Medimagazin logo

Tıp Fakültesi'ne bu kez sanat için gidin

Tedavi olmak ya da hasta yakınlarınızı ziyaret için gittiğiniz Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'ne sanat için de gidebilirsiniz.
Kaynak: YENİŞAFAK
Tıp Fakültesi'ne bu kez sanat için gidin
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

 

Ord. Prof. Süheyl Ünver tarafından kurulan nakkaşhane, Temel Tıp Bilimleri binasında kağıda göz nurunu dökmek isteyenlere ücretsiz hizmet veriyor.
 
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'ne bu güne kadar sadece hasta olduğunuzda tedavi için ya da hasta ziyareti için mi gittiniz? Oysa, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi içinde faaliyette bulunan 'Klasik Türk Bezeme Sanatları Atölyesi' nde yıllardır sanat aşıkları altınla boyayı kağıda vuruyor, göz nuru dökerek milimetrik çizgiler çekiyor. Şu an atölyeden sorumlu öğretim üyesi olan İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Deontoloji ve Tıp Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nil Sarı, atölyenin kuruluş aşamalarını şöyle anlatıyor: "Ord. Prof. Dr. Süheyl Ünver tezhip ve hat icazetine sahipti. Tıp Fakültesi hocası olduğundan halka açık tezhip dersler ini Tıp Tarihi Enstitüsünde yürütmüştü ve ustalaşanlara da icazet vermişti. Kendisinin vefatından sonra muhtelif tezhip ve minyatür ustaları gelip burada hocalık yaptılar. Prof. Ünver'in kızı olan usta sanatçı sayın Gülbin Mesara Hanımefendi uzun yıllar boyunca ve büyük minyatür ustası mimar rahmetli Nusret Çolpan altı sene süresince burada ders verdi. Nusret Çolpan'ın yetiştirdiği yegane öğrencileri bizim atölyemize devam ediyor ve sergilerimize eserleriyle katılıyorlar." Ne var ki, atölye zaman zaman kapanma tehlikesiyle yüz yüze gelmiş. Nil Hanım da atölyenin sürekliliğini sağlamak için İstanbul Üniversitesi Senatosu'na başvurmuş ve atölye İstanbul Üniversitesi Sürekli Eğitim ve Araştırma Merkezi'ne bağlanmış. Şimdi, kursa devam ederek başarılı bulunanlara Merkez tarafından başarı sertifikası veriliyor. Bu sanat faaliyetinin kurumlaşmış olması, atölyenin geleceğinin teminat altına alınması bakımından çok önemli. Nil Hanım'ın kendisi de 1967 yılında merak salıp başlamış tezhip ve minyatüre. Bir ara asistanlık ve 2 çocuğunun doğumu nedeniyle ara verse de yine de kopamayıp tekrar fırçayı eline almış.
 
BU TEKNİK ÖZEL
 
Atölye'nin başkanlığını Jale Yavuz, başkan yardımcılığını ise Gaye Özen üstlenmiş. Süreyya Alper ve Emel Duan da eğitime yardımcı olan isimler. Jale Yavuz tezhibin temelini alan öğrencileri üst sınıfta yetiştirmeye devam ediyor.
 
Gaye Özen de tezhipte ustalaşanlara kendine özgü yöntemleriyle minyatür öğretiyor. Gaye Hanım, önce minyatürde bulunan motifleri çalıştırıyor. Tüm motiflerde beceri kazanıldıktan sonra kompozisyona geçiliyor.
 
RESTORASYONLARA KAYNAK SAĞLIYORLAR
 
Atölye yaklaşık bir buçuk iki senede bir sergi hazırlıyor. Nil Hanım projeleri sunuyor. Ulusal ve uluslar arası Tıp Tarihi Kongrelerinde sergilenen eserler çok ilgi görüyor. Son sergileri olan "İstanbul'un Osmanlı çeşmeleri bezemeleri ve minyatürleri" kitaplaştı. Atölyenin şimdiki projesi ise Üsküdar'daki dört Hanım Sultan'ın eserleri.
 
Çalışılırken öncelikle eserler tespit ediliyor, sonra ayrıntılı fotoğrafları çekiliyor. Bir grup çalışma bu tespit edilen örneklerin aynısıyla renklendirilmesi şeklinde yapılıyor. Örneğin taş üzerine çalışılmış bir desen tezhip olarak çalışılıyor. Nil Hanım, cami restorasyonlarının vakti zamanında bu işten anlamayan, deseni , rengi tanımayan, bilmeyen kişiler tarafından yapıldığı için çok kötü örneklerin ortaya çıktığını, kendileri çalışırken yanlış restore edilmiş desenleri de düzelttiklerini ifade ediyor. İkinci tarz çalışma ise kompozisyon ya da derleme şeklinde yapılanlar. Bu çalışmada mevcut olan ayrıntılardan yepyeni bir eser meydana getiriliyor. Minyatürler ise sıfırdan oluşturuluyor ve sanatçının kendi görüşü doğrultusunda yeni eserler ortaya çıkıyor. Nil Hanım "Yaptıklarımız bir tespittir ve doğru örneklerin çıkarılmasıdır. Bunlar gelecekte, inşallah hiçbir şeyi kaybetmeyiz ama eğer bu eserleri kaybedersek bu çizimlerden yararlanılabilinir" diyor. Diğer yandan da bu atölye üniversitenin halka açılmasını sağlıyor.
 
İCAZET USULÜ ÇALIŞIYORUZ
 
Atölyede derslere katılmak ücretsiz, isteyenler başvurabiliyor ancak bazı kriterler var. Jale Hanım, "Öncelikle gençlerin başvurmasını daha çok istiyoruz. Asgari bir yetenek gerekiyor. Başvuran istekli olmalı, verilen ödevleri yapmalı ve düzenli bir şekilde derse gelip gitmeli. Derslere çok kişiyle başlıyoruz, geriye 5-6 kişi kalıyor." diyor.
 
Atölye eski usul ile çalışıyor, yani katılanlara katılma belgesi değil, başarı belgesi veriliyor.
 
MİNYATÜRE YENİ SOLUĞU NUSRET ÇOLPAN GETİRDİ
 
Atölyede klasik üsluptan vazgeçmeden yeni motiflere yer vererek günümüz insanının zevk alabileceği şekilde çalışılıyor. Yeni renkler ve şekiller deneniyor ama üslup korunuyor. Jale Hanım "Baktığınız zaman bu tezhip, bu minyatür dersiniz ama Kanuni ya da Fatih dönemi demezsiniz. Yepyeni bir kompozisyon, değişik renkler, ama sanat klasik. Deformasyona yer vermiyoruz." diyor. Nil Hanım ise, yeni üsluplar denenirken çok dikkatli olunması gerektiğine dikkat çekiyor; "Yeni üslupta minyatür yaparsınız, ama karikatür gibi olabilir, ya da resme benzeyebilir. " . Günümüzde minyatür ve tezhip çalışan çok sayıda kişi var. Ama Nil Hanım'a göre minyatür Nusret Çolpan'dan sonra canlandı. "Gerçek minyatürü rahmetli Nusret Çolpan yapıyordu, ama tamamen yeni bir zevkle." diyor.
tıp
fakültesi'ne
bu
kez
sanat
için
gidin
Bu habere ilk yorumu siz yapabilirsiniz...
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir