Çocukluk çağında Tip 1 diyabetin tedavisinde kullanılan insülin takviyesi önceleri şırıngayla ya da insülin kalemleri ile verilirken gelişen teknolojiye bağlı olarak insülin pompaları kullanılmaya başlandı.
İnsülin uygulamalarının çocuklar için hayat kurtarıcı olduğunu ifade eden İzmir Şehir Hastanesi Çocuk Endokrinoloji Kliniği Eğitim Sorumlusu ve İzmir Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bumin N. Dündar, yurt dışında yaygın kullanılan insülin pompalarının da diyabetli hastaların yaşam konforunu artırdığını kaydetti.
Çocuklarda en sık görülen diyabet türünün Tip 1 diyabet olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Dündar, "Tip 1 diyabet pankreasımızda insülin salgılayan hücrelerin harabiyeti ve insülin eksikliği sonucu ortaya çıkıyor.
Diyabetli çocukların mutlaka dışarıdan insülin almaları gerekiyor. Ama insülini günümüze kadar, günde 4-5 kez enjeksiyon şeklinde uygulamak gerekiyordu. Ne yazık ki bir hapı yok veya fısfısı yok. Ağızdan alınmıyor. Son yıllarda ebatları büyük kablolu pompalar kullanıldı. Artık akıllı sistem pompalar kullanılmaya başladı. Bunların kablolu olması çocukların şikayetlerine neden oluyordu. Loop sistemli kablosuz uygulamalar diyabetlilerin hayatına girdi" ifadelerini kullandı.
'Cep telefonuyla kontrol edilebiliyor'
'Yapay pankreas' adı verilen uygulamayla kan şekeri ölçen cihazların çocuğa insülin gönderebildiğini ifade eden Prof. Dr. Dündar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu sistemi uzaktan da anne babalar cep telefonuyla kontrol edilebiliyor. Bu uygulamayı kullanan nadir merkezlerdeniz. Hasta sayımız giderek artıyor. Erişkin hastalara da uygulanabilir. Yapay zeka teknolojisi ile üretilen pompalarda pompa kendisi de kan şekerini algılayarak insülin ayarlamalarını kendisi yapıyor. Böylece hem çocuklar enjeksiyondan kurtulmuş oluyor hem de kan şekerleri daha düzgün hale geliyor."
4 diyabetli çocuğa uygulandı
Sürekli glikoz ölçüm sistemlerinin insülin pompalarıyla entegre olmasının, insülin pompalarını yapay pankreas haline getirdiğini belirten Çocuk Endokrinoloji Doç. Dr. Eren Er, kablosuz insülin pompalarının loop teknolojisi ve aplikasyonla otomatik insülin veren ya da kesen sistemlere dönüştüğünü kaydetti. Son bir ayda dört diyabetli çocuğa bu sistemleri uyguladıklarını anlatan Dr. Er, "Ailesi çocuk okuldayken kan şekeri değerlerine uzaktan erişip kontrol sağlıyor. Bu sistemden aileler de memnun. Pompaların kablosuz olması hareket kolaylığı sağlıyor. Günlük hayatta cep telefonuyla idare edilebiliyor. Dışardan çok fark edilmiyor. Pompaların küçülmesiyle gün içindeki yaşantıyı da olumlu etkiliyor" ifadelerini kullandı.
'Enjeksiyon yapmaya gerek kalmıyor'
İzmir Şehir Hastanesi Çocuk Endokrinoloji Bölümü diyabet eğitim hemşiresi Perihan Yetim de ailelere ve çocuklara sistemi kullanmayı öğrenmeleri için bir eğitim verdiklerini belirtip, "Diyabet teknolojileri sayesinde artık bu kadar delim yapmaya, enjeksiyon yapmaya gerek kalmıyor. 3 günde bir enjeksiyon yapan kablosuz insülin pompaları var. Ayrıca sürekli cilt altı kan şekeri ölçümü yapan sensörleri öğretiyoruz. 10 günde bir sensör değiştiriyor. 3 günde bir de insülin enjeksiyonu yapıyorlar" diye konuştu.
'Şekerim daha düzenli oldu'
Bir yıl önce Tip 1 diyabet tanısı alan 5'inci sınıf öğrencisi Kerem Şahin de "Pompaya geçmeden önce insülin kalemleri kullanıyorduk. Bazen kılcal damara denk geliyor ve kanıyordu. Pompaya geçtikten sonra gece şekerim yükseldiyse bile annem ya da babam bir düğmeyle beni uyandırmadan şekerimi kontrol ediyor. Bir kez deliyoruz. İnsülini veriyoruz. Benim hoşuma gitti şekerim daha düzenli oldu. Okula telefonla gidiyorum. Diyabet olduğum için izin veriliyor. Yemeğimi ölçüyor, karbonhidratımı girip ona göre insülini veriyorum" diye konuştu.
'Uykusuz gecelerimiz olmuyor'
Kerem Şahin'in babası Hakan Şahin ise insülin kalemlerinden bu sistem sayesinde kurtulduklarını dile getirip, "Telefonla müdahalemizi yapıyoruz. Uykusuz gecelerimiz olmuyor. Gece sürekli parmaktan şeker kontrolü yapıyorduk. Bu şekilde çok rahatız. Gerekli eğitim aldık ama biraz maddi imkanlara bağlı. Devletimiz Tip 1 diyabetli çocuklar için bu sistemin bir kısmını karşılarsa çok memnun oluruz. Pompa ve sensörlerin aylık maliyeti 20-25 bin lira civarında" dedi.
'Akıllı saatten kontrol ediyorum'
İki yıl önce tanısı koyulan 7'nci sınıf öğrencisi Öykü Beril (12) Dağdelen de "Başlangıçta çok zorlanıyordum. Çünkü hiçbir şey bilmiyordum. İnsülin iğnesi canımı acıtıyordu. Pompa konfor sağladı. 2 ay önce pompaya başladım. Okula gidiyorum arkadaşlarım, öğretmenlerim biliyor. Telefon normalde yasak ama özel durum nedeniyle müsaade ediliyor. Ama telefonu çıkarmama çok gerek kalmıyor. Akıllı saat kullanıyorum. Saatten daha kolay takip ediyorum. Gün içinde sık sık bakıyorum. Değerlerim, hep aynı düzeyde gitmiyor. Bu durumlarda alarm çalıyor. Ailemdeki herkes görüp şekerime müdahale ediyor" diye konuştu.