Prof. Dr. Şefik Hoşal, AA muhabirine, baş ve boyun kanserlerinin yerleştiği yere göre belirti verdiğini hatırlatarak, gırtlağa yerleşirse ses kısıklığı, ağız içinde yara şikayetlerine neden olduğunu söyledi.
Baş ve boyun kanserlerinin bulaşıcı bir hastalık olmadığına dikkati çeken Hoşal, şunları kaydetti:
"Üç haftadan uzun süren kanlı burun akıntısı, ağızda yara, ses kısıklığı, boyunda şişlik, yutma güçlüğü, geçmeyen boğaz ağrısı, kulağa vuran tek taraflı ağrılar varsa mutlaka hekime gidin. Baş ve boyun kanserinin belirtileri faranjitle karıştırılabiliyor. Faranjitte de boğaz ağrısı oluyor ama baş ve boyun kanserinde belirtiler üç haftadan uzun sürüyor. Belirtiler hep aynı şekilde giderek artıyor. Teşhisi koymakta bunlar önem kazanıyor."
Sigara ve alkol kullanımının, dış etkenlerin, papilloma virüsünün kanseri tetiklediğini dile getiren Hoşal, söz konusu kanser çeşidini 40 yaş üstündekilerde daha sık gördüklerini kaydetti.
Hoşal, yoğun sigara içenlerin ve alkol tüketenlerin her sene muayeneye gitmelerinin önemli olduğunu belirterek, gırtlak kanserinin ses tellerinde, ağız kanserlerinin dil, dudak, yanak ve ağız tabanında görüldüğünü anlattı.
"Cerrahi ve radyoterapi yönünden önemli tedaviler uyguluyoruz"
Papilloma virüsüne bağlı dil köklü ve bademcik kanserlerini fazla görmeye başladıklarını vurgulayan Hoşal, Türkiye'nin de içinde bulunduğu Doğu Akdeniz bölgesinde geniz kanserinin daha çok görüldüğünü ifade etti.
Hastaların gırtlağında delikle yaşamak zorunda kaldığını, birtakım aparatlarla konuşabildiğini, bazılarının konuşmayı yeniden öğrenmek zorunda kaldığını bildiren Hoşal, dil kanserinde hastanın dilinin bir kısmını almak zorunda kaldıklarını, tat alma ve yutma bölgelerinin bundan etkilediğini söyledi.
Hoşal, baş ve boyun kanserinin hastanın hayat kalitesini çok düşürdüğünü bildirerek, "Baş ve boyun kanserlerinde bir numaralı faktör sigara kullanılması. Özellikle gençlerin sigaradan uzak tutulması gerekiyor çünkü çok ciddi bir sorun haline geldi." dedi.
Baş ve boyun kanserlerinin tedavisinde önemli gelişmelerin olduğunu anlatan Hoşal, "Cerrahi ve radyoterapi yönünden önemli tedaviler uyguluyoruz. Akıllı ilaçlar kullanıyoruz. Tedavide asıl vurgulanması gereken erken tanı konulmasıdır. Erken tanıyla tedavide yüzde 80-90 başarı yakalıyoruz, ileri evrede bu yüzde 40'lara düşüyor." diye konuştu.
Hoşal, Türkiye'nin tedavideki başarı oranının Avrupa ve ABD ile başa baş olduğuna işaret etti.