Uluslararası Multipl Skleroz (MS) Federasyonu ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından her yıl Mayıs ayının son Çarşamba günü Dünya MS Günü olarak ilan edilmektedir. Bu özel günde Multipl Skleroz hastalığının farkındalığının artırılması amaçlanıyor.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Barış Metin, Dünya MS Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada MS ile ilgili dünya çapında yürütülen araştırmalara ilişkin bilgi verdi.
MS ataklarında felç, görme kaybı ve dengesizlik ortaya çıkabiliyor
Prof. Dr. Barış Metin, MS ya da Multipl Skleroz hastalığının, “beyin ve omurilikte ataklar halinde enflamasyon ve miyelin dokusu kaybı oluşması” anlamına geldiğini söyledi.
Bu ataklar sırasında kişide felç, görme kaybı ve dengesizlik gibi bulgular görülebileceğini kaydeden Prof. Dr. Barış Metin, “MS hastalığının temel mekanizması, bağışıklık sisteminin beyindeki oligodendrosit denilen miyelin yapıcı hücrelere saldırarak beyinde enflamasyon oluşturması ve beyinde miyelin dokusunda kayıp oluşturmasıdır.” dedi.
Tedavide bağışıklık sistemini bastıran ilaçlar kullanılıyor
Günümüzde MS hastalığının, ataklar sırasında “kortikosteroid” denilen bağışıklık sistemini bastıran ilaçların verilmesi ile tedavi edildiğini ifade eden Prof. Dr. Barış Metin, “Yeni atakların oluşmasını engellediği gösterilen bağışıklık sistemi düzenleyici birçok ilaç da bulunmaktadır. MS hastalığının tedavisiz olduğu ile ilgili bilgiler bu nedenle doğru değildir ve hastaların büyük çoğunluğu ilaçları düzenli kullanarak yeni ataklardan korunmaktadır.” diye konuştu.
20 yıllık araştırmada Epstein-Barr enfeksiyonu araştırıldı
MS hastalığı ile ilgili dünya çapında yapılan araştırmalara da değinen Prof. Dr. Barış Metin, “Yakın zamanda ABD'de askeri personel üzerinde yapılan büyük bir çalışmada hastaların düzenli kanları alınarak Epstein-Barr enfeksiyonu gelişimi açısından tarama gerçekleştirildi. Bu çalışma kapsamında 1993 ve 2013 yılları arasında 10 milyondan fazla askeri personelden 2 yılda bir kan alınarak Epstein-Barr enfeksiyonu gelişip gelişmediği araştırıldı.” dedi.
Kapsamlı araştırma: Epstein-Barr virüsü, MS riskini 32 kat artırıyor
Epstein-Barr enfeksiyonu ve MS arasında ilişki saptandı
Hastaların 800'ünde MS geliştiğini ve bu kişilerde Epstein-Barr virüsü enfeksiyonunun da diğer bireylere göre daha sık görüldüğünün tespit edildiğini kaydeden Prof. Dr. Barış Metin, “Bu hastalarda Epstein-Barr enfeksiyonu gelişmesi ve MS hastalığı gelişimi arasında bir ilişki olduğu görüldü. Bulgular doğrudan Epstein-Barr virüsü ile MS arasında bir nedensellik ilişkisini kanıtlamıyor ancak böyle bir ilişki olasılığını düşündürüyor.” diye konuştu
MS’e neden olduğu kanıtlanırsa aşı geliştirilmesi gündeme gelebilir
Epstein-Barr virüsünün uçuk virüsü ile aynı aileden geldiğini ve uçuk virüsü gibi insandan insana bulaşabildiğini ifade eden Prof. Dr. Barış Metin, şunları söyledi:
“Virüs genelde ağızda ve salyada bulunur, hasta bireyin salyası yoluyla başka bireye bulaşabilir. Ayrıca cinsel yolla ve kan yoluyla da bulaşabilir. Enfeksiyonlar genelde semptomsuz seyrediyor ancak bazı bireylerde infeksiyöz mononükleoz isimli ateşli bir hastalık görülebiliyor. Bu virüs genelde çok ciddi bir hastalık tablosu yapmadığı için çok fazla yoğun tedavi gerektirmiyor ve virüse karşı aşılama yapılmıyor. Ancak bu virüsün MS'e neden olduğu kesin olarak kanıtlanırsa daha yoğun tedavi ve virüse karşı aşı geliştirilmesi seçenekleri gündeme gelecektir.”
MS tedavisi açısından umut veren bulgular
Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Barış Metin, şu an kesin olarak Epstein-Barr ile MS arasında bir nedensellik ilişkisi olup olmadığının bilinmediğini belirterek “Ancak bulgular MS tedavisi açısından umut verici. Gelecekte MS için bir aşı geliştirilmesi, bu hastalığa birçok kişinin yakalanmasını engelleyebilir.” diye konuştu.