Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Adana Şubesi tarafından, sağlıkta yıkım politikalarının son hızıyla devam ettiğini ileri sürülerek, “Bugüne değin karşılaşılan sorunların tümünü çözüyormuş gibi yapan Sağlık Bakanlığı, laboratuar çalışanlarının sorunlarına da aynı şekilde yaklaşmaktadır” denildi.
SES’ten yapılan açıklamada, “Ağır iş yükü ve tehlikeli maddelerle çalışılmasına, her an, her türlü hastalığın bulaşma riskine karşın, laboratuar çalışanlarının hiçbir sorunu yokmuş gibi davranılıyor. Riskli iş grubuna girmesi ve döner sermaye ek ödemelerinin tüm çalışanlardan yüzde 20 daha fazla almaları gerekirken, diğer birimlerde çalışanlardan çok daha az döner sermaye almaları ne akla ve ne de vicdana sığabilecek bir şey değildir. Perihan Gizer Halk Sağlığı Laboratuarına günde bin 500 ile 3 bin arası hasta kanı gelmektedir ve bu da günde 15 ile 30 bin arası tetkik yapılması demektir. Bu kadar ağır iş yükünün altından 35 çalışan ile kalkılmaya çalışılmaktadır ki aslında salt bu rakamlar bile çalışan sayısının azlığı, tahlil yapılan makinelerin yetersizliği, iş yükünün ağırlığı ve hak edilen döner sermayenin ne denli az olduğunun en önemli göstergeleridir” denildi.
Açıklamada, Perihan Gizer Halk Sağlığı Laboratuarı çalışanlarının sorunlarına duyarlı olmaya çağırdıklarını ifade edilerek, sorunun çözümü için şu önerilerde bulundular:
“Döner Sermaye adaletsizliği bir an önce giderilsin, temel ücretlendirmeye ilave edilsin ve herkese insanca yaşayabileceği miktarlarda, eşit işe eşit şekilde dağıtılsın. Mesai saatleri hukuka uygun bir şekilde acilen 8 saate indirilsin. Ağır iş yükü, kadrolu personel alımı ile giderilsin ve herkesin insanca çalışabileceği koşullar sağlansın. Laboratuarların iş yükünü arttıran gereksiz tahlil istemleri, aile hekimliklerinin koruyucu hekimliğe yönlendirilmesi ve sürekli hizmet içi eğitimi ile giderilsin. Laboratuar hizmetlerinin daha nitelikli olabilmesi açısından hizmet alımından tamamen vazgeçilmeli, kamusal bir anlayışla hizmet verilmelidir. Tüm çalışanlara ücretsiz, kaliteli, dengeli beslenebilmeyi sağlayan yemek hakkı tanınsın.”