MEDİMAGAZİN - Lund Üniversitesi'nden moleküler metabolizma doçenti Peter Spégel tarafından yürütülen çığır açıcı bir çalışmada, araştırmacılar gastrik bypass ameliyatının uzun vadeli etkinliğine ilişkin ciddi sorular ortaya attılar.
Obesity dergisinde yayınlanan bulgulara göre, en önemli metabolik değişiklikler ameliyattan hemen sonra meydana geliyor. Bununla birlikte, ameliyattan sonraki bir yıl içinde, metabolit ve yağ seviyeleri neredeyse işlem öncesiyle aynı seviyeye döndüğü gözlemlendi.
Bu araştırma, gastrik bypass hastalarının çoğunun ameliyatı takip eden beş yıl içinde yeniden kilo aldığını ortaya koyan daha önceki araştırmaların üzerine inşa edildi. Bariatrik prosedürlerin hastalar üzerindeki kesin metabolik etkileri uzun zamandır belirsiz ve sonuçsuzdu.
Çalışmada öne çıkanlar
Hızlı değişimler: Çalışmaya gastrik bypass ameliyatı geçiren, tip 2 diyabeti olan ve olmayan 148 katılımcı dahil edildi. Ameliyattan önce ve sonra kan örnekleri ve vücut kitle indeksi (VKİ) ölçümleri alındı. Bir yıl sonra, bazı katılımcılar ameliyat öncesiyle aynı seviyelere geri döndü.
Tip 2 diyabet riskinde artış: Kardiyovasküler hastalık riskini azalttığı bilinen bazı çoklu doymamış yağların seviyeleri ameliyattan hemen sonra arttığı, daha sonra azaldığı kaydedildi. Çalışma ayrıca insülin direnciyle bağlantılı bazı amino asitlerde artış olduğunu ve tip 2 diyabet gelişme riskini artırdığını gösterdi.
Bariatrik ameliyatların faydaları: Çalışma endişeleri vurgularken, bazılarında tip 2 diyabetin gerilemesi ve genellikle ameliyat öncesi seviyelere dönmeyen kilo kaybı da dahil olmak üzere ameliyatın olumlu etkilerini de vurguladı.
Daha fazla araştırma çağrısı: Güvenilir sonuçlara varmak için daha kapsamlı çalışmalara ihtiyaç var. Metabolik tepkilerdeki bireysel farklılıklar gelecekte incelenmesi gerektiği ortaya çıktı.
Tıp topluluğu için çıkarımlar
Lund Üniversitesi'nde nöroendokrin hücre biyolojisi profesörü ve çalışmanın ana yazarlarından biri olan Nils Wierup, bu bulguların tıp camiası için önemini vurguladı.
"Metabolizmayı inceleyerek, sağlıksız değişikliklerin yolda olduğuna dair net bir gösterge elde edebiliriz. Bu bilginin takipte kullanılabileceğini ve böylece önleyici tedbirlerin alınabileceğini umuyoruz."
Bu bulgular, obezite tedavisine yönelik tedavi ve takip protokollerinin şekillendirilmesinde önemli bir rol oynayabilir ve tıp uzmanlarının bariatrik cerrahiye bakış açısını değiştirebilir.
Bu çalışma hakkında daha ayrıntılı bilgi için Obesity dergisindeki makalenin tamamına erişebilirler.