Son 10 yılda öğretim üyelerini ilgilendiren çeşitli yasalar, yönetmelikler çıkarılmış olmasına rağmen üniversite hastanelerinde bunlar uygulanamamaktadır. Bu durumun nedenlerinin araştırılması ve gerekli önlemlerin acilen alınması gerekmektedir.
ÖĞRETİM ÜYELERİNİN YASAL MESAİ SÜRELERİNE UYARAK ÇALIŞMASI:
Öğretim üyelerinin mesai saatlerine uymadan maaş aldığı, döner sermaye gelirlerine ortak olduğu yıllardan beri bilinmekte, ancak bir önlem alınamamaktadır. Bu sistemin denetiminden sorumlu olanlar görevlerini yapamamaktadır.
Bu bozuk düzene son aylarda çok çarpık bir uygulama da eklendi. Önceleri “tam gün” çalışan ve “muayenehanesi olanlar” şeklinde iki grup öğretim üyesi mevcuttu. Tam gün çalışanlar döner sermaye gelirlerine bulundukları katkı oranında kar payı alırlardı. Son 6 aydan beri ayni haktan muayenesi olan öğretim üyeleri de yararlanmağa başladı. Bunların çoğu muayenelerinde üniversite hastanesinin olanaklarını pazarlamakta ve kazanılmasına katkıda bulunmadıkları hastane döner sermaye gelirlerinden haksız pay almaktadır. Bu çarpıklığı ancak sorumlu yöneticiler tüm öğretim üyelerini önyargısız bir şekilde denetleyerek ortadan kaldırabilirler.
YENİ İHDAS EDİLEN YAN DAL UZMANLIK BELGESİ ALANLAR HAK ETTİKLERİ ALANLARDA ÇALIŞTIRILMAMAKTADIR.
Yeni ihdas edilen yan dal uzmanlık belgesi alanların hak ettikleri alanlarda çalıştırılmasına sorumlu yöneticiler engel olabilmektedir. Bu belgeleri alan öğretim üyelerinin söz konusu alanda hastalara hizmet vermesi, onlara uzmanlığı nedeni ile kurumsal olarak ulaşabilecek hastaların başvuru, konsültasyon yolları tıkanmakta ve alanlarındaki uzmanlık öğrencilerine eğitim vermeleri önlenmektedir.
Diğer yandan bazı bilim dallarının birleşerek tek bir isim altında çalışması yasal olarak zorunlu olmasına rağmen, bu alanda da yasa dışı durum sürdürülmektedir.
ÖĞRETİM ÜYESİ BİREYSEL OLARAK HASTA İLE İLGİLENMEMEKTEDİR. GELİRİNİN ÇOĞUNLUĞUNU TIPTA UZMANLIK ÖĞRENCİLERİNİN HASTAYA VERDİKLERİ HİZMET ÜZERİNDEN ELDE ETMEKTEDİR.
Öğretim üyesi döner sermaye gelirleri, tıpta uzmanlık öğrencilerinin aktiviteleri üzerinden haksız bir şekilde rahatlıkla elde edebilmektedir. Örneğin gece evinde uyuyan öğretim üyesi gece nöbette tıpta uzmanlık öğrencisinin muayene ettiği hasta için devletin ödediği parayı haksız olarak almaktadır. Bu para öncelikle tıpta uzmanlık öğrencisinin olmalıdır. Eğer, öğretim üyesi gece o saatte orada hastanın başında ise bu parayı hak edebilir. Örneğin mesai dışında sürekli çalışan acil servis ve yoğun bakım gibi ünitelerin sorumlu öğretim üyeleri hafta sonu, gece nöbetlerinde bu bölümlere hiç uğramadan, tıpta uzmanlık öğrencilerinin aktivitelerinden çok fazla miktarda parayı daha haksız olarak kazanmaktadır.
ÖĞRETİM ÜYESİ HASTA İLE İLGİLİ BİREYSEL AKTİVİTELERİNDEN GELİR ELDE ETMELİDİR.
Bazı bölümlerde öğretim üyeleri hasta hizmetleri ile ilgili bireysel aktivitelerini arttırmadan benzer gelir elde etmek için aralarında “HAVUZ” sistemi yaratmışlardır. Bu sistem öğretim üyelerinin hasta memnuniyetini kazanmak için bireysel yaklaşımlarını arttırmasını amaçlayan “PERFORMANS” sistemi amacı dışındadır. Yasal değildir.
ÜNİVERSİTE HASTANELERİ DİĞER KAMU HASTANELERİ GİBİ BAĞIMSIZ “CEO”LAR TARAFINDAN İŞLETİLMELİDİR. HALKIN VERGİSİ İLE OLUŞTURULAN ÜNİVERSİTE HASTANELERİNİN ATIL KALMASI BU ŞEKİLDE ÖNLENEBİLİR.
Bugün için rektör, dekan, başhekim, anabilim dalı başkanı gibi üniversite hastanesinin olası denetçileri, öğretim üyelerinin devlet erkine ait denetimini sağlayabilecek konumdan çıkmış durumdadır.
Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullarda çalışan öğretmenlere sömestr tatilinde izin verilmesi yasaldır. Benzer uygulamanın üniversite öğretim üyeleri için yapılmasına ait hiçbir yasal dayanak olmamasına rağmen, söz konusu yöneticiler tarafından öğretim üyelerine “akademik izin” adı altında döner sermaye gelirleri kesilmeden, maaşları kesilmeden bir izin verilmektedir. Muayenehanesi olanlar bu izinde sabahtan akşama kadar muayenehanelerinde hastalarına “hizmet” sunmakta ve üniversite hastanesinin döner sermaye gelirlerine katkı yapmış gibi gelir payı almaktadır. Bu izni almadan üniversite hastanesinde çalışan, bireysel olarak hastaya hizmet sunarak üniversite hastanesine gelir kazandıran öğretim üyeleri için çok büyük bir haksızlık yapılmaktadır. Bu izinler yasal olmadığı gibi, son derece büyük haksızlıklara yol açmaktadır.
Prof. Dr. Deniz Filiz