Müezzinoğlu: Benim hükümetteki görevim yalnız Sağlık Bakanlığı değil

Müezzinoğlu, Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Bursa Şubesi'nin 24. Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, Batı Trakya Türkleri derneklerini daha da güçlü hale getirebilme adına el birliği, gönül birliği, güç birliği yaparak, çok mesafeler kat edeceklerini söyledi.

Zaman zaman üzüldüğü bir eksiklik bulunduğunu belirten Müezzinoğlu, "Bu misyonun ruhunu daha güçlü hale getirmek için mutlaka gençlerimizi, çocuklarımızı ve kadınlarımızı daha güçlü bu dinamiklerin içine koymamız lazım. Tarihi geçmişten gelen çok önemli bir medeniyet mirasını taşıyan ve bu misyonu üstlenen bir anlayışın mensuplarıyız. Dolayısıyla bunu eşlerimizle, kadınlarımızla, ailelerimizle paylaşarak geleceğe güçlü taşıyabiliriz. Balkanların insanları olan bizler, mertliğiyle, merhametiyle ve mütevaziliğiyle biliniyoruz. Balkanlar, Batı Trakyalılar deyince, 'mütevazi, mert, düzgündür, kötülüğü olmaz ama kendi kabuğunun içindedir' denir. Artık kabuğumuzu kırmak ve bu ülke ve millete, sorumlu olduğumuz geçmişimize ve geleceğimize karşı sorumluluklarımızı da birlik ve beraberlik içinde güçlü hale getirmemiz lazım" diye konuştu.

"Bu millet sıkıntılı bir süreçten sonra kabuğuna öyle bir çekilmiş ki, Batı Trakya'da Lozan Antlaşması ile bıraktığı 120 bin Müslüman Türk soydaşını neredeyse üniversitedeki öğrencilerine öğretememiş" diyen Müezzinoğlu, şöyle devam etti:

"Veya onu kamuoyuna mal edememiş. Rahmetli Sadık Ahmet ve Kıbrıs çıkartmasıyla bu millet Batı Trakya'yı öğrendi. Bosna hadiseleri olunca Bosna'da kardeşlerimizin olduğunu hissettik, fark ettik. Yunanistan'da 2 milyon soydaşımıza isim zulmü, inanç, kültür ve milli değerlerine yapılan baskılarla Makedonya, Bulgaristan'da kardeşlerimizin, soydaşlarımızın olduğunu farkettik. Körfez savaşı çıkınca, Musul ve Kerkük'ü konuşur olduk ama bugün geldiğimiz noktada 75 milyon Türk milleti olarak, güçlü bir şekilde Bosna, Mostar, Üsküp, Selanik, Rodos diyoruz. Bu anlamda son 10 yıla bakınca öyle bir anavatan ki, Balkanlar'da neyi varsa bağrını ve canını açmış, 'gelin' demiş ve bizi bağrına basmış."

Müezzinoğlu, Balkanlar ile ilgili sürecin önümüzdeki dönemde daha farklı olacağını dile getirerek, şunları kaydetti:

"Benim hükümetteki görevim yalnız Sağlık Bakanlığı değil. Balkanlar'da yaşayanların veya oradan buraya gelenlerin tüm sıkıntıları, hükümetin hangi alanını ilgilendirirse ilgilendirsin, hangi dinamiklerle, hangi sorumluluk gerekiyorsa gereksin, önümüzdeki süreçte bir taraftan Sağlık Bakanlığı yaparken, diğer ayağımız da sizlerle birlikte olacak. Milletvekilleri, sivil toplum kuruluşları, belediye başkanlarıyla birlikte bunu çok daha güçlü bir şekilde, gerek bu insanların hak ve hukukunu korumada, gerekse de sorumluluğunu üstlendiğimiz o medeniyet anlayışını yarınlara taşıma gibi bir sorumluluk ve görevimiz var."