Yatağa bağımlı bakım hastaları ya da trafik kazası, inme, kanser gibi büyük ameliyatlar sonrası hastaneden eve ambulansla nakledilmesi gereken kişilerin, taburcu olduktan sonra 'eve nasıl gideceğiz ?' çilesi, Türkiye’de ilk kez İstanbul’da pilot uygulama olarak başlatılan NİHAN (Nitelikli Hasta Nakli) projesi ile çözüme kavuşuyor. Şimdiye dek hasta yakınlarının varsa kendi özel araçları, yoksa belediye ya da özel ambulans şirketleri ile uğraşarak kendi başlarına çözmeye çalıştıkları bu büyük sorunu gidermek üzere kurgulanan NİHAN projesi, kamu hastanelerinde tedavi gördükten sonra taburcu olan hastaların hayatlarını, bir nebze olsun kolaylaştırılacak.
Mart ayından bu yana 5 ilçede pilot uygulama olarak başlanan projenin, birkaç ay sonra tüm İstanbul'da yaygınlaştırılması planlanıyor. İstanbul 3 No’lu Kamu Hastaneleri Başkanlığı bölgesindeki Bakırköy, Bağcılar, Esenler, Güngören ve Bahçelievler’i içeren yaklaşık 2,5 milyonluk nüfusuyla 5 ilçedeki 7 kamu hastanesini kapsayacak şekilde başlatılan proje ile şimdiye dek 15’i oksijen eşliğinde, toplamda 178 hasta ambulans ve NİHAN sağlık ekipleri eşliğinde hastaneden evlerine nakledildi. İçlerinde paramedik, acil tıp teknisyeni ve hemşirenin de yer aldığı 4 ekiple başlatılan proje yaygınlaştırıldığında, İstanbul genelindeki tüm kamu hastanelerinden ambulansla eve nakledilemeye ihtiyaç duyan hastalar için, ambulans ve ekip sayıları da artırılacak.
"Belediyeler ve kendi imkanlarıyla çözmeye çalışıyorlardı"
İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü bünyesinde gerçekleştirilen projenin yürütücüsü İstanbul 3 No’lu Kamu Hastaneleri Hizmetleri Başkanı Dr. Abdulvahit Sözüer, NİHAN ile ilgili detayları DHA’ya anlattı. Dr. Sözüer, kurguda tüm planlamaların hastane ve sağlık ekiplerince yapıldığını, uygun hastaların hiçbir yere başvurmak zorunda kalmadan, hastane odasından evlerindeki rahat yataklarına ambulans ve sağlık ekipleri ile güvenle nakledildiklerini söyledi. Dr. Sözüer, "Hastanelerimizde yatıp, taburcu olacak hastalarımız var. Bu hastalarımızın sedye ile nakledilmesi gerekiyor. Önceden, belediyeler ya da özel ambulans şirketleri üzerinden çözmeye çalışıyorlardı. Biz de kendi bünyemizde bulunan ambulanslarımızla ve yine İstanbul Acil Sağlık Hizmetleri Başkanlığımızın da desteğiyle, bir ambulans kurgusu yaptık" dedi.
"Her şeyi ekiplerimiz planlıyor"
Hastaların bunun için herhangi bir yere başvuru yapmasına gerek olmadığının altını da çizen Dr. Sözüer, "Hastanede yattıkları kliniğin hekimleri, oradaki sağlık çalışanlarımız, bir değerlendirme yapıyorlar ve (Barthel) puanlama kriterleri var. Bu da uluslararası bir ölçek zaten. Bu hasta yarı yatalak ya da tam yatalaktır diye bir değerlendirme yapılıyor. Hasta eğer o puanlamaya uygunsa, karar veriliyor ve ‘Bu hastanın sedye ile nakli gerekiyor’ diye bildirim yapılıyor. Hastanelerimizdeki daha önceden eğitimini verdiğimiz NİHAN koordinatörlerimizle irtibata geçiyorlar ve hastanın değerlendirme skalasını NİHAN koordinatörümüz onaylıyor. Sonra talep bizim sistemimize düşüyor ve biz de gün içerisinde, hastanın ne zaman hastaneden taburcu olması gerekiyorsa o saate göre ambulanslı ekiplerimizi görevlendirip hastanın evine naklini gerçekleştiriyoruz" diye konuştu.
"Evde sağlık randevularını da ekiplerimiz oluşturuyor"
Uygulamadan, aslında sürekli yatağa bağımlı olmayan ama büyük ameliyat geçirmiş ve eve normal araçla götürülemeyecek hastalar da dahil, pekçok hastanın yararlanabileceğine de işaret eden Dr. Özüer, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Büyük kanser ameliyatı geçirmiş olabilir, felçli olabilir, hatta hasta nakledilirken oksijene ihtiyacı olabilir. Ayrıca bu projenin bir diğer güzel yanı şu; Bu tür hastaların belki sonrasında evde de bakıma ihtiyacı oluyor. Örneğin büyük bir kalça protez ameliyatı olmuş hastaya 3 gün sonra pansuman gerekiyor. Evde Sağlık birimlerimiz var ama çoğu hasta yakınının bundan haberi bile olmayabiliyor çünkü insanlar böylesi durumlarda gerçekten bazen adını soyadını bile unutuyor. Hastalarımızı bununla da uğraştırmıyoruz. Eğer hastaneden çıktıktan sonra evde sağlığa ihtiyacı olacaksa, iki gün sonra, bir hafta sonra, ya da sürekli olarak; o esnada evde sağlık randevusunu da oluşturuyoruz. Hastamızı eve naklettiğimizde de ekiplerimiz bilgilendirme yapıyor. ‘Evde sağlık randevunuzu şu gün, şu saat için oluşturduk; ekiplerimiz gelecek’ diye."
"İkinci planda poliklinik muayenesine gidecek hastalar var"
Uygulamanın şimdilik sadece hastanede yatarak tedavi almış hastalar için geçerli olduğunu belirten Dr. Abdulvahit Sözüer, ikinci aşamadaki planlarının, poliklinik hizmeti için ambulansla gün içinde hastaneye gidip gelmesi gereken hastalar için de ayrı bir kurgu planladıklarının müjdesini de verdi ve sözlerini şöyle sürdürdü: "Bazen yatağa bağımlı ya da bakım hastalarımızın da, gün içerisinde poliklinik muayeneleri için hastaneye gidip gelmesi gerekebiliyor. Bu proje henüz işin bu kısmını kapsamıyor ama ikinci planda da bu kurgu var. Zira acil hasta için 112'yi arıyorsunuz ve ambulansla götürüyorsunuz ama acil dışı ambulans hastalarının, örneğin evde sağlıkta kayıtlı bakım hastalarımızın bir şekilde günlük, saatlik, hastaneye götürülüp getirilmesi ihtiyaçları da doğabiliyor. Bu konuda da hem belediyelerimizle, hem de kendi bünyemizdeki imkanlarımız dahilinde bir çalışma yürütüyoruz. Projemizin ikinci basamağında bunu da hayata geçirmeyi düşünüyoruz."
Haziran sonunda 8 ilçe daha sisteme dahil edilecek
Dr. Sözüer, Haziran sonuna kadar toplamda 15 kamu hastanesinin hizmet verdiği ve Silivri, Çatalca, Arnavutköy, Büyükçekmece, Esenyurt, Avcılar, Küçükçekmece ve Başakşehir ilçelerinin dahil olduğu, "İstanbul 6 No’lu Kamu Hastaneleri Hizmetleri Bölgesinin" de projeye dahil edileceğini kaydederek sözlerini şöyle noktaladı: "Bu uygulamanın en güzel tarafı, hastanın bir de evde sağlık randevusu almakla uğraşmak zorunda kalmaması. Eve gittiğinde ‘Ne yapacağım ben?’ diye çaresiz kalmasına izin vermiyoruz. Mart ayında başlamıştık, Haziran ayının sonunda öncelikle İstanbul 6’ncı bölgemizi de ekleyeceğiz sisteme. Sonra tüm İstanbul'da yaygınlaştırılmasını planlıyoruz. Ameliyat olan hasta sayısı belli, klinikten çıkan hasta sayısı belli, hastanelerimizdeki yatak devir hızını da biliyoruz. Bu konuda rahatlıkla planlama sağlayabiliriz. Şimdiye kadar 178 hastamızın hastaneden eve naklini gerçekleştirdik. En yaşlı hastamız 98 yaşındaydı. En genç hastamız da 4 yaşında bir çocuğumuzdu. 98 hastamız, yatağa tam bağımlıydı ve 15 hastamızın da nakil sırasında oksijene ihtiyacı vardı, başka evine türlü nakledilemezdi. 94 hastamız ise daha önce hiç, evde sağlık hizmetine kayıtlı değildi."
7 kamu hastanesinden İstanbul’un her yerine nakil
4 adet 112 ambulansı ve Bahçelievler Devlet Hastanesi’nin hasta nakil aracı ile 178 hastanın eve naklinin gerçekleştirildiği NİHAN kapsamında toplam 4 ekiple Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi (EAH), Bağcılar EAH, Bahçelievler Devlet Hastanesi, İstanbul Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon EAH, Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları EAH, Esenler Kadın ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi ile Lepra Deri ve Zührevi Hastalıkları Hastanesi’nde yatarak tedavi gören hastalar, ihtiyaç halinde taburcu olduktan sonra İstanbul’un neresinde oturuyor olursa olsun, evine kadar ambulansla götürülüyor.
Hafta içi 09:00-18:00 saatleri arasında koordinasyon merkeziyle hizmet veren NİHAN ekipleri, tam bağımlı, ileri derecede bağımlı, oksijene ihtiyaç duyan, felçli, ameliyat olan ve kanser tedavisi alan hastaların eve naklini sağlıyor. Acil sağlık hizmetlerinde acil yardım gerektirmeyen hastaların naklinde NİHAN’ın kullanılması ile zaman ve iş yükünün de azaltılması amaçlanıyor.
"Esnaftan yardım istiyorduk hastamızı taşımak için"
Kalça kırığı ameliyatı geçirdiği için bir haftadır Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi gören 77 yaşındaki Şefika Saka’nın gelini Fatma Saka, "Hastamız oturamıyordu, yatar vaziyette ambulansla eve nakli gerekiyordu. Biz kendi imkanlarımızla ambulans araştırmaya başlamıştık. Ama hastanemizin böyle güzel bir uygulaması varmış, bize bilgi verdiler. O kadar mutlu olduk ki. Hepsine sonsuz teşejkür ediyoruz" dedi. 3 yıldan fazladır yatağa bağımlı bir şekilde hayatını sürdüren 82 yaşındaki Adalet Över’in kızı Oya Över ise annesini zaman zaman çeşitli tedaviler için hastaneye yatırmak zorunda kaldıklarını anlatarak, birkaç ay önce de Kovid şüphesi ile Murat Dilmener Acil Durum Hastanesi’ne yatırıldıklarını ve taburcu olduktan sonra bu kez eve NİHAN ekibi ile getirilmekten çok mutlu olduklarını söyledi. Över, "Bir hafta Kovid bölümünde yattı. Sonra pandemi servisine aldılar. 3,5 ay falan tedavi gördü orada. Bu kez hekimimiz, ‘Böyle bir uygulama var, eve giderken rahat bir şekilde ambulansla göndereceğiz’ dedi. Bu tür hastaların hastaneye gitmeleri zaten büyük bir sıkıntı, dönüşü ayrı bir sıkıntı. Böyle bir çözüm olması bizim için gerçekten çok önemliydi. Ben her hastane dönüşü, erkek kardeşlerimi çağırmak zorunda kalıyordum annemi taşımak için. Bulamazsam sağdan soldan, esnaf arkadaşlardan yardım istiyordum yukarı (6. Kata) taşıyabilmek içinö diyerek minnettarlığını dile getirdi.