Türk Dermatoloji Derneğince yayımlanan bilgi notunda deprem sonrası yaşanması muhtemelen olan salgınların önüne geçilmesi açısından dikkat edilmesi gereken hijyen kurallarına ve önlemlere yer verildi.
6 Şubat tarihinde meydana gelen depremin bazı önlemlerin alınmamasının can kayıplarının arttırdığı ifade edilerek, "Aynı ilin bir ilçesinde yapı denetimleri olduğu için hiçbir kayıp yaşanmazken diğer bir ilçede neredeyse hasarsız yapı kalmamıştır. Bu nedenle afetler öncesinde gerekli önlemler mutlaka alınmalıdır." ifadeleri kullanıldı. Dernek, açıklamasında şu sorulara yanıt verdi:
Afet sonrası sağlık sorunlarının önlenmesi için barınma şartları ne olmalıdır?
Nasıl depremlerde zararları önlemek için belli önlemler var ise afet sonrasında da salgınların önlenmesi ve depremzedelerde gelişebilecek sağlık sorunlarını engellemek için bazı önlemler almak gerekir. Bunun için depremzedelerin öncelikli olarak barınma sorunu ortadan kaldırılmalıdır. Oluşturulacak geçici barınma alanlarında mümkün olduğunca her aile için ayrı barınma ortamı sağlanmalı ve bu ortamlarda kişi başına asgari üç metrekare yaşam alanı bulunmalıdır.
Barınma sonrası ikinci sorun ise tuvalet ve banyolardır. Barınma alanına 30-50 metre uzaklıkta, her 25 kişiye bir tuvalet her 50 kişiye bir duş alanı sağlanmalıdır.
Toplu barınma alanında üçüncü sorun ise biriken çöplerdir. Bu çöpler uygun şekilde toplanmalı ve barınma alanları da çöp toplama ve sanayi alanlarından uzakta bulunmalıdır. Toplu barınma alanlarında yakınlarını kaybetmiş insanların yaşadığı psikolojik stresi çözmek için psikolojik danışmanlık hizmetleri yapılmalıdır.
Özellikle anne ve babalarını kaybetmiş çocuklar ve engelliler için özel bakım hizmetleri verilmelidir. Barınma ve temizlik dışında en önemli sağlık sorunlarından biri de beslenmedir. Bunun için depremzedeler için yeterli yiyecek ve temiz su ihtiyacı sağlanmalıdır.
Bu önlemler alınmadığında neler yaşayabiliriz?
Yukarıda belirttiğimiz gibi afetlerden sonra gelişebilecek salgınların engellenmesi için bazı önlemlerin zamanında alınması gerekir. Aksi takdirde salgın büyüdüğünde, kontrol edilmesi zorlaşır ve binlerce insanın zarar görmesine neden olur.
Hijyen sorunlarının ortadan kaldırılmaması ishal, kızamık ve üst solunum yolu enfeksiyonu salgınlarına neden olur. Bilindiği gibi ülkemizde uzun süredir uyuz salgını yaşanmaktadır. Toplu yaşam ortamlarında da hijyen önlemleri alınmadığında uyuz ve bitlenme vakaları artacaktır.
Uyuz salgının önlenmesi için neler yapılmalıdır?
Yukarıda belirttiğimiz gibi insanların banyo ve barınma sorunu halledilmeli ve kaşıntısı olan ve uyuz tespit edilen hastalar için uygun tedaviler yapılmalıdır. Bilindiği gibi uyuz hastalarının tedavisinde bazı kremler ve karışımlar kullanılır. Bu tedavi uygulanırken de hastaların banyo yapması ve giysilerinin, çarşaflarının belli şartlarda yıkanması gerekir. Toplu yaşam ortamlarında uygun banyo ortamları yok ise veya sağlanamayan hastalarda ise bazı haplar kullanılabilir. Bildiğimiz gibi daha önce ülkemizde uyuzda kullanılan haplar yoktu. Ancak son dönemde ülkemizde de bu ilaç bulunmakla birlikte ücretli olarak temini mümkün olmaktadır. Söz konusu ilaçların SGK kapsamına alınması ve toplu yaşam alanında barınma ve banyo sorunu yaşayan hastalarda bu hapların verilmesi gerekir. Ancak bu haplar da 15 kilonun altında çocuklarda kullanılamamaktadır. Eğer salgın çok kontrol altına alınamayacak durumda ise bu haplar önlem açısından orada yaşayan tüm insanlara verilebilir. Sağlık Bakanlığı tarafından bir an önce bu konuda önlem alınarak ilaçların temini ve gerekli sağlık merkezlerine dağıtımının sağlanması gerekmektedir.
Afet sonrası salgınların önlenmesi için kimlere iş düşüyor?
Afet sonrası acil sağlık hizmetlerinde acilde çalışanlar, cerrahi bölümler ve yoğun bakım çalışanlarına çok iş düşmüştür. Kronik dönemde ise salgın önlenmesi için halk sağlığı, dermatoloji, enfeksiyon hastalıkları ve mikrobiyoloji bölümlerine yoğun iş düşmektedir. Bu bölümlerin Sağlık Bakanlığı ile iletişime geçerek gerekli önlemler alınması konusunda çalışmalar yapması gerekmektedir.
Türk Dermatoloji Derneği bu salgınları önlemek için neler yapıyor?
Diğer afetzedelerde olduğu gibi sağlık personellerinde de ilk yapılması gereken evleri yıkılan personellerin kalacağı uygun alanların oluşturulmasıdır. Bu açıdan o bölgede görev yapan dermatologlardan bilgi alınmış ve ihtiyaç talep edenlere konteyner gönderilmesi için gerekli görüşmeleri yapılmıştır.
Uyuz salgınının önlenmesi için uyuz tedavisinde de kullanılan hapların hastalara ücretsiz dağıtımı için ilaç firması ile irtibata geçilmiştir.
Sağlık Bakanlığı ile de görüşüp bu ilacın ödeme kapsamına alınması için çalışmada bulunulacaktır.
Afet bölgesinde sağlık hizmeti veren kurumlara uyuz vakalarında bu hapların nasıl kullanılacağı ve nelere dikkat edilmesi gerektiği konusunda bilgilendirme yapılacaktır.