MEDİMAGAZİN - Ankara Şehir Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi'nde 6 Ekim Dünya Serebral Palsi (SP) günü dolayısıyla farkındalık toplantısı düzenlendi.
Toplantının açılışında Türkiye Klinikleri TV’ye konuşan Ankara Şehir Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Evren Yaşar, serebral palsinin dünyada en fazla görülen nörolojik çocukluk çağı hastalığı olduğunu ifade etti.
Serebral palsinin ortopedik engellere neden olabileceğini ifade eden Prof. Dr. Evren Yaşar, “Hastaların bu süreçte en büyük destekçileri biz fizik tedavi uzmanlarıdır. Tedavinin en önemli aşaması olan fizik tedavi rehabilitasyonu aşamasında fizyoterapist, ergoterapist, dil ve konuşma terapistleri ile beraber engelliği azaltılması yönünde çalışmalar yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
Tanısal anlamda pediatrik nörologların desteği ile çalışıldığını ifade eden Prof. Dr. Yaşar, cerrahi tedavilerde ortopedist ve beyin cerrahisinden uzmanlardan destek alındığını belirtti.
Ankara Şehir Hastanesi FTR Hastanesi 50 yatakla hizmet veriliyor
Hastane bünyesinde 50 yatağın, pediatrik rehabilitasyon amaçlı ayırıldığını ifade eden Prof. Dr. Yaşar, tedaviye ilişkin şu bilgileri verdi:
"Çocuklarımıza sorun yaşadıkları noktalarda mümkün olduğu kadar o engelleri aşabilmeleri için yardım etmek için çabalıyoruz. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de bu konudaki tedavi yöntemleri en modern imkanlarla yürütülüyor.
Bu konuda nörofizyolojik egzersizlerin yanında günlük yaşama aktivelerini destekleyici teknolojik desteklerimiz arttı. Kullandığımız robotik sistemlerden sanal gerçeklik sistemlerine, giyilebilir teknolojilere, yürüyemeyen çocuklarımız için oturma desteklerine, teknolojik açıdan oldukça ileri düzeydeyiz. Engelleri aşmak, bu çocuklarımızın hayatını biraz daha kolaylaştırmak ve normal yaşama katılmalarını desteklemek adına elimizden geleni yapıyoruz.
“Serebral palsi bir hastalık değil yaşamın rotasının değiştiği noktadır”
Serebral palsinin bir bir hastalık olmadığına vurgu yapan Dr. Evren Yaşar, "Serebral palsi yaşam rotamızın değiştiği bir noktadır. Çocuklarımız hiçbir şey kaybetmez, yeni amaçlar yeni hedefler koymak zorundayız. Bu engeller doğrultusunda bardağı doldurmak zorundayız. Bunu hep beraber yapacağız, hiçbiriniz yalnız değilsiniz, hep beraberiz” ifadelerini kullandı.
1000 bebekten 4’ünde görülüyor
Serebral palsiyi gelişmekte olan beyinde, anne karnında doğum sırasında ya da doğumdan hemen sonra ortaya çıkan hasar nedeniyle kaslarda harekette veya duruşta bozukluklarla birlikte seyreden bir durum olarak tanımlayan İstanbul Tıp Fakültesi Fizik Tedavi Ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı ve Pediatrik Rehabilitasyon Derneği Başkanı Prof. Dr. Resa Aydın, bazı durumlarda çocuklarda nöbet, görme ve konuşma problemlerinin yanı sıra az sayıda görülen zihinsel gerilikler görülebildiğini, yüzde 70’inde böyle bir durum olmadığını ifade etti.
Prof. Dr. Resa Aydın, serebral palsinin erken doğan bebeklerde ve düşük doğum tartılı olan bebeklerde daha sık görüldüğünü ve ortalama 1000 canlı doğumda yaklaşık 4 çocuğun serebral palsili olabildiğini ifade etti.
Geniş bir ekip ile takibi yapılıyor
Özellikle erken dönemde dikkat edilmesi gereken durumların motor becerilerde gerilik, kaslarda gevşek bir kıvam veya çok sert bir gerginlik olduğunu ifade eden Prof.Dr. Resa Aydın, bu tarz belirtilerin görülmesi halinde ailelerin çocuklarının gelişimi ile ilgili çocuk nörologuyla bağlantı kurmaları gerektiğini kaydetti.
Serebral palsinin geniş bir rehabilitasyon ekibiyle birlikte değerlendirildiğini ifade eden Prof. Dr. Aydın, “Bu geniş ekipte bizim derneğimizin de üyeleri olan FTR uzman hekimleri lider görev almaktadır. FTR hekimlerinin yanı sıra ortopedistler, beyin cerrahları, gerekirse başka uzman hekimler, fizyoterapistler, iş uğraşı terapistleri, ergoterapistler, konuşma terapisleri, ortez ve protez uzmanları, psikologlar, özel eğitimciler, ve rehabilitasyon hemşirelerinden oluşan ekip çocuklarımızı düzenli takiplerle hareket fonksiyonları, bilişsel fonksiyonları, iletişim, konuşma ve öğrenme işlevlerinin düzenli takiplerle ve eğitimlerle bu çocuklarımızın daha mutlu, daha üretken yaşamları olması için gereken tedavileri yapıyoruz” sözlerini kullandı.
"Çocuğunuza güvenin çünkü başarabilir"
Erken doğan bebeklerin yakın takibe alınması halinde beyin hasarına da bağlı olarak 4-5 yaş civarındayken yaşıtlarını yakalayabilmelerinin sağlandığını ve iyi bir eğitim hayatı ile topluma dahil edildiklerini ifade eden Prof. Dr. Aydın açıklamasında ailelere şu mesajları verdi:
“Serebral palsili bir çocuğunuz varsa çocuğunuza güvenin. Daha aktif daha üretken olması için ona güvenmeniz çok önemli. Bu çocuk her şeyi başarabilir yeter ki siz ona güvenin ve toplum yaşamına dahil olarak yaşaması için gereken her şeyi yapın. Hem sağlık profesyonelleri ile birlikte hem de eğitim ekibiyle çocuğunuzun yanında olun ve ona güvenin, çünkü başarabilir.”
Dünya genelinde 10 milyon serepral palsili bulunuyor
Yükseköğretim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Safa Kapucuoğlu da öncelikle beyin felci olarak tanımlanan serebral palsinin ne olduğunun iyi bilinmesi gerektiğini söyledi.
Erken tanı ve tedaviye erişiminin önemini vurgulayan Kapucuoğlu, dünya genelinde 10 milyon serepral palsili bulunduğunu belirtti.
Türkiye'de de sayının yüksek olduğunu aktaran Kapucuoğlu, "Verilere göre strateji geliştirilmesi önemli olduğu için sağlık verilerine ulaşılmalı. Bunun yanı sıra iş birliği önemli. Pek çok uzmanlık alanları var. Diş hekiminden hemşireye, radyoloji teknikerinden dil ve konuşma terapistine kadar pek çok sağlık profesyoneli, serebral palsi ile yakından ya da uzaktan ilgilidir. Bu bakımdan sağlık profesyonellerinin eğitimi ve mesleklerini icra ederken iş birliği yaparak güç ve birikimi birleştirmesi önemli." değerlendirmesinde bulundu.
Ankara İl Sağlık Müdürü Ali Niyazi Kurtcebe ise son yıllardaki gelişmelerle birlikte tanıdan tedaviye önemli ilerlemeler olduğunu kaydederek, "Daha önce evde tabletlere bağımlı olan çocuklarımız, şu an rehabilitasyon merkezlerimizden faydalanıyor ve hayat standartlarını daha da ilerletiyor." dedi.