MEDİMAGAZİN-Amerikan Klinik Onkoloji Derneği(ASCO) ve Üroonkoloji Derneği işbirliği ile 5-6 Mayıs tarihlerinde Hilton Otel Ankara’da gerçekleştirilecek olan “ASCO Direct Highlight of GU 2017” basın toplantısında konuşmacı olan, Martini Klinik Prostat Kanseri Merkezi’nden Prof. Dr. Derya Tilki, prostat kanseri tedavisinde robotik cerrahi ve açık cerrahinin başarı sonuçlarının karşılaştırıldığı klinik araştırma bulgularına yer verdi.
Sonuçlarda cerrahtan cerraha 9 kat fark var
Tilki, prostat kanserinin tedavisinde alınan sonuçların yapıldığı yere göre 9 kat farklılık gösterdiğini söyledi. Martini Klinik’te yılda 2 bin 400 cerrahi operasyon gerçekleştirildiğini aktaran Tilki; bunlardan yüzde 40’ının açık, yüzde 60’ının da robotik cerrahi olduğunu ifade etti. Tilki, araştırma için 1992 yılından beri radikal prostatektomi uygulanan 24 bin hastanın verilerinin kullanıldığını kaydetti.
İdrar kaçırma ve erektil disfonksiyon robotik cerrahide daha az
Tilki: “Sonuçlara göre şunu söyleyebilirim ki, robotik cerrahi ile açık cerrahiyi karşılaştırdığımızda onkolojik bakımdan bir farklılık görülmüyor. Ama idrar kaçırma, erektil disfonksiyon gibi olumsuz sonuçların ortaya çıkabildiği fonksiyonel çıktılara bakıldığında uzun vadede robotik cerrahinin daha avantajlı olduğu söylenebilir.” ifadelerine yer verdi. Robotik ve açık cerrahi arasındaki seçimin hastalara bırakıldığını ve alınan kararlarda genellikle mali durumun belirleyici olduğunu söyleyen Tilki, bazen de hastaların fiziksel özelliklerine göre öneride bulunduklarını, mesela iri hastalarda daha net bir görüş elde etmek açısından robotik cerrahiyi tavsiye ettiklerini belirtti.
“Robotik cerrahiye talebi piyasa şekillendiriyor, açık cerrahi yapsam hiçbir hasta kliniğime gelmez”
UC Davis Kanser Merkezi Üroloji Bölümü’nden Prof. Dr. Christopher P. Evans, robotik ve açık cerrahi arasındaki farkların kesiklerin boyutu ve taburcu olma süresinden ibaret olduğunu söyledi. Robotik cerrahinin bunun gibi sadece birkaç küçük avantajı bulunduğunu aktaran Evans, robotik cerrahiye artan talebin tüketim odaklı olduğunu ve piyasa gerçekleriyle şekillendiğini söyledi. “Amerika’da prostat alımlarının yüzde 90’ı şu anda robotik cerrahi işlemiyle gerçekleştiriliyor. Ben de 2005 yılından beri hep robotik cerrahi uygulaması yapıyorum. Eğer açık cerrahi yapıyor olsaydım, eminim hiçbir hasta kliniğime gelmeyecekti. Bu aynı zamanda sağlık alanında elinizdeki parayı nereye harcamak istediğinizle de alakalı. Amerika’da sigorta şirketleri, bu cerrahi müdahaleyi karşılamak için can attı, ama dünyanın başka hiçbir yerinde sigorta robotik cerrahi masraflarını karşılamıyor.” ifadelerine yer veren Evans, sözlerinin sonunda prostat kanseri oluşumunda aile risk faktörüne değindi. Evans, prostat kanseri oluşma riskinin erkek kardeşte prostat varsa 2.5 kat, babada varsa 2 kat, hem baba hem erkek kardeşte varsa 5 kat arttığını dile getirdi.
Robotik cerrahinin Türkiye’deki durumu
Robotik cerrahinin Türkiye’deki durumunu ele alan Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Türkeri, hastalıktan kurtulma oranlarında robotik ve açık cerrahide çok fazla farklılık bulunmadığını, iyi bir cerrahın açık cerrahiyle de robotik cerrahiyle de aynı başarıyı elde edebileceğini söyledi.
Robotik cerrahi ürünleri yurtdışına bağlı, önlem almada çoktan geç kaldık
Ülkemizde şu anda otuzdan fazla robot bulunduğunu ve birçok merkezde robotik cerrahi uygulanabildiğini söyleyen Türkeri, Türkiye için asıl önemli kısmın bu robotik cerrahinin maliyeti olduğunu söyledi. Türkeri:”Robotik cerrahi ucuz bir işlem değil ve yurtdışına bağlı olduğumuz bir operasyon. Bu konuda ciddi harcama yapıyoruz, ülkenin gerçekleri göz önüne alınarak bir planlama yapılması gerekiyor ama çoktan geç kalmışız gibi görünüyor. Çünkü robotik cerrahi uygulamaları ülkemizde çok yaygınlaştı, bu düzenlemeleri baştan yapmalıydık.” ifadelerine yer verdi.
