Medimagazin logo

Kopan bacağı dikildi

Konya'nın Akşehir İlçesi'nde 17 yaşındaki Barış Konuk evlerinin inşaatında çalışırken, taş duvar üzerine devrildi. Konuk'un sağ bacağı dizinin altından koptu. Barış Konuk'un kopan bacağı 4 saatlik operasyonla yerine dikilirken, bir daha yürüyemeyeceğini sandığını söyleyen genç, "Kopan bacağımı elimde taşıdım. Yerine dikildiği için çok mutluyum" dedi.
Kaynak: SABAH
Kopan bacağı dikildi
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Akşehir'in Yeni Pazar Mahallesi'nde oturan Demirci Lisesi 4'üncü sınıf öğrencisi Barış Konuk, 5 Temmuz'da evlerinin yanına ek oda yaparken, taş duvar devrildi. Konuk'un duvarın altında kalan sağ bacağı dizinin altından koptu. Konuk, önce ambulansla Akşehir Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı, burada yapılan ilk müdahalenin ardından da ambulans helikopterle Selçuk Üniversitesi Selçuklu Tıp Fakültesi'ne sevk edildi. Fakültede Konuk'un kopan bacağı yaklaşık 4 saat süren ameliyat ile yerine dikildi.

"KOPAN BACAĞIMI ELİMDE TAŞIDIM"

Duvarın üzerine devrilmesi sonucu bacağının altında kaldığını belirten Barış Konuk, "Bacağım duvarın altında kaldıktan sonra koptuğunu gördüm. Aşırı derecede kan geliyordu. Belimdeki kemeri çıkartıp, bacağıma sardım ve böylelikle kanı yavaşlattım. Daha sonra acı içinde yakında bulunan halamdan yardım istedim. O da yakınlarıma haber verdi. Yakınlarımın yardımıyla ayağımı taşın altından çıkardık. Kopan bacağımı elimde taşıyıp ambulansa bindim. Sonra hastaneye kaldırıldım" dedi.

"DOKTORLARA TEŞEKKÜR EDİYORUM"

Bacağı koptuğu için yeniden yürüyemeyeceği düşüncesiyle endişelendiğini kaydeden Konuk, "Bacağımı o halde gördüğüm için çok üzülmüştüm. Artık hayatım karardı, tekrar yürüyemem korkusu sardı ama şu an çok iyi durumdayım. Bacağımı kımıldatabiliyorum. Ameliyatı gerçekleştiren doktorlara çok teşekkür ediyorum" diye konuştu.

"DURUMU İYİ"

Operasyonu gerçekleştiren Selçuklu Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Egemen Altan ise, "Buraya geldiğinde bacağını ufak bir deri parçası tutuyordu. Kendisini hemen ameliyathaneye aldı. Bacağındaki damarlar çok kötü durumdaydı. Damarları ezildiği için sol bacağından damarı alarak kopan sağ bacağa naklettik. Kopan bacağını 4 saat süren bir operasyon sonucunda tekrar diktik. Kopan damarlar ve sinirler dikildi. Hastamızın dolaşımı şu an da iyi durumda. Sağlık durumu gayet iyi. Umarım hastamız tekrar eskisi gibi yürüyebilir."

kopan
bacağı
dikildi
Yorum (1)
RKTR
Allah vermesin, ama yaşananlardan sonra dava yolunun hala açık olduğunu düşünüyorum. Giderek ABD'ye benziyoruz: Her şey olabileceğin en iyisi olarak yapılsa bile, yine de dava açacak bir bahane bulabiliyorlar. Örneğin, dikilen bacağın tüm işlevleri % 100 geri gelmeyebilir. Tıpta bu mümkündür, hatta beklenir de. Ama bu tıbben mümkün olsa da, pekala şikayet gerekçesi olarak da kullanılabilir. Günümüz Tıp Hukuku sisteminde bunu engelleyecek hiçbir mekanizma yoktur. Dolayısıyla, bir hasta doktor aleyhine bir şikayette bulunduğu zaman, HAKLI OLDUĞUNU KANITLAMAK ZORUNDA DEĞİLDİR. Yani "Doktor bana gerekeni, gerektiği gibi yapmadı !" derse, bunu isbatla mükellef değildir. Bilakis, DOKTOR MÜŞTEKİNİN HAKSIZ OLDUĞUNU, KENDİSİNİN GEREKEN HER ŞEYİ YAPTIĞINI KANITLAMAK ZORUNDADIR. Doktor sonunda başarılı olup, kendini temize çıkarsa bile, şikayetçiye hiçbir yaptırım yoktur. İşte bu korkunç anti-doktor sistemin sonuçlarını tahmin etmek zor olmayacaktır: 1. İftira her zaman mümkündür ve artık rutine girmeye başlamıştır. Hatta teşvik edildiği bile söylenebilir. 2. Dava yiyen doktorun hayatı kararacak, sonunda kazansa bile yıllarca sürünecek, bir ton da para harcayacaktır. İtibarına gelen lekeyi, meslekten soğumayı, ve sigorta şirketleriyle çıkacak sorunları ise hiç saymıyorum. Kaybederse başına gelecekleri de, daha önceki "Evrensel Hukuk Formülümüz" yazılarımdan sansür edilmeyenlerinde ayrıntılı olarak anlatmıştım. 3. Şikayetçi davayı kazanırsa, elbette köşeyi dönecektir. Yok eğer kaybeder ise, mahkemeye verdiği cüzi para hariç, aslında hiçbir şey kaybetmeyecektir. DOKTORA YAPTIKLARI DA YANINA KALACAKTIR. 4. DEFANSİF TIP patlayacaktır. Bunun tüm sonuçları daha çıkmadı. 5. Riskli branşlardan, hatta genel olarak Tıp'tan kaçılacaktır. Almanya ve ABD gibi ülkelerde bile bu oluyorsa, Türkiye'de haydi haydi olur. Hatta, olmaya da başlamıştır. Her ne kadar, "Yahu, TUS'ta Kadın-Doğum çöktü, FTR, Derma ve Biokimya patladı, neden acaba ?!.." diye sorabilen zavallı meslektaşlarımıza hala arada bir rastlansa da, çoğunluk neyin ne olduğunu çok iyi anlamış, tercihlerini de ona göre yapmaya başlamıştır. ABD'de Kadın-Doğumcu veya Onkolog bulunmayan yerleşim birimleri var, niye acaba (!)
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir