Medimagazin logo

Omurgadaki eğrilik, 2,5 milyon çocuğun hayatını tehdit ediyor

Omurgadaki eğrilik, çocukların hayatını tehdit ediyor. 18 yaş altı yaklaşık 2,5 milyon çocukta bu rahatsızlığın olduğunu belirten uzmanlar, hızla ilerleyen eğriliğin sırt ve bel ağrılarına, solunum yetmezliği, kalpte ritim bozuklukları ve depresyona kadar birçok sorun oluşturduğunu kaydediyor.
Omurgadaki eğrilik, 2,5 milyon çocuğun hayatını tehdit ediyor
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Omurganın üç boyutlu eğriliği sonucu oluşan skolyoz, özellikle çocukluk döneminde daha fazla önem kazanıyor. Çoğunluğunu genç nüfusun oluşturduğu ülkemizde yüzde 70’i 18 yaş altında olan yaklaşık 2,5 milyon skolyoz vakasının olduğu biliniyor. Sıklıkla karşılaşılan skolyozlar, daha çok 10’lu yaşlarda ortaya çıkıyor. Acıbadem Kayseri Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Nurullah Ermiş, “Omurgadaki eğrilik, özellikle gelişme çağındaki çocuklarda görülüyor. Skolyozun Türkiye’deki sıklığı yüzde 2 oranında ve bu yüzde 2 içinde çok azı tespit edilebiliyor. Bu durumda skolyoz eğriliği ilerlemeye başlıyor. Erken ergenlik döneminde veya gelişmenin tamamlandığı dönemlerde kalıcı organ deformiteleri meydana geliyor. Bazı vakalarda kaburgaların yer değiştirmesi ile birlikte akciğer solunum kapasitesi, akciğerin bu durumuna bağlı solunum değişiklikleri ortaya çıkabiliyor. Bu durumda solunum sıkıntısı, akciğer enfeksiyonları, kronik ağrı ve psikolojik problemler ortaya çıkabilir. Çok ileri vakalarda kalp problemleri söz konusudur.” diyor. Ermiş, hastalığın belirtilerini şöyle sıraladı: “Kalça ve omuz seviyeleri arasında eşitsizlik görülür. Kollar ile vücut arasındaki mesafenin eşitliği ve vücudun balansı bozulur. Baş bir yana, vücut bir yana savrulduğu için çocuklar bir bacaklarının daha uzun olduğu duygusuna kapılır. Göğüs kafesinde asimetri ve bir kürek kemiğinde tümsek gözlenebilir.”

Okul çantalarına dikkat!

Nurullah Ermiş, çocukların okul çantasının ağır olması ya da tek taraflı omuz askısı kullanılması halinde kas zorlanmalarına neden olduğunu açıkladı. Ermiş, “Özellikle boyun hızlı uzadığı yaşlarda tek el veya tek omuzla taşınan çantalar omurgada skolyoz gibi duruş bozukluklarına neden olabilir. Skolyoz hastalığı çocuklarda yanlış oturma, sürekli sırtın bir tarafında yük taşıma gibi nedenlerle ortaya çıkabiliyor.” diye konuşuyor.

omurgadaki
eğrilik
2
5
milyon
çocuğun
hayatını
tehdit
ediyor
Yorum (3)
Atilla Çoruh
Aşağıda, linkini verdiğim haberi daha önce de duymuştuk. Tekrar hatırlatmakta yarar var!. Bu tür riskli ameliyatları yapacak hekimlerin, bir kez daha durup düşünmeleri gerekiyor. İş sadece tazminat ödemekle bitmiyor; ayrıca hayati tehlike taşıyan hekim saldırılarını da göz ardı etmemek lazım. Hele bu yüksek tazminatlara, SGK anlaşmalı kurumlarda muhatap kalırsanız, sanırım o kurumda çok sıkıntı yaşayabilirsiniz. Lütfen aşağıdaki linki tıklayınız. Saygılarımla http://www.saglikaktuel.com/haber/rekor-tazminat-cezasini-danistay-onadi-26624.htm
0
Cevapla
RKTR
Dr. Atilla Beyin kalemine sağlık. Benim de söylemeye çalıştığım bu işte. “Milli Tıp Hukuku Formülü”ne tek bir kez bile maruz kalmanız, hayatınızı bitirir.  Akademik şansınız biter. Zaten pek çok yere torpille giriliyor, ama dürüst alım yapan yerlerde de dava yemiş hekim istemiyorlar.  Yurtdışı şansınız da biter. İlk sordukları soru: “Dava edildin mi ?” Kazanmış olsanız da bir önemi yok. Şu veya bu nedenle dava açılmış adamı asla kabul etmiyorlar. (Tabii, bu ülkede doktora dava açmanın ne kadar kolay olduğunu, hatta TEŞVİK EDİLDİĞİNİ bimiyorlar. Zira Batı’da bu iş ciddi ele alınan bir şeydir ve çok daha zordur.)  Devlete dönüşü bilmiyorum, ama özel sektörde işiniz çok güçleşir. Zira son zamanlarda şöyle bir eğilim de çıktı: tazminatın bir kısmını hastaneye ödetmeye çalışmak. Hiçbir özel sektör kurumu bunu istemez tabii. Ayrıca benim gibi nisbeten küçük bir yerde çalışıyorsanız, adınızı da çıkartırlar. Yerel gazetelere bile giderler.  Atilla Bey’in dediği gibi, tüm bunların üstüne bir de “sürü”nün fiziksel saldırısına uğramanız mümkündür. Son vakada 50 kişi saldırmış, doktor komaya sokulmuştu. Zavallı Ersin’i ve katledilen diğer hekimleri de unutmayın.  Çift dava yer, herhangi bir SERİ KATİL’den daha kötü bir muameleye tabi olursunuz. Zira sadece TAZMİNAT değil, 3-6 SENE HAPİS ve MESLEKTEN MEN de var.  Sistem, doktorlarla canilerden daha fazla uğraşmak üzere tasarlanmıştır. “Vallahi, cinayet işlemiş olsaydın, Türk Hukuk Sistemi seninle daha az uğraşırdı !” Bunu söyleyenler ben değil, bizzat avukatlarım.  Kazansanız bile, 7-8 sene boyunca hayatınız madden ve manen bitirilir. Meslekten ve hastalardan korkmaya, hatta tiksinmeye başlarsınız. İnvazif işlemlere çekinirsiniz. Bu arada, hukuk sistemine de bir ton para harcarsınız.  Size iftira atanlara hiçbir şey olmaz. Yaptıkları yanlarına kalır. Türkiye’de açılan davaların en az % 80’i haksızdır.  Meslek sigortanız da sıkıntıya girecektir.  Sakın Adli Tıp Kurumu’na ya da Yüksek Sağlık Şurası’na güvenmeyin ! Bunlarda iki ciddi risk vardır: 1. Bu kurumlarda çoğu, hatta bazen HİÇBİRİ sizin branşınızla alakası olmayan kişiler dosyanızı okuyacaktır. 2. HİÇBİR ŞEKİLDE KUSURLU OLMADIĞINIZ HALDE, % 100 SUÇLU GÖSTERİLEBİLİRSİNİZ. Bu mümkündür. Mutlaka ve mutlaka yapmanız gereken: BAĞIMSIZ BİR ÜNİVERSİTE BRANŞ JÜRİSİ İSTEMEKTİR. Onlar çok daha dürüst inceliyorlar. Vaziyet işte böyle, “Doktor Efendiler”. Ona göre, ayağınızı denk alın ..
0
Cevapla
drA
hocalarım haklısınız. bizim burada da (Malatya) çogu cerrah ameliyat yapmaya korkar oldu.
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir