Kuruluş şu anda da 125 milyon kız çocuğu ve kadının sünnet edilmiş olduğunu belirtti.
Kızların sünnet edilmesi uygulaması bazı Afrika, Ortadoğu ve Asya ülkelerinde gelenek olarak kabul ediliyor ve bunun kadınların şerefini korumak için yapıldığı söyleniyor.
Konuyla ilgili şu ana kadarki en kapsamlı araştırmaya imza atan Unicef, kız çocukları ve kadınların sünnet edilmesine verilen desteğin hem kadın, hem de erkekler arasında azaldığını vurguladı.
Unicef Başkan Yardımcısı Geeta Rao Gupta, sünnetin 'kız çocuklarının sağlığını, mutluluğunu ve hür iradesini ihlal ettiğini' söyledi.
Afrika ve Ortadoğu'da kız çocuklarının sünnet edildiği 29 ülkede yapılan araştırmada son 20 yılın verileri incelendi.
Araştırmaya göre, kız çocuklarının sünnet edilmesi olasılığı 20 yıl öncesine göre daha düşük.
Ölüm riski
Kenya ve Tanzanya'da bu olasılığın üç kat azaldığı belirtilirken, Benin, Orta Afrika Cumhuriyeti, Irak, Liberya ve Nigerya'da yarı yarıya düştüğü kaydediliyor.
Ancak Somali, Gine, Cibuti ve Mısır'da uygulamanın hala norm olduğu ve Çad, Gambiya, Mali, Senegal Sudan ve Yemen'de ise düşüşün daha az olduğu kaydedildi.
Kadın hakları savunucuları, bu uygulamanın kadınların cinsel ilişkiden zevk almasını engellemek için yapıldığını söylüyor.
Sünnet işlemi bıçak, jilet hatta keskin taşlar kullanılarak yapılıyor.
İşlem sırasında ya da sonrasında ortaya çıkabilen enfeksiyonlar ölüme neden olabiliyor.
İşlem aynı zamanda yıllar sonra doğum yaparken de ölüme yol açabiliyor.
Uygulamanın kabus görme, depresyon, ihanet duygusu gibi psikolojik bazı yan etkilere de sebebiyet verdiği söyleniyor.