Medimagazin logo

Prof.Dr.Derya Uludüz yazdı: Kovid-19 ve nörolojik tutulum

Cerrahpaşa Tıp fakültesi Nöroloji AD. öğretim üyesi Prof.Dr. Derya Uludüz Kovid-19 un nörolojik tutulumunu yazdı
Prof.Dr.Derya Uludüz yazdı: Kovid-19 ve nörolojik tutulum
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

COVİD-19 Beyni de Etkiliyor

COVİD-19 vakalarında genelde hep şiddetli solunum belirtileri üzerine odaklanıldı.  Ancak nörolojik belirtilerin de olabileceğini tahmin ediyorduk. Çünkü korona virüs ailesine daha önceden aşinayız.

MERS ve SARS kardeşlerinde nörolojik tutulumlar gözlemlendi ve COVID-19 yapı ve işleyiş mekanizması olarak tam da SARS virüsüne benziyordu. Her iki koronavirüs de, beynin solunumu kontrol eden bölgelerini enfekte edip solunum yetmezliğine, sinir sistemi rahatsızlıklarına, beyin dokusunda enfeksiyona ve nöron hasarına sebep olmuştu. SARS özellikle nörolojik olarak dengesizlik, başağrısı, bulantı kusma, şuur kaybı,beyin felci ve nöropati dediğimiz yaygın uyuşma ve güçsüzlük yakınmalarına neden olabiliyordu. 

COVİD-19  vücutta organlara anjiyotensin dönüştürücü enzim 2 (ACE2) dediğimiz reseptörler aracılığıyla tutunuyor ve bu reseptörlerin beyinde de bulunması nörolojik tutulum olasılığını düşündürmekte. Beraberinde COVİD-19’lu hastalarda sıklıkla protrombin ve D-dimer gibi kan pıhtılaşma testlerinde anormal sonuçlar görülmesi beyin damarlarının tutulması olasılığını  artırıyor. 7 Şubat 2020 sonrasında dünyanın pek çok yerinden nörologlar, bilimsel dergilerde ya da sosyal medyada, nörolojik belirtileri gördüklerini bildirmeye başladı.

İlk olarak pandeminin doğduğu yer Wuhan Üniversitesi Zhongnan Hastanesi doktorlarının, karşılaştıkları COVID19 hastalarının yaygın şikayetleri 7 Şubat tarihinde yayınlandı. Başağrısı, mide bulantısı ve kusma gibi nörolojik belirtilerin yer alması, COVID19’un nörolojik etkileri hakkında şüpheleri başlattı.

24 Şubat 2020’de Çin Jilin Üniversitesi’nden bilim insanları COVID19 ile ilişkili nörolojik vakaları paylaştı. Araştırmada akut solunum yetmezliğinin tek sorumlusunun solunum yolları olmayabileceği, bu tablonun beyin tutulumuna bağlı olabileceği belirtiliyordu.

Hemen ardından yine Çin bilim adamları COVİD-19 tanısı alan 214 olgunun %36’sında nörolojik belirtiler olduğunu bildirdi. Yakınmalar arasında özellikle  başağrısı, baş dönmesi, şuurda etkilenme, dengesizlik, koku ve tat almada kayıp ön planda idi. Olguların %5 kadarında beyin damarlarında tıkanıklığa bağlı felç tabloları bildiriliyordu. 

Bunu destekleyen bir çalışma da  Çin’deki Huazhong Bilim ve Teknoloji Üniversitesinden geldi, COVID-19 tanısı İle takip ettikleri 221 hastanın %5’inde beyin felci geliştiği ve özellikle hipertansiyon, diyabet ve kalp hastalığı varlığının hastalığın şiddetini artırdığı gözlendi.  İnme tanıları üzerinde dikkat çekilirken Japonya ve Amerika’da beyin iltihabı tanısı alan iki COVİD-19 olgusu bildirildi. 

Bildirilen bu vakalar üzerine İtalya'daki Nörologlar, başka ülkelerdeki meslektaşlarına uyarılarda bulundu. Pandeminin ön saflarında görev alan nörologlar, virüsün beyin felci, şuur bulanıklığı, sara nöbetleri ve beyin iltihabı gibi nörolojik yakınmalar yapabileceğini belirtiyorlardı.

Nörolojik tutulumu olan hastalar bildirilmeye devam ederken Güney Kore’den bir araştırma COVİD-19 tanısı alan olguların %20 kadarında ilk yakınmanın koku ve tat alamama İle başladığını belirtiyordu. Koku alamama yakınması olan olgular peşpeşe bildirilmeye devam etti. İngiltere koku alamama nedeniyle son 1 hafta içinde kulak burun boğaz kliniğine başvuran 4 olgunun hemen ardından COVİD-19 tanısı aldığını bildirdi.

COVID-19 hastaları, giderek artan sayıda anosmi (koku kaybı) belirtisi bildirmeye başladı. Bu belirti tamamen koku alamama şeklinde ve tüm yakınmalardan öncen ani şekilde başlıyordu. Bilim insanları koku kaybının nörolojik bir tehlike olup olmadığını, ya da COVID19 testi şüpheli hastalarda kullanılıp kullanılamayacağını tartışıyor. Aslında burun yolu bu virüsün beyne ulaşması için en kestirme yol. Burun nemli olması nedeniyle virüsün çoğalması için oldukça elverişli bir ortam. Burundan virüs girdiğinde hemen koku sinirini hasara uğratabiliyor ve bu da koku alamama yakınmasına neden olabiliyor. Nadir kişilerde ise direk olarak koku siniri üzerinden beyne ulaşarak beyin tutulumuna neden olabiliyor. 

Şu anda tartışmalar COVID-19'un "koku kaybının erken uyarı işareti olup olmadığı" konusunda devam ediyor. 22 Mart'ta Amerikan Kulak Burun Boğaz-Baş ve Boyun Cerrahisi Akademisi (AAO-HNS), virüs için tarama belirtileri listesine anosmi eklenmesi çağrısında bulunan bir bildiri yayınladı. AAO-HNS ayrıca, klinisyenlerin COVID-19 ile ilgili koku kaybı yaşayan hastaların raporlarını sunmaları için web tabanlı bir raporlama aracı oluşturdu, böylece sorunun kapsamının daha iyi bir şekilde algılanabilmesi sağlandı. İngiltere'deki benzer bir meslek toplumu olan İngiltere KBB Derneği- ENT UK de şu günlerde koku kaybının COVID-19 semptomu olarak resmen tanınması için uğraşlarını sürdürüyor.

Özellikle hipertansiyon, diyabet, sigara kullanımı gibi inme risk faktörlerine sahip kişilerde COVİD-19 daha sık gözlendiğini ve şiddetli olan olgularda inme sıklığının yüksek olduğunu akılda tutmamız gerekiyor. Bu olgularda bireysel risk faktörlerine karşı mücadele ve erken tedavi önemli.

Prof.Dr. Derya Uludüz

Cerrahpaşa Tıp fakültesi Nöroloji AD.

BEYİNDER Kurucu Başkanı

 

covid-19
norolojik tutulum
Bu habere ilk yorumu siz yapabilirsiniz...
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir