MEDİMAGAZİN - Haziran ayında Leipzig Üniversitesi'nden Dr. Gerhard Hindricks'in kardiyolojide yapay zekânın (YZ) geleceği üzerine yaptığı konuşma sırasında karşılaştığı ilginç bir etkileşime sahne oldu. Beklenmedik müdahale, Dr. Hindricks gibi kardiyologların on yıl içinde modasının geçebileceğini cesurca ilan eden genç bir dinleyiciden geldi. Bu olay, Avrupa Kardiyoloji Derneği'nin yıllık kongresinde düzenlenen "Yapay Zeka Kardiyologların Yerini Alacak mı?" konulu daha büyük bir tartışmanın zeminini oluşturdu.
Dr. Hindricks, yapay zekanın kardiyolojideki önemini kabul ederek potansiyelini muhtemelen "kongrenin en önemli konusu" olarak vurguladı. Ayrıca tıp camiasında en yeni teknolojileri benimseme konusunda gözlenen tereddütle ilgili endişelerini dile getirdi.
Kardiyolojide yapay zeka: Bir varlık mı tehdit mi?
Yapay zekanın tıp alanında devrim yaratmaya başladığı inkar edilemez bir gerçek olsa da, soru hala ortada duruyor: Profesyonellere yardımcı olmak için bir yedek mi yoksa bir araç mı?
Medscape’de yer alan habere göre, Amsterdam Kalp Merkezi'nde kardiyoloji profesörü olan Dr. Folkert Asselbergs, yapay zekayı bir tehditten ziyade ağırlıklı olarak paha biçilmez bir araç olarak görüyor. Onun vizyonuna göre yapay zeka, hasta raporları oluşturmaktan ilgili literatürü seçmeye kadar çeşitli görevlerde hekimlere yardımcı olabilir ve birincil avantajı zamandan tasarruf etmektir. Tasarruf edilen bu saatler daha sonra karmaşık müdahalelere ve akut tedavilere yönlendirilebilir.
Dr. Asselbergs tarafından özetlendiği üzere, yapay zekanın temel faydaları şunlardı:
- Veri analizinde verimlilik
- Sürekli güncel bilgi
- Proaktif sağlık hizmeti sunumu
- Bununla birlikte, potansiyel dezavantajlar şunlardır:
- Hekim-hasta ilişkisinin erozyona uğraması
- Etik zorluklar
Yanlı eğitim verilerinden kaynaklanan hatalı teşhis olasılığı
McMaster Üniversitesi'nden Dr. Harriette Van Spall ise yapay zekanın bir ikame olmaktan ziyade destekleyici bir araç olarak rolünü vurguladı. Ekokardiyografi ve EKG yorumlamaları gibi görevlerdeki faydasının altını çizdi, ancak yapay zekanın kardiyologların bütünsel yaklaşımının yerini alamayacağı konusunda kararlıydı.
Kardiyologların gelecekteki rolü: Süpervizör mü yoksa iş birlikçi mi?
ABD'deki kardiyolog nüfusunun yaşlandığı ve %26'sının 61 yaşından büyük olduğu düşünüldüğünde, Dr. Van Spall yapay zekanın kardiyologların yerini alması değil, onlara destek olması gerektiğini vurguladı.
Yapay zekanın sağlık hizmetlerini demokratikleştirme potansiyeli Dr. Asselberg'in vizyonunda açıkça görülüyordu. Uzak bölgelerde yapay zeka ile geliştirilmiş ultrasonların faydasını göstererek, kardiyologların rollerinin süpervizörlere dönüşebileceğini, ortak karar verme ve hasta konsültasyonlarını teşvik edebileceğini öne sürdü.
Ayrıca, Dr. Hindricks yapay zekanın nadir hastalıkların teşhisinde önemli bir rol oynayacağını düşünürken, Dr. Van Spall yapay zekanın bakım ve tedavide güvenliği artırdığı bir gelecek öngörüyor.
Özetle, YZ'nin kardiyolojideki yetenekleri geniş ve dönüştürücü olsa da, uzmanlar arasındaki fikir birliği, bir ikame olmaktan çok güçlendirici bir araç olarak işlev göreceği yönünde. YZ ve kardiyologlar arasındaki ilişki, kardiyovasküler tıbbın geleceğini yeniden şekillendiren bir işbirliği olacak gibi görünüyor.
