Medimagazin logo

Hekime Şiddete Alternatif Bakış

Hekime Şiddete Alternatif Bakış
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Gün geçmiyor ki hekime şiddet haberi çıkmasın. Gazetelerimizin 3.sayfa haberlerinde artık bir köşe hekim ve sağlık personeline yapılan şiddete ayrılmış durumda. Bir başka köşede sağlık skandalı başlıklı haberlere ayrılmış. Medya 2 türlü haberleri de yayınlıyor. Sözde tarafsız yayın yapmış oluyor. Şiddet gören hekime yapılan saldırıda karşı tarafı cani olarak gösterirken, tedavi komplikasyonu gelişen bir durumda da doktoru cani olarak göstermekten çekinmiyor.


Hastaları doktora, doktorlarıda hastalara karşı önyargılı hale getiriyor. Odamıza giren her hastaya karşı artık temkinli davranmak zorundayız. Her an heryerden bir saldırı gelebilir. Psikolojimiz normalin dışına çıkmış durumda.


Hasta olup hasteneye giden yakınlarımla yaptığım konuşmalar da da doktorun ilgilenmediğini, çok sıra beklediklerini, içinden dövmek istediklerini v.s. şeyleri duyuyorum.


Demekki sadece hastalar yada sadece doktorlar masum değil. 2 taraftanda hatalı olanlar var.
Bana karşı şiddet eğiliminde olan bir hastamı karşıma alıp konuştum. Ona tek tek kanun maddelerini gösterdim. Yapabileceklerimi, yapamayacaklarımı kanunlara dayanarak söyledim. Benim de bir ailem olduğunu onların sorumluluğuyla hareket etmem gerektiğini yasal olmayan şeyleri yapamayacağımı belirttim. Kenidisinin çalıştığı yerde yasal olmayan isteklere karşı nasıl davrandığını sordum. Ve konuşmamızın sonunda beni anladığını söyleyerek özür diledi. Bu arada dışarıda bekleyen hastalarım şiddet eğilimine girdiler, çünkü yarım saattir içeride birisiyle konuşuyordum. Onlara göre konuştuklarımız lakırdıdan başka birşey değildi. Çok hızlı olmalıydım ve hepsini biran önce muayene edip tedavilerini vermeliydim. Bu arada bir hastam telefonla bir şey danışmak için aradı. 5 dk kadarda onun sorularına cevap verdim. Bekleyen hastalarım küplere binmeye başladılar. Neyseki günü kazasız belasız atlattık.


Hergünümüz böyle geçiyor, kazasız atlattığımız günü şükür secdesiyle kapatıyoruz.
Asıl konumuza gelelim. Biryerlerde yanlış yapılıyor. Benim kişisel kanaatime göre aşağıda sayacağım noktalarda yanlışlar var ve düzeltilmesi gerekli.


Evvela medyadan bu haberler temizlenmeli. Haber özgürlüğü elbetteki olacak ama olay neticelenip mahkeme sonuçlanınca haberleştirilmeli. Sıcağı sıcağına verildiğinde bir taraf zarar görüyor. Yargısız infaz oluşuyor.


"Sağlık skandalı" ibaresi zaten başlı başına bir facia. İnsanlar rahatlıkla bu devirde yalan söylüğyorlar. Kişilerin beyanına göre "skandal" kelimesi kullanılmamalı. Mahkeme neticesi beklenmeli.


Benim asıl üzerinde durmak istediğim ve önemli olan ise insanların kadere teslimiyetlerinin yok oluşu. İmanın şartlarından olan kadere inanmak malesef toplumumuzda sıfırlanmış durumda.
Ben bunu söylerken herşeyi kabullenin, kader deyip geçin demiyorum. Söylemek istediğim ön yargılı olmadan hekimi dinleyip, hata yaptığına kanaat getirdikten sonra hakkımızı aramaya başlamamız. Bir yakınımızı kaybettiğimizde ister istemez çok üzülüyoruz. Allah kimseyi sevdiğiyle sınamasın. Ama yinede direkt birilerini suçlu görüp, bu ölümün, sakat kalmanın altında insan kusuru olduğunu peşinen düşünmeyelim. "Allah istemese olmazdı, istedi oldu" cümlesi ilk hatırımızda olması gereken cümle olmalı. Allah'a tevekkül etmeliyiz.


Sonrasında hekimi dinleyip, kendisini savunmasına imkan tanımalıyız.


Evime yeni taktırdığım musluk ben evde yokken patlamış, tüm eşyalarım ve zemin döşemem şişmiş kullanılamaz hale gelmişti. Şimdi ben tüm sucuları potansiyel suçlu mu görmeliyim. Yada şöyle soralım, hata sadece doktora mı ait bir özelliktir. Başka meslek dalalrında hata yapılamaz mı?


Malesef doktor arkadaşlarımızdan da aleni olarak yanlış yapanlar yok değil. Hastasının karşısında onu dinlemekten uzak görünüm sergileyen lakayt hekimler yok mu? Tabiki var.


Bir hekim arkadaşım elinde elektronik sigara lakayt bir şekilde hastasıyla konuşurken takılmıştı gözüme. Yada sakız çiğneyerek iş yapan hemşire, ebe arkadaşları görüyorum.
Hastasını bekletip mümessil ziyareti kabul eden hekimler yok mu? Tabiki var.


Peki idareceilerimizin bu konuda hataları nedir?
Öncelikle hastanelerin fiziki donanımlarındaki eksiklikler yine doktora şiddet olarak dönüyor. Bu sağlık tesislerini planlayan, projesini onaylayan mühendis ve idareciler de şiddette pay sahibiler.
Hekim ihtiyacı olan bir yere atanan hekimi sırf milletvekili yakını diye daha pasif rahat bir yere çeken idareciler ve bu duruma ön ayak olan milletvekillerine ne demeli. Geride kalan hekim yüzlerce hastayla uğraşsın dursun, yetişmeye çalışsın.


Acil serviste çalıştığım dönemde, 1 nöbette  300-400 arası hasta bakıyordum. Bunların en az 200 ü ilaç yazdırmaya gelen kişilerdi. İlçe kaymakamı dahil. Acil servisi gereksiz yere meşgul eden bu kişilere ne demeli.


Bir yanlışta devlet memurluğu zihniyetinde. Günlük 8 saat mesai tüm memurlara aynı şekilde uygulanıyor. Bence yanlış. Hayati öneme sahip genel cerrahi, beyin cerrahi gibi braşlarda günlük mesai 5 saati geçmemelidir. Doğru karar verip hastasına fayda sağlamak adına, herzaman zinde olmalıdır bu işi yapanlar.


Sonuç olarak "hekime şiddette, hastaya zarar vermede" herkes suçlu ve sorumludur.


Hekim, hasta, hasta yakını, kolluk kuvvetleri, siyasetçiler, mülki idareciler, mühendisler v.s.
Bu sorunu tek bir grup çözemez, topyekün sağduyulu olup çözmek gerekiyor.


DR. TURAN ALTINSU
Aile Hekimi.

hekime
şiddete
alternatif
bakış
Yorum (6)
üç harfli
Arkadaş hergün yaşadığımız durumu özetlemiş, güzel; ama Allah istemese olmazdı, istedi oldu kabûlü doğru mu sizce? Tevekkülün bilimde yeri var mı? Defibrilatörü gereksiz yere mi kullanıyoruz? Ameliyatlarda kan ter içinde kalmakla aptallık mı yapıyoruz? Merhumun ailesine haberi verirken cümleye Allahın istediği oldu, maalesef kaybettik diyelim olsun bitsin.
0
Cevapla
Yakup
Sistemin hatalı kurgulandığı, hatalı uygulandığı, hekim ve sağlıkçıları ezen, yiyip bitiren bu defolu sistemin doğal sonucu olan "tükenmişlik sendromu" üzerine bir de siyasilerin neredeyse hedef gösterir demeçleri, tutumları görmezden gelinmiş veya ıskalanmış.
0
Cevapla
mehmet kaya
yazıyı yanlı buldum.
0
Cevapla
Lütfiye COŞKUN
Hasta ve hekimi karşıkarşıya getiren sistemi değiştirmek gerekiyor.Hastanelerimiz başta olmak üzere tüm sistemimizde kötü yönetim örnekleri çoğunlukta.İnsanlar bankada,tapuda birçok yerde sıra bekliyor ve beğenmediği davranışlarla karşılaşıyor ama bizim hoşgörümüzden emin olarak bize rahat saldırabiliyorlar.Bizim empati yeteneğimiz konu sağlık olunca abartılıyor ve " doktor beni anlar,benim canım yandı ne yaptığımı bilmiyorum"savunması hastalara yetiyor. Acil dışında polikliniklerde numaratör ve en az 20 dakika hasta muayene hakkı olmalı Klinik dallara özgü hasta sınırlaması olmalı ki psikiatrist 40-60 hasta bakmasın Randevu sistemi tam işlemiyor,hastaları sabahın köründe askeri hizaya sokan uygulamalar sona ermeli Kötü yönetilen her kurumda kargaşa ve şiddet vardır. Sağlıkta iyi yönetime kavuşmak dileğiyle
0
Cevapla
Uz. Dr. İdris sütçü
Tesekkurler sayın meslektaşım. Saglik personeli ve doktorlara Şiddetin sebeplerini çok güzel irdelemişsiniz. Elinize saglık.
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir