Medimagazin logo

Sağlık Bakanlığı'ndan paraben açıklaması

Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulundan yapılan açıklamada, paraben maddesinin vücutta toksik etki yaratacak ölçüde biriktiğini gösteren ve insanlarda doğrudan kanser oluşturmasına yönelik kanıtlanmış bilimsel veri bulunmadığını belirtilerek, yapılan bilimsel çalışmalarla konunun bilim dünyası tarafından yakından takip edildiği vurgulandı.
Sağlık Bakanlığı'ndan paraben açıklaması
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

 

Sağlık Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğinden yapılan yazılı açıklamada, Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulunun, ilaçlarda ve kozmetik ürünlerde koruyucu olarak kullanılan ''paraben'' maddesiyle ilgili, 26 Mayıs 2011 tarihinde toplandığı bildirildi.
Açıklamaya göre, toplantıda şu kararlar alındı:
 
-Parabenler, ilaçlarda ve kozmetik ürünlerde antimikrobik etkileri nedeniyle 1924'ten beri tüm dünyada, koruyucu amaçlı ve çok düşük dozlarda yardımcı madde olarak yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Parabenlerin kimyasal yapılarına göre metil, propil, bütil paraben gibi türevleri vardır.
-Parabenler insan vücudunda östrojen hormonuna benzer etkiler göstermektedir. Ancak bu etkileri, östrojenin binde biriyle 10 milyonda biri kadardır. İlaçta ve kozmetikte en çok kullanılan metil parabenin etkinliği, östrojen etkinliğinin 2 milyon 500 binde biri kadardır. İlaçlarda ve kozmetik ürünlerde bulunan miktarıyla (östrojene uzun dönemde yüksek doza maruz kalmaya bağlı yan etkileri de dahil) östrojenik etki göstermediği kabul edilebilir. Bu nedenle kanserojenik ve endokrin bozucu etki göstermesi beklenmemektedir. Ayrıca, parabenler ilaç veya kozmetik olarak kullanıldığında çok hızlı bir şekilde parçalanarak vücuttan idrarla atılır. Ağız yoluyla alındıklarında ise midedeki asit ortamı nedeniyle parçalanmaları yüksek olup kana geçen miktarı yok denecek kadar azdır.
-Bu maddenin vücutta toksik etki yaratacak ölçüde biriktiğini gösteren ve insanlarda doğrudan kanser oluşturmasına yönelik kanıtlanmış bilimsel veri bulunmamaktadır. Yapılan bilimsel çalışmalarla konu bilim dünyası tarafından yakından takip edilmektedir.
-Ülkemizde ilaçlar, klinik kullanıma sunulmadan önce, içeriklerinin ve katkı maddelerinin (parabenler dahil) mevzuatımız sınırları içerisinde olması kaydıyla ruhsatlandırılmaktadır. İlaç ruhsatlandırmayla ilgili mevzuatımızdaki sınırlar da Avrupa Birliği ve ABD ile uyumludur.
-Kozmetikler ise, Avrupa Birliği'yle uyumlu kozmetik mevzuatımız doğrultusunda, bildirim esasına göre piyasaya çıkmaktadır. Kozmetiklerin piyasa denetimleri özellikle içerdikleri (parabenler gibi) koruyucu maddeler açısından yapılmaktadır.
-Ülkemizde klinik kullanıma sunulmuş ilaçlar ve kozmetikler içerisinde bulunan parabenlerin, formülasyonlardaki miktarları itibariyle insan sağlığına zararlı etkileri olması beklenmemektedir.
-Bugünkü veriler doğrultusunda parabenlerin, bilimsel olarak risk yaratmamakla beraber, çocukların korunmasına yönelik -özellikle bebeklik döneminde- kozmetik ürünlerin hekim veya eczacıya danışılarak kullanılması önerilir.
-Bu konudaki bilimsel veriler takip edilerek bilginin güncellenmesine devam edilecektir.
-Sağlık Bakanlığı olarak, ulusal ve uluslararası otoritelerle gerekli temaslar sağlanmış olup bu konuda yapılan çalışmalar dikkatle izlenmektedir.''
 
sağlık
bakanlığı'ndan
paraben
açıklaması
Yorum (2)
Ahmet Rasim Küçükusta
Parabenlerin en çok korkulan etkisi meme kanserine yol açma riskidir. Bir araştırmada 20 meme kanseri dokusunun 18’ inde gram başına 20 nanogram paraben olduğu gösterilmiştir. Bazı paraben türlerinin hayvan deneylerinde hafif derecede de olsa östrojen benzeri etkilerinin olduğunun anlaşılmasıyla bu kimyasalın meme kanserine sebep olabileceği iddiaları artmıştır. Parabenlerin erkeklerde sperm sayısını ve testosteron salgısını azaltabileceğini gösteren araştırmalar da vardır. Meme kanserlerinin çoğunun memenin üst dış kadranında ortaya çıkmasının da koltuk altına uygulanan kozmetiklerde bulunan parabenler yüzünden olabileceği ileri sürülmüştür. Northwestern Üniversitesinin 2004’ de yaptığı bir araştırma koltuk altına sıkılan deodorant ve ter önleyicilerin çok sık kullanılmasının erken yaşta meme kanseri riskini artırabileceğini ortaya koymuştur. Danimarka’ da gönüllü gençler üzerinde yapılan bir çalışmada ise paraben ihtiva eden losyonların deriye sürülmesinden birkaç saat sonra bu maddenin kana ve idrara geçtiğinin gösterilmiş olması da parabenlerin sağlığımızı etkileyebileceğine işaret eder. EWG’ nin (Çevre Çalışma Grubu) bir araştırması modern insanın günde ortalama 9 çeşit kişisel bakım ürünü kullandığını ve bunların çoğunda paraben bulunduğu dikkate alınacak olursa birçok insanın yüksek miktarda parabene maruz kalmasının muhtemel olduğunu göstermektedir. Gelelim neticeye Tüm dünyada etkili ve ucuz oldukları için yaygın olarak kullanılan parabenlerin kanser yaptığına dair kesin delil olmamakla beraber bu kimyasalların yüzde 100 emniyetli olduğunu söylemek de mümkün değildir. Amerikan Milli Kanser Enstitüsü parabenlerin meme kanserine sebep olduklarını gösteren yeterli bilgi olmadığı ama bu ilişkinin daha geniş gruplarda ayrıntılı olarak araştırılması gerektiği kanaatindedir. Bana sorarsanız: Herkes ama özellikle de çocuklar ve ailesinde kanser sık görülen kişiler paraben ihtiva eden ürünlerden titizlikle uzak durmalıdır. Birçok üreticinin artık paraben ihtiva etmeyen kozmetikler üretmeye başlaması da son derecede manalıdır. Unutmayalım ki bundan 50-60 sene evvel sigaranın da akciğer kanseri yapabileceğine dair bilgilerimiz bugün paraben hakkında olanlardan çok da fazla değildi.
0
Cevapla
Dr. Jane Doe
Ahmet Rasim Küçükusta, teşekkürler.
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir