Yrd. Doç. Dr. Ali Türkmen, Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde "Sağlık Personelinin Hukuki ve Cezai Sorumlulukları" başlıklı konferans verdi. Hastanenin konferans salonunda verilen konferansa Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Süleyman Sırrı Kılıç, Başhekim Yardımcıları Uzm. Dr. Selim Bozkurt, Uzm. Dr. Ali Osman Katrancı, Hastane Müdürü Bekir Başaraner, hastane müdür yardımcıları, hastane çalışanları ile Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi, Samsun Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Hastanesi, Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi çalışanları ve İl Sağlık Müdürlüğü avukatları katıldı.
Sağlık çalışanlarının cezai ve hukuki sorumluluklarını anlatan OMÜ Ali Fuad Başgil Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ali Türkmen, "Tıp hukuku son zamanlarda başta tıp fakültelerimiz olmak üzere diş hekimliği fakültelerimizde ve hukuk fakültelerimizde öğretim müfredatına girdi ve şuanda hukuk fakültelerinde, tıp fakültelerinde ve diş hekimliği fakültelerinde hekimlerin hukuki ve cezai sorumluluklarını inceleyen bir müfredat ile 'tıp hukuku' adı altında ders olarak ve seçmeli ders olarak okutulmaktadır" dedi.
Eskiden 'doktorların hatasını toprak örter' diye bir anlayışın olduğunu söyleyen Türkmen, "Bu anlayıştan dolayıdır ki yakın zamana kadar hekimler ve doktorlarımıza maddi ve manevi tazminat davaların açılması ve uygulanması yoktu. Bu uygulama Batı'da öncelikle Amerika'da patlak verdi. Halen Amerika'da milyon dolarlık davalar çokça açılmakta hatta bazı hukukçuların avukatların meslek etiği kurallarını da ihlal etmek suretiyle sağlık kuruluşlarını dolaşarak gayri meşru suretlerde hastalardan ve hasta yakınlarından vekaletler aldıkları maalesef görülmektedir. Yine günümüzde sıkça karşılaştığımız hizmet aldığı hekime karşı hasta ve hasta yakınları kötü davranmaktadır. Hekimlerimize hasta ve hasta yakınları kötü davranması, hareket etmesi durumunda hekimler de kendisine saldıranlara karşı maddi ve manevi tazminat açma hakkı bulunmaktadır" diye konuştu.
500 BİN TL TAZMİNAT
"Bir hekim, tedaviden kaynaklanan bir fiil sebebiyle bir davaya maruz kalırsa sonuçta kusura dayalıdır" diyen Türkmen, "Verilecek hapis cezası paraya çevrilebilir ama bunlar hekimi ve sağlık personelini pek mağdur etmiyor. Sağlık personelini mağdur eden hukuki davalardır. Bir kamu kurumundaki görev yapan hekimin hatalı bir operasyonu sonucu ortaya çıkan bir zarar sebebiyle 500 bin ve 1 milyon gibi tazminatların ödenmesine sebep olduğu görülüyor. Hatta isim vermeden örnek verecek olursak, OMÜ Tıp Fakültesi'nde öğretim üyesi bir kadının hatalı bir operasyonu sebebiyle, bizim bizzat takip ettiğimiz bir dosyada OMÜ Rektörlüğü 500 bin TL müvekkillerimize ödemek yapmak zorunda kaldı. Ayrıca kararı iki taraf da temyiz etti. Biz hüküm altına alınan manevi tazminatın çok düşük takdir edildiğini ileri sürerek temyiz ettik. Rektörlük da başka sebeplerle temyiz etti. Hatta aynı öğretim üyesinin başka bir dosyasından da OMÜ Rektörlüğü 300 bin TL'lik bir ödemesi daha olmuş" şeklinde konuştu.
Hastaların mağdur olduğu durumlarda kime dava açacağı hakkında bilgiler veren Türkmen, sözlerine şöyle devam etti: "Hasta, dilerse sadece sağlık kuruluşu işleticisine, dilerse sadece kusurlu gördüğü hekime ya da her ikisine de dava açabilir. Hasta ile kamu hastanesi arasındaki hukuksal ilişki kamusal ilişidir. Diğerlerinden farkı kamu kurumu personeli 657 sayılı Yasa'ya tabi kamu personelidir. Bu statüde olanlara doğrudan doğruya görevlerini ifa ederken sebebiyet verdikleri zararlardan dolayı dava açılamıyor. Yani Sağlık Bakanlığı'na bağlı sağlık kuruluşlarında meydana gelen tanı ve tedavi hukukundan kaynaklanan yanlış tanı koyma, yanlış tedavide bulunma, yanlış tıbbi operasyon yapma ve bundan da bir zararın ortaya çıkması hallerinde müdahale eden hekime, sağlık hizmeti veren personele doğrudan doğruya dava açılması söz konusu değildir. Bu kamu personeli için bir teminattır. Zarar gördüğünü iddia eden kişi, müdahale eden hekimi, hemşireyi ve bağlı bulunduğu kurumu değil, Sağlık Bakanlığı hakkında maddi ve manevi tazminat davasını açabilecek."