22 Eylül 2010 tarihli Milliyet gazetesinde TDB nin 2010 yılı Büyük Kongre toplantısı ile ilgili duyuru vardı. TDB nin Web sayfasında olmamasına bir anlam veremedim. Bu yıl seçilecek yönetimin, periferdeki dişhekimlerinin daha katılımcı olmasını sağlamalı, fikir ve önerilerini almalı, herkese eşit mesafede ve vesayet altında olmayan bir yönetimin işbaşına gelmesini istiyorum.
Kısacası, 2010 yılı TDB Büyük Kongresinde seçilecek merkez yönetiminin, bütün diş hekimlerini kucaklayan bir yapıda olmasını istiyorum.
TDB ve bazı diş hekimleri odalarınca 3224 sayılı kanunda yapılması istenen değişikliğe karşı yapmış olduğu ‘’VESAYET ALTINDA BİR MESLEK ÖRGÜTÜ OLMAK İSTEMİYORUZ! ‘’ Başlıklı basın açıklamasında, diyorlar ki; ‘’Diş hekimi 3 milletvekili 15 Ekim 2009 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilen 3224 sayılı Türk Diş hekimleri Birliği Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile Birlik Genel Kurulunun Oluşumuna dair 21. maddesinin değiştirilmesini istemişlerdir.
Ve yine TDB yönetimi diyor ki; Dünyanın çeşitli yerlerinde; sivil toplum kuruluşları, sendikalar, siyasi partiler ve dernekler birbirinden oldukça farklı seçim sistemlerine, genel kurul oluşum biçimlerine sahiptirler. Hiçbir sistemin ideal bir sistem olduğu söylenemeyeceği gibi her sistemin kendine özgü üstün ve zayıf yanları vardır. Buna karşın, eğer ideal bir evrensel demokrasi sistemi olsaydı bu kadar çeşitlilik olmaz, tek tipliliğe gidiş olurdu.Düzenlemelerde ciddi bir adaletsizlik varsa bu durum hukuk yoluyla mahkemelerde çözülür. Ama özellikle siyasi iktidarların dışında yer alan ve demokrasi gereği de siyasi iktidarlar karşısında özerk olmaları gereken bu tür kuruluşlarla ilgili düzenlemelerin meslek örgütlerine danışılmadan, onların görüşleri alınmadan yine siyasi iktidarın ağırlıklı olduğu meclis tarafından değiştirilmesi, doğrudan demokrasinin ruhuna aykırı olduğunu ifade etmektedirler.’’
Anlaşılan o ki TDB; kendi tabanını yok sayan tek sesli demokrasi ile yetinen yönetim anlayışını daha da ileri götürmek kararında. Yani çok sesli değil tek sesli bir meslek örgütü arzusundalar. TDB yönetimi başarısızlığının nedenini kendilerinde (beceriksizlikleri ve savundukları politikalarda) arayacaklarına, yanlış yerde, TDB yasalarındaki yetki bölümlerinde arıyorlar. Kısaca TDB'nin tasarı taslağı örgütsel sorunlarımıza çözüm getirmiyor. Sadece TDB'nin oda'lar üzerinde tahakkümünü sağlayacak önermeler içeriyor ve yönetimin mesleki kaygılarla değil nasıl daha fazla iktidarda kalırız kaygısıyla hareket ettiğini gözler önüne seriyor. Oysa bu süreçte örgütü daha güçlü kılacak, katılımcı demokrasiyi örgütsel süreçlerde hakim kılacak yeni bir anlayış ve bu anlayışı gerçekleştirebilecek yetenek ve kararlılıkta yeni yöneticilere ihtiyaç vardır. Meslek örgütünün gücü yetkilerin tekelde toplanması ile değil tam tersine tabanı işin içine katan örgütsel süreçleri demokratikleştiren düzenlemelerle sağlanabilir.
Diş hekimi olarak diyorumki, TDB ve Dişhekimleri Oda Yöneticilerine; doğal delegelik sisteminin kaldırılmasını ve tek sesli değil çok sesli, temsilde adaletli bir meslek örgütü istiyorum! Doğal delegelik gölgesinde değil, özgür irademizle tartışarak, mesleğimizin ve meslektaşlarımızın çıkarlarını ortaklaştırdığımız kararların uygulanmasını istiyorum!
TDB 2010 yılı büyük kongresinde, anti demokratik olan doğal delegeliğin kaldırılmasını istiyorum. İl ve ilçe temsilcilerinin seçimle göreve gelmelerini ve bu temsilcilerin delege olarak çıkarılması daha adaletli olacaktır. Aksi halde, TDB deki biat kültürü ile tek seslilik devam edecektir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilen 3224 sayılı Türk Diş hekimleri Birliği Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile Birlik Genel Kurulunun Oluşumuna dair 21. maddesinin değiştirilmesini ve doğal delegeliğin kaldırılması ve temsilde adaletin sağlanması için TBMM sağlık işleri komisyonunda bekleyen 30/06/2009 tarih ve 289 nolu kanun teklif ve değişikliğinin bir an önce görüşülmesini saygı ve dileklerimle Türk kamuoyuna ve meslektaşlarıma arz ederim...
Fevzi TERZİ Dişhekimi / AMASYA