Medimagazin logo

Prof. Dr. Tarkan Karakan: Fermente gıdalarda bulunan her bakteri probiyotik değildir

Gastroenteroloji Haftasının 40'ıncısı Antalya’da yapılırken kongrede probiyotik kavramının bazen yanlış kullanılan bir terim olduğunu vurgulayarak fermente gıdalarda bulunan her bakterinin probiyotik olmadığını belirtti
Kaynak: MEDİMAGAZİN
Prof. Dr. Tarkan Karakan: Fermente gıdalarda bulunan her bakteri probiyotik değildir
Prof. Dr. Tarkan Karakan
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Prof. Dr. Tarkan Karakan, bağırsaklarda yaşayan trilyonlarca mikroorganizmanın, vücudumuzdaki hücre sayısından on kat fazla olduğunu ve bu mikroorganizmaların aslında insan vücudunun önemli bir parçası olduğunu belirtti. Karakan'a göre, bu mikroorganizmaların varlığı, insanların sadece biyolojik yapıları değil, aynı zamanda sağlık durumları üzerinde de büyük bir etkiye sahip.

Bağırsak ve bağışıklık sistemi

Bağırsaklarımızın, bağışıklık sistemi hücrelerimizin yaklaşık %85'ini barındırdığını vurgulayan Karakan, sağlıklı bir bağırsak içeriğinin, sağlıklı bir bağışıklık sistemini doğrudan etkilediğini açıkladı. Bu durum, bağırsak mikrobiyotasının çeşitli hastalıklarla savaşmada kritik bir rol oynadığını gösteriyor.

Hastalıklar ve bağırsak mikrobiyotası

Karakan, bağırsak mikrobiyotasındaki dengesizliklerin (disbiyozis) alerjik hastalıklar, çölyak hastalığı, Tip 1 ve 2 diyabet, obezite, metabolik sendrom, inflamatuar bağırsak hastalığı, irritabl bağırsak sendromu, otizm, depresyon ve ruhsal bozukluklar gibi birçok sağlık sorunuyla bağlantılı olduğunu ifade etti. Özellikle kanser ve kalp hastalıkları ile bağırsak mikrobiyotası arasında ciddi ilişkiler bulunduğuna dikkat çekti.

Antibiyotiklerin etkisi ve probiyotikler

Karakan, antibiyotiklerin yaygın kullanımının bağırsak mikrobiyotası üzerindeki olumsuz etkilerine de değindi. Antibiyotiklerin, özellikle çocukluk döneminde bağırsak mikrobiyotasını tahrip edebileceğini ve obezite, alerjik hastalıklar gibi sağlık sorunlarının artmasına neden olabileceğini belirtti. Prof.Dr.Karakan şöyle devam etti:

“Özellikle 1 yaşından önce antibiyotik alanlarda 5 kat artış saptanmış. 5-15 yaş arasında antibiyotik kullandı ise 1.5 kat riski arttırıyor. Her bir antibiyotik kürü %6 risk artışı yaratmış. İltihaplı barsak hastalığı açısından ise antibiyotiklere maruz kalan çocuklarda diğerlerine göre hastalık gelişme riski 5 kat artmıştır. Obezite açısından bebeklik döneminde antibiyotiklere maruz kalmak barsak bakteri yapısını kalıcı olarak etkileyerek erişkin yaşta obez olma riskini 2-3 kat artırmaktadır.”

 

Fermente gıdalar ve sağlık

Karakan, yoğurt gibi fermente gıdaların bağırsak sağlığı üzerindeki etkilerini ele aldı. Yoğurtun probiyotik etkilerinin yanı sıra, mide asitini geçemeyen bakteriler içerdiğini ve bu nedenle her fermente gıdanın probiyotik olmadığını açıkladı. Turşu, şalgam, boza gibi geleneksel fermente ürünlerin de bağırsak mikrobiyotasına katkı sağlayabileceğini, ancak tedavi amaçlı olmaktan ziyade sağlıklı beslenmenin bir parçası olarak görülmesi gerektiğini vurguladı.

Karakan şunları söyledi: “Türkiye yoğurdu en çok tüketen ülkelerden biri ve probiyotik denilince insanların aklına yoğurt geliyor. Bu bir açıdan doğru diğer açıdan yanlıştır. Yanlış olan, yoğurt içindeki bakteriler mide asitini geçemez, bağırsaklara çok az bir kısmı ulaşır. Ancak diğer açıdan yoğurt bir süt ürünü olarak bağırsaklarda laktobasilleri arttırır (prebiyotik etki). Turşu, şalgam, boza, ayran, tarhana gibi mayalı besinlerde probiyotik var mı? Evet var, ancak bunların mide asitinden etkilenmeden bağırsaklara ulaşması ve orada tutunup çoğalması biraz zor. Düzenli olarak tüketildiğinde bağırsak mikrobiyotasına katkı sağlayabilir ancak bu tedavi değil daha çok korunma amaçlı bir sağlıklı beslenme tarzıdır. Diğer bir konu bu ürünlerde yüksek tuz oranı bulunmasıdır. Bu açıdan dikkatli olunmalıdır.”

Geleceğin sağlık anlayışı

Son olarak, Prof. Dr. Karakan, bağırsak mikrobiyotasının, sağlıklı bir yaşam için giderek daha fazla önem kazanacağını ve birçok hastalığın tanı ve tedavisinde önemli bir rol oynayacağını öngördü. Bu alanda yapılan çalışmaların, sağlığımızı koruma ve iyileştirme yaklaşımlarımızı şekillendireceğine dikkat çekti.

prof dr tarkan karakan
probiyotik
fermente gida
Yorum (1)
CETAŞ
oral antibiyotik yerine ıntramuskuler penisilin kullanımı artmalı. hekim arkadaşların bu kadar çok antb reçete oranını düşürmeli. viral enfeksiyon dönemi korunma ve doğal bariyer (kuarsetin,oleanolik asit vs)fitokimyasalların doğru planlı kullanımının sağlanması. ehil kişilerce yapılmalı.
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir