İSTANBUL-Yapay zekanın sağlıkta kullanımı, son günlerin en çok konuşulan konuları arasında yer alıyor. İstinye Üniversitesi Türk Tıp Öğrencileri Birliği tarafından hazırlanan “İnsan zekası, yapay zeka ve Sağlık zekası“ konferansı, İstinye Üniversitesi Tıp Fakültesi Konferans Salonunda yapıldı.
Akademisyenler, Yapay Zeka bilinmeyen değil aslında hakim olunduğu takdirde insanlık için bir çığır olacak, pek çok meslek gurubunun işlerini ellerinden almaktan ziyade , çok fazla yardımı dokunacak, aynı zamanda pek çok meslek seçeneğini de beraberinde getireceğini ifade ediyor.
“Bildiklerinizi unutun, Yapay Zeka geliyor”
Sağlıkta İş Birliği Platformu başkanı Prof.Dr.Melih Bulut günümüzde aşırı hız çağına girdiğimizi belirtirken lojistik, bilgi, enerji altyapıları demokratikleştiğini ifade etti. Prof.Dr.Bulut “Sürdürülebilirlik çok önemli bir sorun haline geliyor, fakat bildiklerinizi unutun, yapay zeka hepsinin önüne geçecek, yarınlar çok yakın, bir an önce ayak uydurmalı, gözümüzü açmalıyız” diye konuştu.
Nanoteknoloji ve biyoteknoloji, tıbbi sensörler, 3 boyutlu yazıcılar, doku mühendisliği , AI-Yapay zeka bu ve bunun gibi yüzlerce konunun önümüzdeki 10 yıla damgasını vuracağını söyleyen Prof.Dr.Melih Bulut, sağlık alanında Yapay Zekanın yaratacağı fırsatları şöyle sıraladı:
-Bir bilirken, bin bilimci olabiliriz
-Multidisipliner çalışma ve işbirliğini derinleştirebiliriz
-İlaç keşfi ve kullanımı ve tedavi süresi boyunca hasta üzerinde etkin olup, tanılarda kesinlik sağlarız
-Sağlık eğitiminde yararlanabilir ve bunlar gibi hayatın pek çok alanına fayda için empoze edebiliriz.
"Yapay dar zeka" diye ifadelendirmek daha doğru !
İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Şebnem Özdemir ise yapay zeka insanlığın yeni elektiriği olduğunu ifade ederken “Fakat şu an için sadece yapay dar zeka kısmındayız. Yapay dar zeka tehlikeli, o yüzden amacın doğru ve iyi olduğundan emin olmalıyız. Yanlış öğretilirse yanlı ve yanlış sonuç elde edebiliriz. İnsanlık şu anda yapay dar zekanın bitişinin başlangıcındadır” dedi.
Şuan dünyaya hakim olan bir teknolojik savaşının olduğunu ve bunun gerisinde kalmamak için yerli ve milli Yapay zekamızı üretmemiz gerektiğini belirten Dr.Özdemir “Datalarımıza sahip çıkmalı ve diğer ülkeler ve kurumlarla iş birliği içerisinde olmalıyız. Yeterli ve kaliteli veri olmadığı takdirde Yapay Zekadan söz edemeyiz. Yapay zeka veri girildiği takdirde her türlü sonunca ulaşmada insandan daha zeki. Tam da bu nedenden ötürü toplumsal fayda için kullanmalı, okullarda eğitimler vermeliyiz” diye konuştu.
Yapay Zekadan korkmak havaya ateş etmektir!
Kim Milyoner Olmak İster yarışmasında şampiyon olan Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Arda Ayten de dünya tarihinin en iyi satranç oyuncusu olarak gösterilen ve günümüzde hala satranç deyince akla ilk gelen isim Garry Kasparov’un IBM’in Deep Blue isimli satranç bilgisayarı ile oynadığı maçı kaybetmesinin ardındaki yapay zekayı satranç stratejileri üzerinden aktardı.
Yapay zeka teknolojisinden korkmamamız gerektiğini ifade eden Arda Ayten “Felaket senaryoları her dönemde vardı, kötümser ve şüpheci olmaya gerek yok. Yapay Zekadan korkmak havaya ateş etmek gibi şevk kırıcı olur. Bizler nasıl ki hata yapabildiğimiz için bilim insanlarıysak Yapay zeka da yapabilir, kötü bir durumla karşılaşırsak daha iyisini yapabiliriz” dedi.
Tıpta yapay zeka uygulamalarının geliştirilmesi için ne gerekli?
Imperial College öğretim görevlisi Türkay Kart ise içerik, yol ve çıkarım açısından yeni teknolojilerin tıp alanındaki araştırmalarda kullanılan yöntemleri değiştirdiğini vurguladı.
Verilerin Yapay zekanın petrolü olduğunu ve Sistematik Tıbbı Veri Bankası Oluşturulma Örneği olarak İngiltere’de kendi çalışması olan BİOBANK’ı anlatan Türkay Kart, muhtemel sorunları şöyle sıraladı:
-Veri kıtlığı
-Veri çeşitliliğinin azlığı
-Hasta sayısının azlığı
-Farklı hastanelerden veri
-Farklı cihazlardan veri
-Verinin etiketlenmesi (labelling)
-Nadir hastalıklar
Sağlık Alanında Sanal Gerçeklik
Türkiye’nin ilk artırılmış ve karma gerçeklik laboratuvarı olan İstanbul Üniversitesi Medikal Hologram Labaratuvarı projesiyle yılın sağlık girişimi ve top 50 yaratıcı sağlık fikir lideri Ödüllerini alan , MHAS a.ş. Ceo ‘su ve İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisinden Dr. Mürsel Haspulat, sağlık alanında sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik uygulamalarının arttığını ve yeni nesil doktorların yapay zekadan yararlanmak zorunda olduğunu söyledi.
Artık klasik tıp eğitiminin günümüz hastalıklarının tanı ve tedavisi için kendini yenilemesi gerektiğini belirten Dr. Mürsel Haspulat “Teknolojiye ayak uydurmak zorundayız. Doktorlar bir dönem Google Glass ile yani VR gözlükler ile hastanın bilgilerini görmeyi deneyimledi ama bundan daha fazlasına ihtiyacımız var” dedi.
Bilgi çağı kapandı artık Akıl çağındayız !
İstinye Üniversitesi Göz Hastalıkarı Anabilim Dalı Dr.Öğretim Üyesi ve Üniversite bünyesindeki Tıbbi Yapay Zeka Araştırma ve Uygulama Merkezi Kurucu Üyesi Dr.Nilüfer Köylüoğlu da “Sağlık aklı gerektiriyor. Bütün sistemlerde akıllık davranabiliyorsak, ağaca bakıp ormanı görebiliyorsak , koruyucu hekimliği çalıştırabiliyorsak, Nuh gemiyi tufandan önce inşa etti, hasta olmadan hasta olmamayı bilebiliyorsak, branşlar arasında multidisipliner yaklaşımı öngörebiliyorsak o zaman ileri hastalık evrelerine gitmiyoruz. Komplikasyonlar, ameliyatlar yerine daha erken evrede süreci yönetebiliyoruz” dedi.
Sağlık bütçelerini daha akıllı bir şekilde yönetmemiz gerektiğini belirten Dr.Nilüfer Köylüoğlu “Yapay zeka bunu yapabilmek için gerekli teknolojik altyapı olarak konumlandırılıyor. Diyabet giderek artıyor, insan nüfusu yaşlanıyor buna bağlı olarak kronik hastalıklar çözüm bekliyor. Yapay zeka bu sorunlara nasıl çözüm getirir bunlara çalışıyoruz” diye konuştu.
Konuşmasını Charles R. Darwin’in “Ne en güçlü tür hayatta kalır ne de en zeki olan, hayatta kalanlar her zaman değişime ayak uydurabilenlerdir” sözüyle sonlandıran Dr.Köylüoğlu, yakın geleceğin getireceklerinin heyecan verici olduğunu söyledi.
Haber İstinye Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Asude Kaya tarafından derlenmiştir.
