KASDER Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Özgül, “Bu kalıcı değil, geçici bir karar. Diken üstündeyiz” dedi.
Arsa, 1991 yılında Nurettin Sözen’in belediye başkanlığı sırasında KASDER’e kiralandı. Dernek arsaya bağışlarla bina yaparak kas hastarının sosyalleşebileceği bir ortam oluşturdu. Ancak 2010 yılında İBB, ‘kira borcunu ödemediği’ gerekçesiyle dernek hakkında tahliye kararı çıkarttı. Konu davalık oldu.
“Belediye kas hastalarına evde bakarım diyor”
KASDER Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Özgül ise borcun yeniden yapılandırılarak ödendiğini, dekontları internet sayfalarına koyduklarını söylüyor. Özgül, “İBB, derneğin tahliyesinden sonra kas hastalarına, evde bakım konusunda yardım edeceğini belirtiyor. Belediyenin bu konuda uzmanlığı yok. Ayrıca tahliye kararında hukuki süreç tamamlanmış değil” dedi.
Derneğin merkez Şube Müdürü Aysel Akşehirlioğlu da KASDER’in sivil toplum kuruluşu olarak işlevine dikkat çekti. Akşehirlioğlu, KASDER’in “hak temelinde mücadele eden, toplumda engelliler için ayrımcılığın önüne geçilmesiyle ilgili çalışan, projeler üreten bir dernek” olduğunu vurguladı.
İBB’den yapılan açıklamada ise belediyenin düzenli olarak Sayıştay denetimine tabi olduğunu, denetimlerde uzun süre borcunu ödemeyen mükelleflerle ilgili belediye çalışanlarına zimmet çıkarıldığı hatırlatıldı. Özürlü ve kas hastalarının bakım hizmetlerinin belediye tarafından karşılanacağı belirtildi.
Kas hastaları zaten yıllardır eve kapalı...
10 yıldır tekerlekli sandalyeye mahkum 19 yaşındaki İsa ve 13 yaşındaki Taha’da yüzlerce kas hastasından yalnızca birkaçı. Yıllarca eve kapalı bir hayat yaşayıp dernekle bağlantı kurduktan sonra adeta nefes alabildiğni söyleyen boyundan aşağısı felçli İsa Anaç, gözleri dolarak konuşuyor: “Bu bina, etrafında toplandığımız bu masa benim ve bir çok kas hastası için özgürlük demek. Burada her şeyi unutuyorum. Sanki yürüyen, engelsiz birisi oluyorum. Sorunlarımı paylaştığım, terapi gördüğüm, hatta dans edebildiğim, kendimi güvende hissettiğim bir yer.”
13 yaşında Taha Tellioğlu’da, “10 yıldır tekerlekli sandalyedeyim. Burası evim, çalışanlar da ailemden biri gibi. Büyüklerime, yetkililere sesleniyorum, bir gün herkes hasta ve engelli olabilir, bizden yuvamızı esirgemeyin” diyor.
İçinde fizik tedavi, mesleki rehabilitasyon ünitesi, toplantı salonu ve bilişim kütüphanesi bulunan 2 katlı binanın müdavimleri yetkililerden gelecek bir haberi umutla bekliyor.