaşları uyarıyor. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Murat Akova, geçen yıl Güney ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinden ‘Batı Nil Virüsü’ vakalarının geldiğini belirterek, virüs ile ilgili şu bilgileri verdi: “Hastalığın belirtisi sivrisinek ısırığı sonrası 3-14 günlük bir kuluçka dönemini takiben genellikle hafif ve grip benzeri bir tablo. Başağrısı, ateş, yorgunluk, kas ağrıları, bulantı, kusma, bazen de kızamık benzeri ciltte kaşıntısız döküntü, lenf bezlerinde büyüme başlıca hastalık bulguları. Hastaların yüzde 1’inde menenjit, beyin iltihabı ve felç gelişebiliyor. Etkili bir ilaç ve aşı yok. Vatandaşların, vücudun tüm bölgelerini örtecek uzun kollu giysi ve pantolon giyebilir."
BATI NİL VİRÜSÜ GRİP İLE KARIŞTIRILIYOR
Türkiye’nin risk altında olduğuna dikkat çeken Sağlık Bakanlığı Bağışıklama Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ceyhan ise, Batı Nil Virüsü’nün, Zika, Dengue, Sarı Humma virüsleri gibi sinek ve böceklerden bulaştığını söyledi.
Prof. Dr. Ceyhan, “Vakaların yüzde 2’sinde beyin zarı iltihabı görülüyor. Bu hastalarda dalgınlık, şuur kaybı, kısmi felçler, sara nöbetleri ve koma hali ortaya çıkabiliyor. Sinir sistemi tutulan hastalarda ölüm oranı yüzde 10. Geçmişte özellikle Antalya, Adana ve Şanlıurfa gibi güney illerinde saptanan vakalar oldu. Virüsün neden olduğu hastalık oranı aslında, açıklanan rakamların en az yüzlerce katı. Batı Nil Virüsü’nü grip ile karıştırıyor. Özellikle kuşların göç yolları üzerinde bulunan bölgeler ve sivrisineklerin yoğun olduğu yerlerde hasta sayısının artma riski bulunuyor.” dedi.
İSTANBUL'DA BİR VAKA
İstanbul Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Haluk Eraksoy da şunları dedi: “Virüsün insanlardaki kuluçka dönemi 2-14 gün. Hastaların yüzde 80’i belirtisiz. Son 20 yıldır bu hastalık artışı söz konusu. Türkiye’de 1970’lerden bu yana virüsün varlığına ilişkin ipuçları var. İnfeksiyon tanısı için hastanın kan ve beyin-omurilik sıvısında antikorlar ile virüs RNA’sı aranır. Bu inceleme, Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü bünyesindeki laboratuvarlarda yapılıyor. Türkiye, göçmen kuşların göç yolları üzerinde olması nedeniyle riskli bir bölgede. İstanbul’da da ilk kez geçen yıl tam bu aylarda beyin ve zarlarını ilgilendiren bir Batı Nil Virüsü olan vakayı kliniğimizde yatırarak tedavi etmiştik."
