SİVAS (A.A) - Ankara Üniversitesi (AÜ) Veteriner Fakültesi Parazitoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zafer Karaer, hem köyden kente göçü önlemek, hem kırmızı et sorununa katkıda bulunmak ve hem de keneleri meralarda sınırlamak amacıyla koyunculuğun kredilerle teşvik edilmesi gerektiğini bildirdi.
Prof. Dr. Karaer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, keneyle mücadelede koyunculuğun geliştirilmesinin çok önemli bir unsur olduğunu ifade etti. Türkiye'de mera alanlarının azaldığına ve koyun sayısının da farklı nedenlerle 40 milyonlardan 15 milyonlara kadar düştüğüne dikkati çeken Prof. Dr. Karaer, ''meranın ve merada koyunun azalmasının, meradaki kenelerin insan yaşam ve çalışma alanlarına gelmesi demek olduğunu'' söyledi.
Bu nedenle kenelerin insanları daha çok etkilemeye başladığını bildiren Prof. Dr. Karaer, ''Koyunu alırsan, koyunculuğu teşvik edersen ve meraları bu suretle değerlendirirsen kene de koyunla birlikte merada kalır yada hayvan üzerinde beslenir. Böylece insanlara gelmesi önlenmiş olur'' diye konuştu.
Bütün bunların dışında son zamanlarda ülkede yaşanan kırmızı et sorununu da en hızlı ve kolay halletmenin yollarından birinin de yine koyunculuk olduğunu aktaran Prof. Dr. Karaer, şöyle devam etti:
''Keklik yerine koyun yetiştiriciliği teşvik edilirse bütün ülkeye katma değerleri dışında köyden kente göç de önlenebilir. Yani koyunculuk, hem kene, hem kırmızı et ve hem de köyden kente göçte önemsenmesi gereken, değerlendirilmesi gereken bir unsurdur. Bu yüzden hem köyden kente göçü önlemek, hem kırmızı et sorununa katkıda bulunmak ve hem de keneleri meralarda sınırlamak amacıyla koyunculuk kredilerle teşvik edilmelidir.''
Koyunculuk yaparak boş duran meraların da değerlendirilmiş olacağını, kenenin orada tutulacağını bildiren Prof. Dr. Karaer, ''Buna bağlı olarak da insanların yaşama alanlarında keneler daha az görülür ve de ürün olarak Türkiye'de daha bol kırmızı et elde edilmiş olunur. Yani Türkiye için çok yönlü bir kazanç olur'' ifadesini kullandı.
-''EV VE HAYVAN BARINAKLARININ DUVARLARI SIVANMALI''-
Koyunculukla birlikte özellikle kırsal alanda köylerde ev ve hayvan barınak duvarlarının da kene ve diğer böceklerin saklanıp yuvalanmamaları için çamur veya beton sıvalı olması gerektiğini anlatan Prof. Dr. Karaer, duvarların iç ve dış yüzlerinde hiçbir yarık veya çatlağın olmaması gerektiğini bildirdi.
Prof. Dr. Karaer, ''Buralar hep böceklerin, kenelerin saklandıkları yerlerdir. Buralar düzgün sıvalı olursa, hiçbir çatlak, yarık olmazsa kene ve böceklerin girebilecekleri yer de olmaz, böylece kenelerin yaşama alanlarına girmesi engellenir'' dedi.
Bahçe, tarla, bağ, hatta meraların yaban hayvanlarına karşı çit, sıvalı duvar veya tel örgülerle kontrol altına alınmasını da kenelere karşı bir önlem olarak öneren Prof. Dr. Karaer, bu gibi yerlerin çit ile çevrilmesinin buralara yaban hayvanlarının girmesini, dolayısıyla bu hayvanlarda bulunan kenelerin bu alanlara girmesini ve yerleşmesini engelleyeceğini ifade etti.
-''BİLİNÇSİZ AÇIK ALAN İLAÇLAMALARI ASLA ÇÖZÜM DEĞİL''-
Bütün bunlarla birlikte bilinçsiz açık alan ilaçlamalarının kene mücadelesinde asla bir çözüm olmadığını savunan Prof. Dr. Karaer, ilaçlama yapıldıkça doğa dengesinin bozulduğunu ve bunun da kene sayısını artırdığını bildirdi.
Prof. Dr. Karaer, sahada uygun çalışma kıyafetleri giyinilmesi, evcil hayvan ilaçlamalarının veteriner hekim kontrolünde yapılması önerisinde de bulundu.
Hastalık ve ölüm görülen il sayısının ne yazık ki 8 yıllık süreçte 6-7 ilden 70 ile ulaştığını kaydeden Prof. Dr. Karaer, bunun ülke bazında yayılmasındaki sebepler arasında kontrolsüz hayvan nakillerinin olduğunu, hayvan hareketlerinin sıkı kontrol altında yapılması gerektiğini sözlerine ekledi.