MEDİMAGAZİN- Yeni bir araştırmaya göre, ciddi ishal enfeksiyonlarına neden olduğu bilinen Clostridioides difficile kolorektal kansere neden olabilir.
Yakın zamanda Cancer Discovery dergisinde yayınlanan araştırma, Amerika Birleşik Devletleri'nde yılda 500.000'den fazla enfeksiyona neden olan ve birçoğunun tedavisi çok zor olan bu bakteri için başka bir sorunlu rolü ortaya çıkarabilir.
Araştırmacılardan Johns Hopkins Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde tıp profesörü Cynthia Sears 'Son yıllarda kolorektal kanser teşhisi konan 50 yaşın altındaki bireylerin artışı şok edici. Bu bakterinin kolon malignitesine, normal hücrelerin kansere dönüşmesine çok beklenmedik bir katkıda bulunduğunu gördük" dedi.
Sears Laboratuarı'ndaki araştırmacılar, birkaç yıl önce kolorektal kanser hastalarının yarısından fazlasının bakteriyel biyofilmlere (kolon yüzeyinde yoğun bakteri kolonileri) sahip olduğunu, tümörsüz sağlıklı insanların sadece %10 ila %15'inin biyofilmlere sahip olduğunu bildirdi. Bununla birlikte, farelerde kolorektal tümörleri önemli ölçüde arttırdığı için, belirli kolorektal kanser hastalarından kaynaklanan biyofilm numuneleri ile fareleri enfekte ettiklerinde, araştırmacıların bir örneği göze çarpıyordu. Bu bulamaç, farelerin %85'inde tümörlere neden olurken, çoğu kontrolde tümör gelişimi %5'ten azdı.
Farelerde hangi bakterilerin tümöre neden olabileceğini belirlemek için, çalışmanın ortak yazarları Ph.D. Julia Drewes, meslektaşları, tek bir bakteri türünün veya bir bakteri topluluğunun farelerde tümör oluşumunu teşvik edip etmediğini görmek için ek araştırma yaptılar.
İshale neden olan C. difficile türü olan toksijenik C. difficile'nin tümöre neden olmayan örneklerde bulunmadığını, ancak farelerde tümöre neden olan örneklerde bulunduğunu kaydettiler. Araştırmacılar, başlangıçta tümöre neden olmayan örneklere bu bakteriyi eklediğinde, farelerde kolon tümörlerine neden oldu. Daha ileri testler , hayvan modellerinde tümör oluşumunu hızlandırmak için tek başına C. difficile'nin yeterli olduğunu gösterdi.
Bu bakteriye maruz kalan hücreler, kansere neden olan genleri çalıştırırken, kansere karşı koruma sağlayan genleri devre dışı bıraktı. Bu hücreler, reaktif oksijen türleri, DNA'ya zarar verebilecek kararsız moleküller ürettiler ve ayrıca zararlı iltihaplanma ile bağlantılı bağışıklık aktivitesini de harekete geçirdiler.
