Kamu özel ortaklığı yasa tasarısının 12 maddesi daha kabul edildi

ANKARA-Komisyon, Sağlık Bakanlığı'nca Kamu Özel İşbirliği Modeli ile Tesis Yaptırılması, Yenilenmesi ve Hizmet Alınması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı'nın görüşmelerini sürdürdü.

Tasarının, kamu özel ortaklığıyla yapılacak hastanelerin ve buradaki işlerin Devlet ihale Kanunu ve Kamu İhale Kanunu'ndan muaf tutulması ile borç üstlenilmesini düzenleyen maddeleri, Komisyon'da uzun süre tartışıldı.

CHP İstanbul Milletvekili Müslim Sarı, getirilen düzenlemenin "tipik bir AKP klasiği" olduğunu savunarak, "Getirilen her düzenlemede Kamu İhale Kanunu'ndan muafiyet içeriyor. Kaldırın bu Kamu İhale Kanunu'nu biz de siz de kurtulun. Bizimle dalga geçiliyor" dedi.

BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, getirilen modelin holding tarzında işleyeceğini ve kamu ile ortak olacağını ifade ederek, Meclis'in denetimine açık olması gerektiğini savundu. Kaplan, "Ben ihale yapmayacağım" demenin işin istenilen kişiye verilmesi anlamına geleceğini ileri sürerek, "Sağlık Bakanlığı ile ilgili geçen 10 yılın yolsuzluk dosyalarına göz atmakta yarar var. Tomografiden cihaz alımına her aşamada yolsuzluk yapıldı. Bununla ilgili kısmen ceza yiyenler, tespit edilenler oldu. ortaya çıkan çok büyük rakamlardı. Böyle bir durum söz konusu iken neden ihaleden kaçırılma gereği duyulması kaygı vericidir. Kamu İhale Kanunu muafiyeti getirilmesi, ileride daha büyük yolsuzluk olaylarına neden olur. Bu bal gibi özelleştirmedir, yapacaksanız tam yapın bari" diye konuştu.

CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, tam günün gerçek anlamda uygulanamadığını savunarak, sağlıkta 11 çeşit katılım payı alındığını söyledi. Bakanlıkta iki müsteşar yardımcısının görevden alındığını, teftiş kurulunun olmadığını ileri süren Kuşoğlu, kamu-özel ortaklığıyla yeni bir sistem getirilmeye çalışıldığını ifade etti.

-Tartışma-

CHP Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in, "Kamu İhale Kanunu'nun içi boşaltıla boşatıla en büyük yolsuzluklar AKP döneminde yapıldı" sözleri, Komisyon'da tartışmaya yol açtı. AK Parti Ağrı Milletvekili Ekrem Çelebi'nin kendisine laf atması üzerine Çetin, yapılan özelleştirmelerin buna en iyi örnek olduğunu söyledi.

Balıkesir SEKA Fabrikası ve TÜPRAŞ özelleştirmelerine işaret eden Çetin, Çelebi'ye, "Kamu İhale Kanunu'ndan niye kaçıyorsun onu anlat" dedi.

Kamu özel ortaklığındaki her bir ihale ve işlemin denetime tabi olması gerektiğini savunan Çetin'in, "Kamu İhale Kanunu'ndan muaf tutmak utanç belgesidir. Kamu İhale Kanunu'ndan kaçarak yaptığınız tüm işler şaibelidir, kuşkuludur" sözlerine, AK Parti'li milletvekilleri, "Sözünü geri al, şov yapıyorsun" diye tepki gösterdi.

Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç, "Görüşleriniz amacını aştı, hakaret boyutuna geldi. Sözlerinize dikkat edin" diyerek Çetin'i uyardı.

Çelebi'nin, "gazete kupürleriyle yorum yapmak doğru değil" demesine muhalefet milletvekilleri, "Başbakan da aynısını yapıyor" karşılığını verdi.

AK Parti Kars Milletvekili Ahmet Arslan, Kamu İhale Kanunu'ndan istisna tutulsa bile işlemlerin denetime ve yargı denetimine tabi olduğunu belirterek,

"Türkiye 10 yıl önceki Türkiye değil. Dünya çapında işler yapılıyor" dedi.

-"Yeni bir tarz..."-

CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'nun bakanlık koltuğuna oturmasıyla "not alan, sorulara yanıt vermeyen bir tarzla karşı karşıya" kaldıklarını belirtti.

Tasarıyla, kamu özel ortaklığıyla yapılacak bütün işlerin Kamu İhale Kanunu dışına çıkarıldığını anlatan Atıcı, "Yarın bir gün size hesap sorulduğunda, yasaya uygun yaptığınızı söyleyeceksiniz, çünkü reçetedeki ilaç kullanımına ilişkin bilgilerin satılması da Kanuna uygun. Yapılan işlemlerin kanuna uygun olması yetmez, kamuoyunun vicdanına da uygun olmalı. Bu iş özelleştirmeden beter başınıza iş açacak. Ülkemizi 49 yıllığına satışa çıkarıyorsunuz. Bu özelleştirmeden 49 kez beterdir" diye konuştu.

-"El insaf diyoruz"-

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, getirilen düzenlemeyle yapılacak işlerin ihalesiz yapılmayacağını kaydederek, "Ayrı bir model tanımlanıyor. Ama bu ihale dışı değil. Yeni bir modelin ihale formatı oluşturuluyor. Yapılacak işler ihale kapsamında olacak. Kamunun işinin ihalesiz yaptırılması söz konusu değil" dedi.

CHP'li Atıcı'nın kendisine yönelik sözlerine işaret eden Müezzinoğlu, "Bazen dinlemek de önemlidir. Dinleyerek, gerekli uyarıları alarak daha çok çalışmak zorundayız" karşılığını verdi.

Müezzinoğlu, 75 milyon insanın sağlık hizmetini en ideal şekilde alabilmesi için duyarlılığı hiçbir zaman kaybetmemeleri gerektiğini ifade ederek, kamu özel ortaklığı gibi çok tartışılacak bir konuyu getirmelerinin temelinde de bunun yattığını söyledi. Sağlık hizmetinin sunumunda aksayan yönleri değerlendirip, hizmeti daha iyi noktalara taşımanın önemine dikkati çeken Müezzinoğlu, şöyle konuştu:

"Bunun tek ayakla yürümesi mümkün değil. Her dönemde eleştirilen yönler olmuştur, olacaktır. Önemli olan merdiveni basamak basamak çıkarak ülkeyi daha iyi noktalara taşımaktır. Geçen 10 yıllık dönemde de bunu taşıdığımız kanaatindeyim. Aksayan yönler mutlak vardır. Bunu konuşmalıyız ve daha iyi için uyarıları paylaşabilmeliyiz. Ülkeye ve millete hizmet etme sorumluluğunu taşıyanlar önce kendi vicdan aynasına bakmalı. Hukuk aynasını önemsemeliyiz. En önemli ayna, milletin aynası ve vicdanıdır. Bunu da sandıklar gösterecek. Sayın Atıcı ne kadar aslanlar gibi savunuyorsa, biz de o kadar aslanlar gibi savunarak götüreceğiz bu işi. Bu süreçlerde birbirimizi çok suçlayan olmamalı, eksiğimizi paylaşalım. Sorumluluk Hükümet'te ve Sağlık Bakanlığı'ndadır. Bu, topluma daha iyi hizmet sunmak ve standardı yükseltebilmek, sağlık çalışanlarının da güvenini sağlayarak götüreceğimiz yolculuk olacaktır. Yolsuzluklar konusunda, AK Parti adına biraz el insaf diyoruz. Bunu hukuka, kamu vicdanına bırakalım."

-Sendikalardan eleştiri-

Komisyonda söz alan Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Genel Başkanı Çetin Erdolu, getirilen sistemin daha önce uygulanan başka ülkelerden alındığını savunarak, o ülkelerde çok yüklü kamu zararı oluştuğunu söyledi. Erdolu, "Kamu özel ortaklığı, kamu için zarar demektir. Bu yolla sağlık hizmeti yürütülmesi, uygulamayı yapan ülkelerin de kabul ettiği gibi tamamen özelleştirme yöntemidir. Sendika olarak karşıyız" dedi.

Türk Sağlık Sen Genel Başkan Yardımcısı İsmail Türk de düzenlemenin sağlıkta taşeronlaşmanın önünü açacağını, çalışma barışını olumsuz etkileyeceğini, çalışanların özlük haklarını geriye götüreceğini ileri sürerek, kamu yararına aykırı olduğunu ileri sürdü.

Komisyon, 12 maddesi daha kabul edilen Tasarı'nın görüşmelerini gelecek hafta sürdürecek.