Medimagazin logo

Türkiye'nin beşinci yüz nakli yapılıyor

Muğla'da beyin ölümü gerçekleşen Polonyalı Andrzej Kucza'nın yüzü, Recep Sert adlı hastaya naklediliyor.
Türkiye'nin beşinci yüz nakli yapılıyor
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

 Tatilini geçirdiği Akyaka beldesinde denizde boğulma tehlikesi geçiren ve Muğla Yücelen Hastanesine kaldırılan 43 yaşındaki Polonyalı turist Andrzej Kucza'nın beyin ölümü gerçekleşti. Ailesi, Kucza'nın organlarını bağışlama kararı aldı.

Yüzü de bağışlanan Polonyalı Kucza'nın doku testlerinin İzmir'de yaşayan 27 yaşındaki Recep Sert ile uyum gösterdiği belirlendi. Bunun üzerine Kucza'nın yüzünün Recep Sert'e nakledilmesi kararlaştırıldı.

Kucza'nın organlarını almak için Antalya'dan uçakla yola çıkan Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Özkan ve ekibi Muğla'ya geldi.

Özkan başkanlığındaki ekip, Muğla Yücelen Hastanesine gelerek yüzün alınması için operasyona başladı.

Yücelen Hastanesi Başhekim Yardımcısı Dr. Nasır Ordubatlı, gazetecilere yaptığı açıklamada, Polonyalı turist Andrzej Kucza'nın ailesiyle tatilini geçirmek için Akyaka Beldesine geldiğini söyledi. Kucza'nın 14 Temmuz'da eşiyle birlikte denize gittiğini ve aniden fenalaştığını belirten Ordubatlı, "Eşinin yardımıyla kıyıya çıkarılıp acil bir şekilde ambulansla hastanemize sevk edildi. Kendisine hastanemizde yaklaşık 20 dakika kalp masajı yapıldı. Hasta tekrar hayata döndürüldü ve anestezi yoğun bakıma alınarak, yakinen ilgilenildi. Ancak dün sabah itibarıyla yapılmış olan muayeneler ve bir takım tetkikler sonucunda beyin ölümünün gerçekleştiğini ne yazık ki öğrenmiş bulunuyoruz" dedi.

Hastanede aileye organ nakli teklifinde bulunulduğuna işaret eden Ordubatlı, "Aile üyeleri ne yazık ki acılarından dolayı şu anda sizin karşınızda bulunamıyorlar. Ailemiz bir insanlık örneği göstererek, herhangi bir dil, din, ırk, mezhep, ülke ayrımı gözetmeksizin organların başka insanlarda can bulması için gönüllü olarak bütün organları vermeyi kabul etti. Bunun üzerine İzmir, Antalya ve değişik illere haber  gönderildi" diye konuştu.

Boğulma vakası olduğu için, karaciğer, kalp gibi bir takım organların son yapılan testlerde alınamayacağının tespit edildiğini vurgulayan Ordubatlı, hastanın yüzünün alınması kararına varıldığını dile getirdi.

Ömer Özkan başkanlığındaki ekip, Muğla Yücelen Hastanesine gelerek yüzün alınması için operasyona başladı.

"İki hasta arasında karar verildi"

Özkan, Türkiye'nin beşinci yüz naklini de Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde gerçekleştireceklerini söyledi.

Özkan, "Kucza'nın dokuları iki hastaya uyum gösterdi. İki hasta arasında karar verdik ve yüzün Sert'e nakledilmesini kararlaştırdık" dedi.

Kısmi yüz nakli de olabilir

Türkiye'nin 5'inci yüz naklini gerçekleştirecek ekipte yer alan Akdeniz Üniversitesi Plastik ve Rekonstrükif Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Özlenen Özkan, "Tam yüz nakli planlıyoruz ancak ameliyatın gidişatına göre kısmi yüz nakli de olabilir" dedi.

Öte yandan Türkiye'nin ilk yüz nakli olan Uğur Acar da ameliyatın gerçekleştireceği hastaneye gelerek bilgi aldı.

Sağlık Bakanı Müezzinoğlu

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ise Muğla ziyareti sırasında yaptığı açıklamada, konuyu yakından takip ettiğini söyledi.

Türkiye'nin organ nakli konusunda kat etmesi gereken yol olduğunu belirten Müezzinoğlu, "Ömer hoca ve ekibi şu anda yola çıktı, geliyorlar. Türkiye artık bu noktalara geldi. Ambulans uçak, ambulans helikopter, seyyar ekipler ile Ömer bey de maşallah, Allah nazardan saklasın, iyi bir ekibi var. Organ naklinde, yüz naklinde doku naklinde daha çok mesafeler kat etmemiz lazım" diye konuştu.

Bir turistin organlarını bağışlamasının insani bir duygu olduğuna işaret eden Müezzinoğlu, şöyle devam etti:

"Bizim milletimizden de biz bunu istiyoruz; Organ bağışında çok gerilerdeyiz. İnsanı yaşatmak çok önemli. Bizim medeniyet anlayışımız der ki 'insanı yaşat ki devlet yaşasın'. Bu anlamda da vatandaşlarımızdan doku bağışında, organ bağışında daha çok duyarlılık istiyoruz."

Recep Sert 1 yıldır nakil bekliyor

Türkiye'nin 5'inci yüz naklinin yapılacağı Akdeniz Üniversitesi Hastanesinde hazırlık çalışmaları sürdürülüyor. Muğla'nın Ula ilçesinde tatildeyken boğulma tehlikesi geçiren ve beyin ölümü gerçekleşen 43 yaşındaki Polonyalı turist Andrzej Kucza'nın yüzünün nakledileceği 27 yaşındaki Recep Sert, Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'ne geldi.

İzmir'den aktarmalı olarak uçakla Antalya Havalimanı'na gelen ve Akdeniz Üniversitesi Hastanesi ekibi tarafından havalimanında karşılanan Sert, hastaneye getirildi. Hastane girişindeki gazetecilerin sorularını yanıtsız bırakan Sert, üniversitenin basın bürosu ekiplerine yaptığı açıklamada, yüzünün 2007 yılında temizlediği silahın ateş alması sonucu parçalandığını belirtti.

Bursa'nın İnegöl ilçesinde yaşadığını dile getiren Sert, bekar olduğunu ve bir yıl önce nakil için Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne başvurduğunu kaydetti. Sert, "1 yıldır nakil bekliyordum" dedi.

Operasyon tamamlandı

Muğla'da beyin ölümü gerçekleşen Polonyalı turist Andrzej Kucza'nın yüzünü nakledecek Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Özkan başkanlığındaki ekip, Muğla Yücelen Hastanesinde gerçekleştirilen operasyonla Kucza'nın yüzünü aldı.

Özkan ve ekibi yaklaşık 4 saat süren operasyonla Polonyalı turist Andrzej Kucza'nın yüzünü Muğla Yücelen Hastanesi'nde başarılı bir operasyonla aldı. Ekiptekiler operasyon çıkışında koşarak kendilerini bekleyen özel araçla Dalaman Havalimanında bekleyen Sağlık Bakanlığına ait ambulans uçakla Antalya'da yüzü nakletmek üzere hastaneden ayrıldı.

Hastane çıkışında gazetecilerin 'operasyon nasıl geçti ' sorusuna  Prof. Dr. Özkan, "Çok başarılı bir operasyon geçti. Çok acil hastamıza yüzü yetiştirmemiz gerekiyor. Kusura bakmayın yetişmeliyiz" yanıtını verdi.

Öte yandan, Polonyalı turist Andrzej Kucza için iki adet yüz silikonu hazırlandığı, ailenin tercihinin ardından kadavranın yüzünün silikonla kaplanacağı öğrenildi.

Ameliyat başladı

Türkiye'nin 5'inci yüz nakli ameliyatı Prof. Dr. Ömer Özkan'ın nakledilecek yüzü Akdeniz Üniversitesi Hatanesi'ne getirmesiyle başladı.

Muğla'da ailesi tarafından yüzü bağışlanan Polonyalı turist  Andrzej Kucza'nın yüzünü 4 saat süren ameliyatın ardından alan Akdeniz Üniversitesi Plastik ve Rekonstrükif Cerrahisi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ömer Özkan, Dalaman Havaalanı'nda bekleyen Sağlık Bakanlığına ait ambulans uçakla Antalya'ya geldi.

Akdeniz Üniversitesi Hastanesi girişinde gazetecilerin sorularını yanıtsız bırakan Özkan, koşar adımlarla ameliyathaneye girdi. Ameliyatın 07. 40 sıralarında başladığı bildirildi.

Ameliyata İstanbul'daki bazı üniversitelerden gelen  plastik cerrahların da katıldığı öğrenildi.

yüz nakli
ömer özkan
çene nakli
Yorum (2)
postenflamatuar
Operasyon sonrası veyahut sırasında hasta ex olursa veya doku reddi gelişip yüz şu ankinden daha da kötü hale gelirse, veya operasyonla ilişkili kalıcı hasarlar olursa hastanın ailesi çocuğumuz ameliyat öncesi yaşamını birşekilde sürdürüyordu, daha iyi olacak dediler ama öldü veya.. oldu diyebilir. Katil doktor diyebilir. Tazminat+hapisle sonuçlanma potansiyeli olan bir malpraktis davası açabilir. Bunlar düşünülerek gerekli hukuki yardım ve tıp etiğine göre değil ama türkiyede uygulanan yasalara ve yorumlarına göre gerekli hukuki önlemler alınmış mı? Bu ameliyat sonuçta tıbbi zorunlulktan değil estetik kaygılarla yapılıyor. Hukuki olarak sanırım bir meme büyütme, bir burun küçültme operasyonuyla eşdeğer tutuluyordur. Bu açıdan bu "hukuki" (dikkat edin tıbbi değil!) risklere girmeye değmez bence ama hasta ve doktor sonuçta ikisine kalmış bir karar, saygı duyarız. Dr. Ömer Özkan hocaya başarılar dilerim ve umarım ki yaş hukuk tahtasına basmaz çünkü bu memlekette guguk sistemi uygulanmaktadır.
0
Cevapla
RKTR
Değerli hekim arkadaşlarım, muhterem hocalarım, sevgili tıp öğrencisi kardeşlerim, Bu sütunlarda herkes tazminatlardan bahsediyor. Doğru elbette bu var, ve çok da büyük bir sorun. Asla yadsınamaz. Ve avukat komisyonları % 40-50 olduğuna göre, daha çok tazminat musibetleri gelecek doktorların başına. Ama lütfen şu da gözden kaçmasın: OLAY SALT TAZMİNATTAN İBARET DEĞİL. Bu ülkede yürürlükte olan malum “Milli Tıp Hukuku Formülü”ne göre, size 1 değil, 2 dava açılacak, dolayısıyla HAPİS ve MESLEKTEN MEN riskleriniz de var, bunu hiç aklınızdan çıkarmayın. 3-6 sene hapis ve 1-5 sene (ikinci seferinde de yaşamboyu) men ile yargılanacaksınız. Türkiye’deki hukuk sistemine göre, DOKTOR KATİLDEN DAHA SUÇLUDUR. Katil sadece hapis alır. Çoğu zaman birkaç seneyle de kurtulur. Alevere-dalavere ile hiç yatmayanları dahi vardır. Hiçbir katil meslekten menedilmez. Hiçbir katil trilyonlarca lira tazminatla yargılanmaz. “Hapis alsam da, paraya çevrilir” filan demeyin. Genellikle öyle oluyor belki, ama ben kodese atılmış doktorlar da biliyorum. Yahu, medimagazin’de bile kaç kere “hapse giren doktor” haberi çıkmadı mı ? Velev ki paraya dahi çevrilse, HAPİS RUHEN KORKUNÇ BİR TRAVMADIR. Sicilinizi de bitirir. Özel sektöre giremezsiniz. Yurtdışına hiç gidemezsiniz. Hatta davanızı kazansanız da gidemezsiniz. Başvuru formlarında ilk soru şudur: “HİÇ DAVA EDİLDİNİZ Mİ ?” Adli Tıp Kurumu’nda çok ciddi hatalar yapılabildiğini, branşı sizinle tamamen alakasız adamların sizi nahak yere SUÇLU çıkartabileceklerini de unutmayın. Bu şekilde, aslında kusuru yokken suçlu bulunmuş doktorlar var. Sayıları hiç de az değil. Sansür edilmeyeceğini bilsem, örnekleri yazarım. Bir komplikasyondan, bir şansızlıktan, ferkedilmesi çok güç minör bir nüanstan, hatta alakanız dahi olmayan bir şeyden suçlu çıkartılabilirsiniz. Durumun vehametini idrak edebilmeleri açısından, değerli meslektaşlarımdan hiç değilse bir kez, son zamanlarda sayısı jet gibi artan “Tıp Hukuku Sempozyumları”na gitmelerini rica etmiştim. Bunu yapan kaç kişi oldu bilemiyorum. Ama gitmemeniz büyük eksiklik olacaktır, inanın. Gitmeseniz dahi, en azından kendi kendinize şunu sorun: NEDEN BAŞKA HİÇBİR MESLEK GRUBU İÇİN BÖYLE SEMPOZYUMLAR DÜZENLENMİYOR ?? Bakın, ben akıl mantık ötesi bir İFTİRAYA uğradım. Bir gün yazacağım da ne olup bittiğini. Tek korkum: okuyacaklarınıza inanmayacak olmanız, o kadar akıl-dışı her şey. Haa sonra ne oldu, kafalarına vura vura kazandım davayı. AMA;  Hayatımın 7.5 senesi çift dava ile mahvedildi. Savcılardan nefret ettim. Hepsi değil elbette ama bazılarının ne kadar doktor düşmanı olabildiklerini gözümle gördüm.  Korkunç derecede vakit kaybettim.  Avukatlar, seyahatler, bilirkişiler filan derken, 30 milyardan fazla para harcadım.  Yaşama zevkim bitirildi. Uyku düzenim bile hala bozuktur.  Tamamen Defansif Tıp’a geçtim. İnvazif olayım da bitti.  Önceden çok çok sevdiğim, her zaman kendi annem babam gibi davrandığım hastalarımdan soğudum. Hatta artık onlardan korkuyorum bile. Ve mesleğimden de iğreniyorum. Nisbeten iyi bir hastanede olmama rağmen de, başka iş arıyorum. “E meslek sigortamız var ya” diyen zavallı arkadaşlarım. Beni güldürmekten başka işe yaramıyorsunuz. Onun ÖDENMEME ŞARTLARI’nı bir okusanıza. Daha önce kaç kere yazdım, bir daha yazacağım o şartları. Bir sürü var. Ayrıca behey gafiller, o sigorta –o da eğer ödenirse- tazminatınızın BİR KISMINI karşılar; sizi hapisten, meslekten men edilmekten, hayatınızı da mahvedilmekten kurtarmaz. Yıllarca mahkemelerde debelenmenizi engellemez. Avukat masraflarınızı da karşılamaz. Beni şikayet eden açgözlü cahillere ne oldu ? Onları bana karşı azmettirdiğini kesin olarak tesbit ettiğimiz çakal avukata ne oldu ? HİÇBİR ŞEY OLMADI. Bana yaptıkları yanlarına kar kaldı. İleride tek ümidim, AİHM. Herkesten çok rica ediyorum. İnsanlara yardım etmek elbette çok güzel bir şey. Kahraman olmak da bazılarımıza pek hoş gelebilir. Lakin, lütfen bu ülkenin “MİLLİ TIP HUKUKU FORMÜLÜ”nü unutmayın. Bir kere kaptırırsanız bu hukuk sistemine paçayı, sonra resmen mahvediliyorsunuz. Kazansanız dahi kaybettiğiniz başka bir sistem yok, bana inanın.
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir