Medimagazin logo

TÜSAD'dan 'veremsiz Türkiye için kesintisiz mücadele' çağrısı

Solunum Derneği TÜSAD, tarihin en eski hastalıklarından biri olan tüberküloz (verem) hastalığına dikkat çekmek amacıyla Dünya Tüberküloz Günü’nde bir açıklama yaparak, hastalığın halen bir halk sağlığı sorunu olduğunu belirtti. Türkiye’de vaka sayılarının düştüğünü belirten TÜSAD Tüberküloz Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Mediha Gönenç Ortaköylü, “Veremsiz Türkiye” hedefine ulaşabilmek için ülkemizde verem mücadelesi kesintisiz sürmeli” çağrısı yaptı.
TÜSAD'dan 'veremsiz Türkiye için kesintisiz mücadele' çağrısı
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

24 Mart 1882’de Robert Koch, Hipokrat’ın ‘phytisis’ (erime/tükenme) olarak tanımladığı tüberkülozun nedeninin bir mikrop olduğunu ortaya koydu. Böylece hastalığın tanı ve tedavisinin önü açılırken, 1940’lı yıllarda tüberküloz mikrobunu öldüren ilk ilaçlar da insanlığın hizmetine sunuldu. Tarihin en eski hastalıklarından biri olan tüberküloz (verem) hastalığına dikkat çekmek amacıyla Dünya Tüberküloz Günü’nde bir açıklama yapan Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD), “Veremsiz Türkiye” hedefine ulaşabilmek için ülkemizde verem mücadelesinin kesintisiz sürdürülmesi çağrısı yaptı.

TÜSAD Tüberküloz Çalışma Grubu adına Prof. Dr. Mediha Gönenç Ortaköylü, tüberküloz hastalığı konusunda şu bilgileri paylaştı: 

“Tüberküloz, yani verem önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olmasına rağmen, günümüzde de dünya genelinde ciddi bir halk sağlığı tehdidi. DSÖ’nün 2024 tarihli küresel TB raporuna göre, 2023 yılında dünyada tahmini tüberküloz olgu sayısı 10,8 milyon. Bunların 450 bini ise ilaca dirençli tüberküloz hastaları. 2023 yılında Türkiye’de 9 bin 408 yeni veya tekrarlayan tüberküloz vakası bildirildi.”

 

"Tüberküloz vakaları azalsa da halen ciddi bir sorun"

Ortaköylü, Türkiye’de 2015 yılından 2023 yılına kadar tüberküloz insidansında yüzde 28 azalma, ölüm oranlarında da yüzde 34’lük bir oranda düşüş sağlandığını belirterek, “Bu sevindirici gelişmelere ve gelişmiş tedavi yöntemlerine rağmen küresel bir halk sağlığı sorunu olmaya devam ediyor. Çünkü tüberküloz ilaçlarının yanlış veya düzensiz kullanımı sonucu dirençli tüberküloz vakaları ortaya çıkıyor. Ayrıca düşük sosyoekonomik durum kaynaklı yetersiz beslenme, kötü yaşam koşulları ve kalabalık ortamlar hastalığın yayılmasını kolaylaştırıyor. Sağlık hizmetlerine erişimin kısıtlı olması da tanı ve tedavi gecikmesine neden oluyor.”

Toplumlarda yaşam süresinin uzaması ile yaşlanmanın   immün sistemi olumsuz yönde etkilemesi, HIV enfeksiyonu, diyabet, kanser gibi bağışıklığı baskılayan ek hastalıkların ortaya çıkması, bazı hastalıklarda kullanılan bağışıklık baskılayıcı ilaçların da tüberkülozun gelişmesini kolaylaştırdığını aktaran Ortaköylü, sözlerine şöyle devam etti:

 “Göç ve mülteci Hareketleri ile hastalığın yaygın olduğu bölgelerden göç eden bireylerin hastalığı farklı ülkelere taşıması, göçmenler ve mültecilerin sağlık hizmetlerine ulaşmakta zorluk çekmesi de tüberküloz hastalığının kontrolünü güçleştiriyor.”

Tüberkülozu önlemek için öneriler

Ortaköylü, Dünya Sağlık Örgütü’nün Tüberkülozu Bitirme stratejisi kapsamında 2030 yılına kadar tüberkülozun küresel sağlık tehdidi olmaktan çıkmasının hedeflendiğini belirterek, bu konuda sunulan önerileri şöyle özetledi:

·      Tanı ve tedavi süreçlerinin geliştirilmesi Hızlı tanı testlerinin yaygınlaştırılması, Daha kısa sürede etkili olan tedavi rejimlerinin geliştirilmesi, İlaç Dirençli Tüberküloz (MDR-TB) vakalarına karşı yeni ilaç kombinasyonlarının kullanılması

·      Aşı geliştirme çalışmalarının hızlandırılması: Mevcut BCG aşısı çocuklarda kısmen koruma sağlasa da yetişkinlerde etkisi sınırlı, yeni, daha etkili tüberküloz aşılarının geliştirilmesi kritik öneme sahip.

·      Sağlık sistemlerinin güçlendirilmesi: Düşük gelirli ülkelerde tüberküloz kontrol programlarına daha fazla yatırım yapılması, sağlık hizmetlerine erişimin artırılması

·       Sosyal ve ekonomik destek programları: Tüberküloz, genellikle yoksullukla bağlantılı bir hastalık olduğu için sosyal yardımların artırılması, hasta bireylerin tedaviye devam edebilmesi için ekonomik destek sağlanması, hükümetlerin, tüberküloz kontrolünü sağlık politikalarının öncelikleri arasına alması.

Hedef: Veremsiz türkiye

Ortaköylü, tüberkülozun görülme sıklığı ve etkileri nedeniyle halen küresel mücadele gerektiren önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunu vurgulayarak, açıklamasını şöyle tamamladı: 

“Bu yılın teması 'Evet! TB'yi Bitirebiliriz: “Karar ver, Yatırım Yap, Uygula” olarak belirlendi.  Bu çağrıyla tüberküloz hastalığı tanı ve tedavisi için finansmanların artırılması ve yenilikçi çözümlere bir an önce ulaşılarak, veremin bir halk sağlığı sorunu olmaktan çıkarılması amaçlanıyor. Ülkemizde de “Veremsiz Türkiye” hedefine ulaşabilmek için ülkemizde verem mücadelesini kesintisiz sürdürmemiz önemli. Bunun için tüberküloz kontrolünün temel birimi olan verem savaşı dispanserlerinin desteklenmesi, tedavide gerekli olan ilaçların sorunsuz temin edilebilmesi, tanı olanaklarının geliştirilmesi, gözetimli tedavi uygulamasının kalitesinin daha iyi hale getirilmesi, yenilikçi tanı tedavi yöntemleri için araştırma olanaklarının çoğaltılması ve toplumun konuyla ilgili farkındalığının artırılması şart.”

tusad
verem
prof dr mediha gonenc ortakoylu
veremsiz turkiye
Bu habere ilk yorumu siz yapabilirsiniz...
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir