Medimagazin logo

Hekimlerin malpraktis davaları için havuz oluşturulsun

Özellikle kadın doğum hekimlerine yönelik artan davalar da göz önüne alınarak, sezaryen oranlarının düşürülmesi için, malpraktis davalarına yönelik bir havuz oluşturulması teklif edildi
Kaynak: MEDİMAGAZİN - DR.İBRAHİM ERSOY
Hekimlerin malpraktis davaları için havuz oluşturulsun
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Anne ve bebek beslenmesinin önemini konu alan ve Yükseliş İktisadi ve Stratejik Araştırmalar Vakfı tarafından bu yıl 4'üncüsü gerçekleştirilen "Fetal Hayattan Çocukluğa İlk 1000 Gün Gebe ve Çocuk Beslenmesi Kongresi" 3-5 Mart  tarihleri arasında Ankara'da yapıldı.

Kongrede özellikle yüksek sezaryen oranları gündeme gelirken, kongreye katılan kadın doğum uzmanı Dr.Sare Davutoğlu da bir konuşma yaptı. 

 


Bir kadın doğum uzmanının master tezinde, "Kadın doğum hekimlerinin doğuma bakış açıları" konusunu ele aldığını anlatan Sare Davutoğlu, "Biz onda gördük ki hekimler kendileri için öncelikle sezaryeni tercih ediyor. Doğal olarak buna inanıyorlar, bunun doğru olduğuna, bunun daha iyi olduğuna inanıyoruz. Belki aldığımız eğitimin de katkısıyla bu böyle. Belki bunu değiştirme konusunda da bizlerden başlayarak, bu toplantı ve benzeri toplantılar güzel bir başlangıç olacaktır" değerlendirmesinde bulundu. 

 

 

Kongreye katılan Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği Başkanı (TJOD) Prof.Dr.Cansun Demir de Kongre’de Sare Davutoğlu ile bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmenin ayrıntılarını Medimagazin’e anlatan Prof.Dr.Demir,  Sare Davutoğlu’nun Kadın Hastalıkları ve  doğum uzmanı olmasının kendileri için şans olduunu belirtirken,  yüksek sezaryen oranlarını Dernek olarak kendilerinin de istemediğini belirtti.

Sare Davutoğlu’nun himayesinde Sağlık Bakanlığı ile sezaryen oranlarının düşürülmesi için ortak bir çalıştay talebini de ileten Prof.Dr.Demir, Davutoğlu’ndan destek sözü aldıklarını ifade etti.

TJOD Başkanı Demir, Sare Davutoğlu’na söylediği önerileri şöyle sıraladı:
 
1. Kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarının düşük performans puanlarının arttırılması gerektiğini vurguladım. Emek yoğun bir iş olan normal doğum icin devlet hastanelerinde ve SGK anlaşmalı yani devlet hastanesi gibi çalışan  özel hastanelerde performansların artırılması gerektiğini belirttim.

2. Normal Doğum sırasında olası sorunlar için Dogum hekimlerine malpraktis davalarından muafiyet saglanması yada olası komplikasyonları Sağlık Bakanlığı veya oluşturulacak bir havuz tarafından odenmesinin hekimlere bir güvence olacağını ve sezaryen oranlarının düşürülmesinde etkili olacağını vurguladım.

3.Ebeliğin geliştirilip aktif hale getirilmesi gerektiğini söyledim.

4.Sigara için Sağlık Bakanlığının yaptığı başarılı medya programlarını dernek ile işbirliği içerisinde TV programları, filmler vs ile halkın bilinçlendirilmesi gerektiğini söyledim.

kadın doğum
sezaryen
dr.sare davutoglu
prof.dr.cansun demir
turk jinekoloji ve obstetrik dernegi
tjod
malpraktis davalari
Yorum (13)
postenflamatuar
İşte Budur. TTB gibi bir meslek örgütünün dile getirmesi gereken bir öneriyi başka bir doktor, üstelik ülkenin en tepesindeki ismin, başbakanın eşi bunu dile getiriyor. "Tazminatların Sağlık Bakanlığı veya oluşturulacak bir havuz tarafından ödenmesi" önerisi en makbulüdür. TTB yi geçtim onlar siyasi ideolojik işlerin örgütüdür. Tüm meslek örgütü bu öneri üzerinde çalışmalı bence.
3
Cevapla
Frankie Bellevan
Daha kesin bir çözüm var.. Yakında Türkiye'de "650 bin kişiye" daha yargı muafiyeti geliyor.. Sağlık alanında oluşabilecek komplikasyonlar durumunda Tıp Hekimlerine Diş Hekimlerine ve Hemşire kardeşlerimize de Yargı muafiyeti getirilmelidir..
16
Cevapla
Mücahit Altuntaş
Malpraktisin yada konuyla ilintili buz dağının altında ne var ? Malpraktise neden olan etkenler üzerinde durmalıyız. Sağlık ortamının bilgi aktarımı, kayıt, sevk, mezuniyet sonrası sistematik eğitimi, empati ve oryantasyon sorunları tanımlanmalı. Bunları yapmadan Türkiyenin ilk %3-5 dilimine giren insanlara yükleniyoruz. Yada çalışma ortamının ergonomisini, ihtiyaçlarını, sorunlarını tanımlamadan adına "malpraktis" dediğimiz uygulamayı dayatıyoruz.Bu yanlıştır. Sağlık ortamında, çalışma ortamında, eğitim, sürekli eğitim, ortamını, bilgi aktarma, kayıt,sevk sorunlarını tanımlamadan sistemi yada insanı rehabilete etmek mümkün gözükmüyor. Malpraktis sistemeini bağımsız bir kurul süzgecinden geçirerek mahkeme sürecine yada cezai süreçlere sevk etmeli, ve tabi ki eksikliklerini gidererek !!! Sağlık ortamına bir kez daha yazıyorum.Sorunları çözmede izlenen strateji uzun soluklu, rehabilite edici ve akılcı olmalı ! Dr.Mücahit Altuntaş İç hastalıkları uzmanı 07.03.2016
2
Cevapla
postenflamatuar
Yargı muafiyeti gelmez veya gelemez. Ama devlet bir havuz oluştursa ve tazminatları yasal olarak sınırlasa çözüm rahat şekilde bulunur. Hukukçular çok rahatsız olacak bu öneriden. Ve Sanırım Başbakan ve cesaret edebilirlerse eşi sayın Dr. Sare hanım şahsında dahil birçok üst kademede lobi faaliyetlerine başlayacaklardır. Sigorta şirketleri de çok rahatsız olabilir. Ne de olsa bedavadan para kazanacakları bir alanın ortadan kalkma tehlikesi var. Uzmanlık dernekleri harekete geçmezse ve malpraktis tazminat ucubeliği devam edecek.
3
Cevapla
bigmücahid2002
İşte bu, işte bu , işte bu !!! Elhamdüllillah! Umarım bu vaatler sözde kalmaz ve gereği yapılır. İşte o zaman hekimler çok rahatlar, her türlü vakanın riskini alır. Yahu biz hekimler psikopat veya sosyopat değiliz ki! Kimseye bilerek zarar vermeyiz. Nedir bu cezalar , tazminatlar , Allah aşkına. Ha tazminat olsun tabi, bir kişi mağdur olmuş ise hiç olmazsa madden zararı karşılansın. Ama bunu niye hekim ödüyor kardeşim? Olacak zulüm mü bu? 100 lira kazandığı bir ameliyat için 1 milyon tazminat ödenir mi? ALLAHTAN reva mı bu yani?
4
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir