Organ ve Doku Nakli Bölge Koordinatörü Dr. Mehmet Kazak, bağışlanan organların adaletli bir şekilde ihtiyaç sahiplerine nakledildiğini belirterek, "Ölen kişilerin bağışlanan organları, Sağlık Bakanlığı Organ Nakli Ulusal Koordinasyon Sistemi içerisinde akademisyenlerden oluşan bilimsel danışma komisyonlarının belirlediği kurallar ve prensipler çerçevesinde organ nakli merkezlerine ve hastalara tahsis edilmektedir. Irk, din, dil, cinsiyet ve statü farkı gözetmeksizin kurallar, katı bir şekilde uygulanarak organlar en uygun hastalara adalet ve şeffaflık ilkeleri çerçevesinde nakledilmektedir. Kadavradan organ çıkarma işlemi herhangi bir canlı ameliyatı kadar büyük bir özenle yapılır. Organlar çıkarıldıktan sonra mümkün olduğunca estetik dikişlerle dikilerek, bedenin hiçbir şekilde zarar görmemesine büyük özen gösterilir. O bedenler, organların kıymetini çok iyi bilen hekimler için kutsaldır ve çok büyük bir saygıyı hak etmektedirler" dedi.
'Kadavradan yapılan bağışlarda yaş sınırı yoktur'
Türkiye'de organ nakillerindeki başarı oranının yüzde 90'ın üzerinde olduğunu ifade eden Dr. Kazak, "Ülkemizde organ nakilleri dünya standardında yapılmakta ve hatta dünya standardının üzerine sonuçlanmaktadır. Karaciğer ve böbrek gibi önemli organların nakillerinde başarı oranları yüzde 90'nın üzerindedir. Organ nakli yasasına göre, canlıdan canlıya organ bağışında 18 yaş altındaki kişilerden organ alınmaz. Ancak kadavradan yapılan bağışlarda yaş sınırı yoktur. Ölen bir yeni doğan bebeğin bağışlanan organları kullanılacağı gibi 90'lı yaşlardaki bir vericinin de organları kullanılabilir. Aynı şekilde organ bağış kartı almak için de 18 yaşını doldurmuş olmak gerekir" diye konuştu.
'Organ bağışının dini yönden sakıncası yoktur'
Organ bağışının dini yönden herhangi bir sakıncasının olmadığını anlatan Dr. Kazak, "Organ bağışının dini yönden sakıncası yoktur. Bütün dinlerin çoğu organ bağışını onaylamakta ve desteklemektedir. Bu konuda; Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, 3.3.1980 tarih ve 396/13 sayılı kararı ile organ naklinin caiz olduğunu açıklamıştır. Yine aynı kararda 'Organınızı vereceğiniz kişi yaptığı iyilik ve fenalıklardan kendisi sorumludur' denilmektedir. Yine Kuran-ı Kerim'de de 'Kim bir insana hayat verirse, onun tüm insanlara hayat vermişçesine sevap kazanacağı' beyan olunmaktadır" dedi.